1990 yılında hayatlarını birleştiren Nuriye ve Halil Çam çiftinin mutlu birlikteliği, 2000 yılında yaşanan elim bir olayla farklı bir boyut kazandı. Yıllarca eşinin bitkisel hayatta yaşadığını ve her türlü bakımını eksiksiz olarak üstlendiğini dile getiren Halil Çam, eşinin eskisi kadar kötü olmadığını ve her geçen gün daha iyiye gittiğini belirtti. Eşinin beyin felci geçirdiği 2000 yılında kapıcı olarak bir apartmanda göreve başlayan ve 13 yıl burada çalıştıktan sonra emekli olan Halil Çam, 'Evlendikten 10 sene sonra eşimde bir baş ağrısı olmaya başladı. Gece, acile gittik. Acile gidince bize 'Sinüzit' deyip 'Sabah polikliniğe gel' dediler. Gece eşim ağlayarak uyandı. Bir iğne vurdular. İğneyi vurduktan yarım saat-1 saat sonra eşim tamamen kızardı. Kan dolaşımı hızlanmış iğneden sonra. Kan, beyne giderken tam beyin sapında, soğancığın içinden pıhtı atıyor. O gün, gece biz hastaneye gittik ama bir iğne vurup gönderiyor adam. Hiç ilgilenen yok. Tahlil, mahlil yok. O zamanki sağlık koşulları ile şimdiki sağlık koşulları arasında çok fark var. Eşim bu hastalığı bugün yaşasaydı, bilmiyorum ama bence çok daha iyi olurdu' diye konuştu. Eşinin, geçirdiği beyin felci sonrası uzun süre bitkisel hayattan farksız olarak yaşadığını aktaran Halil Çam, şunları kaydetti: 'Eşimle şu an aram çok iyi. O zamanlar daha kötüydü. Sürekli yatıyordu. Sürekli göbekten besliyordum. Bir yandan da çalışıyordum. Eşim bana çok sabır gösterdi. Bugünlere geldik. Her türlü ihtiyacını ben görürüm. Kendisi de anlayış gösterir. Hastaya bakan, hastanın halinden anlar. Ölene kadar ayrılmam.' İHA
Editör: TE Bilisim