HABER: MELTEM KARAKAŞ

OHAL'e muhalefet suçu sebebiyle Anadolu ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde okuyan birçok öğrenciye soruşturma açıldı. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya destek açıklaması, müftülük yasası sebebiyle katıldıkları basın açıklaması, referandum döneminde katıldıkları stant ya da basın açıklaması gerekçe gösterilerek öğrencilerin bursları kesildi ve kaldıkları yurtlardan atıldılar. Anadolu Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği bölümünde okuyan Cem Ulucan ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyan Tuğçe Tekmil, yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
Cem Ulucan, Mayıs ayında Adalar'da basın açıklaması yapan arkadaşlarının yanına gidip selam vermiş. Bu da onun hem bursunun kesilmesine hem de yurttan atılmasına sebep olmuş. Psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Cem, içine kapandığını hep tedirgin olduğunu anlatıyor. Ailesine durumu anlatamadığını da belirten Cem, 'Annem fabrikada işçi. Babam da su tesisatçısı, iş çıkarsa çalışıyor. Yunus Emre Erkek Öğrenci Yurdu'ndan atıldım. Haziran ayında bursum askıya alındı, alamıyorum. Aralık ayında da kesin olarak kesildi. Karşı dava açtım ben de. Anneme burs başvurularının her yıl yenilendiğini bu yıl başvuruyu kaçırdığımı söyledim. Annem her başvuru zamanını sordukça konuyu değiştiriyorum. Kendimi kötü hissediyorum' diyor.

'İHMAL ETMEK ZORUNDA KALDIM'
İş bulup çalıştığını ama okulunu ihmal ettiğini de söyleyen Cem, 'Günlük işler oluyor onlara gidiyorum. Broşür dağıtımı ya da giyim mağazalarında sayım işleri oluyor. Onlara gidiyorum. Bursa'da giyim mağazalarının sayım işi oluyor. Sabah git akşam geç gel. Derse gidemiyordum. Psikolojik sebeplerden de derse gidemiyordum, özellikle ilk zamanlar. İçime kapandım, kendimi yalnız ötelenmiş hissettim. Ama bursum geri yatmazsa bu şekilde çok sürdüremem ' dedi.

'SADECE ANNEME SÖYLEYEBİLDİM'
Maddi olarak yaşadıkları zorlukları anlatan Tuğçe, süreci arkadaşlarıyla kolektif şekilde atlatabilmiş. Yurttan atılan arkadaşlarının yaşadığı sorunları da dile getiren Tuğçe, bursunun kesildiğini sadece annesine söyleyebilmiş, babasının durumdan haberi olmamış. Çoğu arkadaşının ailesine durumu söylemediğini anlatan Tuğçe, bursu kesilen arkadaşlarının maddi sebeplerden dolayı derslerine devam edemediğini de anlattı. Evde dört kişi kalıyorken hepsinin de bursunun kesildiğini söyleyen Tuğçe, 'Doğalgazı ödeyemediğimiz için evi kapatmak zorunda kaldık. Doğalgazı kesmeye geliyorlardı. Yalvarıyorduk abiye kredimizi kesitler bari sen de doğalgazı kesme gibisinden' dedi. Bir evde on bir kişi kaldıkları dönem olduğunu ve hep birlikte belediyenin gazete dağıtım işini ya da giyim mağazalarının sayım işini yaptıklarını anlatan Tuğçe, aralarında paylaşım yaparak en çok kimin paraya ihtiyacı varsa ona destek olmuşlar.

ARPACI: ÇOK ACIMASIZCA
Tuğçe ve Cem'in avukatlığını yapan Pınar Çelik Arpacı, öğrenciler üzerindeki bu uygulamanın çok acımasızca olduğunu söyleyerek, ' Üniversite öğrencisi ihtiyaç sahibidir. Burs yönetmeliği, yurtta barınma boşuna çıkartılmamış. Üniversite öğrencisine nasıl baskı yaparsın? Parasızlıkla, yersiz yurtsuzlukla. Mayıs ayında katıldıkları eylemler için OHAL'e aykırılık gerekçe gösterildi. Bursları krediye çevrilip, kesildi. Daha sonra yurttan atıldılar.Sadece soruşturma geçirmesi bile burslarının krediye çevrilmesine sonra da kesilmesine sebep oluyor. Aynı zamanda yurtta kalıyorsa kişi, yurttan da süresiz çıkartılıyor.Okullarda da disiplin soruşturması devam ediyor. Yine OHAL'e aykırılıktan da savcılık soruşturması devam ediyor. Savcılık ön ödeme yazısı gönderip 912 lira para öderseniz dava açmayacağız, ödemezseniz dava açacağız diyor. Basit bir demokratik hakkını kullanıp, basın açıklamasına katıldığın için bursun, kredin kesiliyor, yurttan atılıyorsun. Seni açlıkla terbiye ediyor. Ağustos 2016'da yönetmeliği değiştirmişler. Önceden mahkeme kararı gerekiyordu yurttan atmak ya da kredinin kesilmesi için ama şimdi soruşturma açılması yetiyor. Belki beraat edecek, belki bir hata var, isim benzerliği vs. Suçu sabit olana kadar herkes masumdur' ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilisim