Kurt, Hamamyolu'ndan yapılan ES TV yayınında Ali Baş, Ayhan Aydıner, Cihan Yıldırım ve Arif Anbar'ın sorularını yanıtladı. Kurt, Hamamyolu Projesi ile ilgili şunları kaydetti: 'Buranın ciddi bir cazibe merkezi olacağını söyledik. Bazıları 'Orası zaten cazibe merkeziydi' diyerek bizimle dalga geçiyordu. Şu görünen tablo Hamamyolu'nda hiç yaşanmadı. Şu anda burası beş bin kişinin rahatlıkla oturabileceği mekan oldu. Biz burada hem dönüşüm sağladık hem bu dönüşüm sonucunda insanların sosyal ihtiyaçlarını gidereceği bir ortam yaptık. Burada her şey var. Hava karardıktan sonra Hamamyolu'nda hayat bitiyordu. Cazibe merkezi öyle olmaz... Ben buranın başarılı olduğunu düşünüyorum. Bizim beklentimizin üstünde bir katılım gördük. Buradaki havayı bir yıl sonra yakalayacağımızı düşünüyorduk ama daha ilk ayında hemen kabul edildi. Burası deyim yerindeyse Eskişehir'deki sınıflar arası ayrımı ortadan kaldırdı. Burada parasız insan da gelip oturup eğlenebiliyor paralı insan da istediği mekanda istediğini yiyip içebiliyor. Eskişehir'in en ucuz çayını insanlara sunuyoruz. Pek çok çocuğumuz parası olmadığı için hayalini kuramadığı oyuncakla burada ücretsiz oynayabilir. Gençler için ücretsiz internet koyduk. Bunun sonucunda da burası gece 1-2'ye kadar dolup taşıyor. Eskişehirlilere böyle bir hizmeti sunduğumuz için gururluyuz. Bizim amacımız Porsuk ile Çatak Bayarı'nı birleştirmekti. Böyle bir projemiz vardı. Hamamyolu, Alaaddin Park, Odunpazarı Meydanı'ndaki Hicri Sezen Meydanı ve Karapınar Parkı... Biz bu çalışmaları sürdürüyoruz. Şimdi Alaaddin Park'ı açtık, orası da çalışmaya başladı. Hicri Sezen Meydanı'nda Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ile bazı sorunlar yaşıyoruz. Orası militan bir güç tarafından yönetilerek bizim işimiz uzatılmaya çalışılıyor. Oranın projesi de güzel bir proje. O proje hayata geçtiği zaman bu hat daha güzel bir hale gelecek. Şu gördüğünüz ışıklı yol Karapınar'a kadar gidecek.'
YARARI OLMAZ
Partisindeki olağanüstü kurultay isteği konusunda konuşan Kurt, 'Kongrenin toplanış biçimi ve gündemi önemlidir. Ben CHP'nin kendisini sorgulayarak, yenilenmeyle ilgili geleceğe yönelik bir program doğrultusunda bir kurultay yapmasını doğal karşılarım. Bu öyle de olmalıdır. Ama şu anda seçimli bir kurultayın partiye yarar vermeyeceğini düşünüyorum. Seçimin sebeplerini sonuçlarını araştıran, niçin kaybettik, ne yapsaydık biz 15 milyon oyu 25 milyon yapardık onu tartışmalıyız. Niçin bazı yerlerden oy alamadık, ısrarla alamıyoruz. Her türlü işi yapmamıza rağmen oy alamıyoruz. Bunları sorgulamamız lazım' dedi.
OY KAYBETMEDİK
Kurt, 'Çok hizmet ettiğiniz yerlerde oyunuz artmadı' denilmesi üzerine şöyle devam etti: 'Hiç olmazsa oy kaybetmedik. Türkiye'nin her yerinde oy kaybettik ama buralarda oy kaybımız olmadı. Demek ki tek başına hizmet de yetmiyor. Ya da bir kere hizmet yapınca hemen bunun karşılığını çuval çuval almak da mümkün olmuyor. Bunları sorgulamamamız, tartışmamız lazım.'
İTİRAZ ETTİK
Gecekondu önleme ve dönüşüm projeleri hakkında konuşan Kurt, 'Erenköy, Huzur ve Karapınar'da ikinci etap gece kondu önleme bölgesini yapmayan TOKİ, Ihlamurkent ve Emek'te 250 hektarlık bir alanı gecekondu önleme bölgesi ilan etti. Şu anda... Planı yaptı ve bize gönderdi. İlk itirazı da Odunpazarı Belediyesi olarak biz yaptık. Vatandaşlara duyuruyorum. Onlar da gelsinler, zarar ziyan varsa itirazlarını yapsınlar' dedi.
SEÇİM ZAMANINDA YAPILMALI
Partisinin PM Üyesi Gaye Usluer'in 'Yerel seçime hazır değiliz' açıklamasını da değerlendiren Kurt, 'Onun söylediği şey şu; parti olarak biz bu seçime hazırlıklı değiliz diyor. Sandıklarda oturtacak adamımız yok, seçimde kullanacak malzememiz... Yerel seçimden önce de partinin bildirgesini hazırlaması, yayınlaması gerekir. Şimdi parti bunlara hazır değil. Niçin hazır değil? Çünkü genel seçimden yeni çıkmış. Bir zaman gerekir... O nedenle ben yerel seçimlerin zamanında yapılması gerektiğini savunanlardanım. AKP-MHP koalisyonu erken yapılması için adım atarsa CHP korkmadan 'Hayır, kardeşim ben zamanında yapılmasını istiyorum' demeli. Genelde her zaman her seçime hazır olmalı' dedi.
YEREL YÖNETİCİLİK BİZİM İŞİMİZ
Başkan Kurt, görev süresi boyunca bazı engellemelerle karşılaştığının hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: 'Burası ağlama duvarı değil. Biz belediyeye ağlamak için gelmedik. Her türlü engele rağmen iş yapmak için geldik. AKP'nin bizi her yolla engellemeye çalışacağını da bilerek geldik. Dolayısıyla ben ağlamıyorum. İddia ile söylüyorum. AKP'li belediyenin 10 yılda yaptığı işi biz dört yılda yaptık. Bazı kalemlerde belki daha çoğunu yaptık. Hangi engellemeyi yaparlarsa yapsınlar biz bunun çözümünü üretiyoruz. İktidar gücü kötüye kullanılıyor. Bu arkadaşların bir kusuru var! Engellemek istiyorlar ama usulleri bizim kadar bilmiyorlar. Beceremiyorlar, geç kalıyorlar, hızlı takip edemiyorlar ya da jeton geç düşüyor. Şu anda bu arkadaşların en büyük kozu 'CHP'li bir belediye başkanı seçerseniz, iktidarla uyum olmaz. İktidarla uyum olmadığı zaman hizmet yapılamaz' diyorlar. Onun için 'AKP'li bir belediye başkanı seçin, size istediğiniz kadar verilim' diyorlar. Bu hem demokrasiye hem gerçeklere ters... AKP'li belediye başkanı 2004-2014 yılları arasında kullanabilmiş olduğu İller Bankası kredisi 73 milyon lira. Biz her türlü engele rağmen dört yılda 53 milyon kredi kullandık. Yerel yöneticilik, belediyecilik bizim işimizdir.'
ŞEHİR ZARAR EDİYOR
Kurt, AK Parti'de yaşanan kavgayı kastederek 'Orada bir sürtüşme var. Biz bundan yararlandık. Nabi Bey'in bize bazı katkıları oldu. Diğer arkadaşımız buna çok sinirlendi, kavgalara devam ettiler... Sanayi Çarşısı'nın yapılamamasının nedeni o kavgadır. Çünkü Sanayi Çarşısı Projesi'nin afet riskli alan ilan edilmesinin altında Nabi Bey'in imzası vardır. Nabi Bey imza attığı bir projenin yapılmasını ister. Bu hükümet projesidir. Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığından bu iş geçmedi. Onun yansımaları devam ediyor. Proje hazır, maketi hazır, kredisi hazır... Ama oradaki kavga nedeniyle Eskişehir bundan zarar ediyor. Esnafın büyük çoğunluğu da projenin hayata geçmesini bekliyor' dedi.
HOCANIN ÇEKİNCELERİ VAR
Odunpazarı'nda 11 tane Halk Merkezi açtıklarını hatırlatan Başkan Kurt, 'Bu sene 2 tane daha yapıyoruz. Birisi Orhangazi Mahallesinde birisi de Emek Mahallesinde. Onları da yaptık mı 13 tane halk merkezimiz olacak. Biz halk merkezlerimize Eskişehir'imize hizmet etmiş insanlarımızın adlarını vererek onore etmeye çalışıyoruz. Çeşitli tartışmalar, spekülasyonlar oluyor ama emeğe saygı duyan bir adamım. Hangi partiden olursa olsun Eskişehir'e hizmet veren insanlarımızın adını vermekten asla gocunmam' diye konuştu. 'Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in ismi de halk merkezine verilecek mi?' sorusunu yanıtlayan Kurt, 'Yılmaz Hocamızın kendisinin çekinceleri var. Bizim zamanı gelince onu değerlendireceğimiz başka bir alan var' dedi.


Şehir Hastaneleri konusuna da değinen Başkan Kurt, 'Şehir Hastanelerinin kampüsü ya da genel mantığı sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesine yönelik. Ben o nedenle karşıyım. Çünkü o hastanelerin işletmecisine hasta garantisi veriliyor. Bu işletmeci oradaki kafeyi, lokantayı, otoparkı, oteli ne varsa para kazanılacak işletme hakkına sahip. Eczanelerin de işletme hakkını almak suretiyle oradaki tekeli biraz daha geliştiriyor. Oysa bu tür tesisler bulundukları yöreye hizmet eden o yörede halkın çeşitli hizmetler üretebileceği sektörler yaratan yerler olmalıdır. Olacaktır da buna engel olamazlar' ifadelerini kullandı.
İŞ BİRLİĞİ YAPALIM
Odunpazarı Bölgesi'ndeki okul inşaatlarında yaşanan sorunlara da değinen Başkan Kurt, 'Okul inşaatları durdu değil, okul inşaatlarını yapamadılar onun faturasını bize kesmeye çalışıyorlar' dedi. Belediye ile ilgili bir sıkıntı olmadığını belirten Kurt, 'Okul binasının ya da arazisinin içinde Odunpazarı Belediyesi'nin arsası var. Milli Eğitim diyor ki bu arsayı bana ver. Benim bitişiğimde 3 yıldır boş duran bir bina var. Ben de diyorum ki bak benim de binaya ihtiyacım var. Şu anda Odunpazarı Belediyesi neredeyse 30 yerde hizmet veriyor. Ben de bunları bir araya toplayayım. Bunlardan kurtulabilmem için çok iyi bir iş birliği yapalım. Şimdi bu okul yeri olduğu için onu parasız vermek zorundayım ya da öyle bir baskı yapılıyor da o bitişikteki binada ticaret mi yapacağız? Biz de belediye hizmet alanı olarak kullanacağız. Verseler ne var' diye konuştu. Okullara her türlü hizmet yapmaya hazır olduklarını söyleyen Kurt, 'O öğrenciler bizim çocuklarımız. O çocukların kötü, pis yerlerde barınmaya çalışması, okuması bizi rahatsız ediyor. Ama ne yazık ki birkaç tane okul müdürün bizim bahçesine asfalt yapmamız yüzünden tayini çıktı. Şimdi onun için hiçbir müdür bize yanaşmıyor. Mesela birçoğu bizden yardım istiyor, diyor ki dilekçe vermem, imza atmam, fotoğraf çektirmem gel yap git diyor. Yapılıp sökülenler de var' dedi.
SEÇİLMİŞLER SELAMLAŞMIYOR
Başkan Kurt ayrıca şunları söyledi: 'Biz şunu yapamıyoruz, başka şehirlerde var. Eskişehir'in seçilmişleri, yöneticileri birbirine selam vermiyor. Birbiriyle dertleşmiyor, konuşmuyor. Hepsi Ankara'nın kölesi olmuş. Ankara ne derse ben onu yaparım, olmaz. Bizi Eskişehir seçiyor, o zaman Eskişehir halkının çıkarlarını daha çok korumamız lazım, genel başkanlara rağmen, genel merkezlere rağmen 'doğrusu budur' dememiz lazım. Ama sistem maalesef böyle değil. Sistem kötü bir sistem. Bundan sonra daha da kötü olacak.'
TERCİH SAĞDAN YANA
Eskişehir'in yıllardır merkez sağın kalesi olduğunu ifade eden Kurt, 'Burada Demokrat Parti kurulduğundan itibaren, demokrat Parti kazanmış, Adalet Partisi olmuş Adalet Partisi kazanmış, Anavatan Partisi olmuş, Anavatan Partisi kazanmış, Doğruyol Partisi olmuş, Doğruyol Partisi kazanmış. AKP olmuş AKP kazanmış. Yani genel seçimlerde Eskişehir halkının tercihi merkez sağdan yana bir tercihtir. CHP bir kez 1973'te üç milletvekili çıkarmış. Bir kez 2002'de üç milletvekili çıkarmış, orada da MHP baraja takıldığı için olmuş. Bir kez ilk defa tarihinde 7 Haziran 2015'teki genel seçimlerde CHP birinci parti oldu. Başka orada merkez solun ya da sosyal demokrasinin, kalesi falan filan değil burası. Burası sürekli liberal sağ ya da merkez sağ seçmenin yoğun olduğu bir yer. Sosyal demokratlar burada zaman zaman, belediye kazanmış. Selami Bey kazanmış (Vardar). Ondan sonra Yılmaz Hoca kazanmış. Bu kazanmalar kişisel oyların adayın niteliğinin ağır bastığı, dönemler olmuş Selami Bey kazandığı zaman 1974'te CHP rüzgarı varmış. 1989 SHP rüzgarı vardı öyle kazandı. Yılmaz Hoca'da kendi rüzgarıyla kazanıyor götürüyor. Odunpazarı ise zannedildiği gibi CHP'nin ya da solcuların kalesi değil. Görüyorsunuz sonuçları. İlk defa CHP'li bir belediye oldu Odunpazarı'nda. Biz nereye bakıyoruz. Yıldıztepe, Büyükdere'ye bakıldığında zannediyoruz ki 'yetmez'. Yıldıztepe'nin seçmen sayısı 10 bin. Emek'in seçmen sayısı 40 bin. Dolayısıyla burada kale falan yok. Kendimizi kandırmayalım. Ama burada yerel yöneticilerin bir başarısı var. Onu kabul etmek lazım. Sayın Yılmaz Büyükerşen'in, Sayın Ahmet Ataç'ın, yıllardır yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle belediye seçiminde DSP ya da CHP seçim kazanıyor. Onun için önümüzdeki süreçte de adayların kişiliği, niteliği etkili olacaktır. Örneğin CHP'nin çok oy aldığı yerlerde İYİ Parti çıkınca, denge değişti. Vişnelik'te, Akarbaşı'nda, Arifiye'de, Deliklitaş'ta, Kurtuluş'ta, Gökmeydan'da CHP'ye daha önce oy veren merkez sağ, düşünceli seçmenler bu seçimde İYİ Parti'ye verdi. Eğer yerel seçimde aynı tercihi yaparlarsa, kale falan kalmaz. Ben onları emanet oy olarak görüyorum. Çünkü belediye başkanlarımız başarılı. Aldığı hizmetlerden de hemşerilerimiz memnun. Dolayısıyla o oylar bize geri gelecektir. Ben ona inanıyorum' diye konuştu.
ESKİŞEHİR'DE İDDİALIYIM
Milletvekilliğinden mi Belediye Başkanlığından mı daha çok keyif aldınız sorusu üzerine Başkan Kurt şu yanıtı verdi: 'Ben mevcut durumlardan keyif almaya çalışan biriyim. Biz görev adamıyız. Milletvekili olarak görevliydik o işi iyi yapıyordum. Yaptığım işten bir endişem korkum yoktu. Ama görev belediye başkanlığına yöneldi onu da iyi yaptım. İddialıyım Eskişehir'de Odunpazarı Belediyesi başkanı olarak başarılı olduğumu düşünüyorum. Çok büyük işler yaptığımızı farklı işler yaptığımızı, iddia ediyorum. Bunun da karşılığını vatandaştan hissediyorum. Onun için biz politikacıyız yöneticiyiz. Hangi iş olursa onun en iyisini yaparız. Ama zevk almazsanız hiçbir iş yapılmaz.' Ataol Behramoğlu'ndan 'Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var' adlı şiiri okudu. AYŞEGÜL HÜMMET
Editör: TE Bilisim