HABER: MELTEM KARAKAŞ KAYA

'Çoğu zaman boğazımızdan kısıyoruz, sadece çocukların istediği şeyleri alıyoruz' diyen Beklen ailesi, pazara gittiklerinde bir kilo aldıkları sebzeyi yarım kiloya düşürmüş. Özal Beklen, konuşurken üzerindeki pantolonu göstererek, dört yıldır aynı pantolonu giydiğini söylüyor.
Enflasyon son yılların en yüksek rakamlarına ulaştı. Dolar ise yaklaşılamayacak seviyeye çıktı. Böyle olunca doğalgaz, elektrik, su, temel besin maddeleri gibi vatandaşın mutfağına giren her şeye zam geldi. Dolar son günlerde inişe geçiyor gibi olsa da, doğalgaz ve elektriğe arka arkaya yapılan üç zam da geri alınmadı. Durumun bu noktaya gelmesi ise en çok da asgari ücretle geçimini sağlayan aileleri etkiledi. O ailelerden biri de Eskişehir'in Bahçelievler Mahallesinde yaşayan Özal ve Şükriye Beklen çifti. 2019 yılının asgari ücret görüşmeleri devam ederken, biz de Beklen ailesine aldıkları 1603 lirayla nasıl geçindiklerini sorduk.

BODRUM KATINDA YAŞAM
Özal Beklen 30 yaşında. Bahçelievler'de bir apartmanın kapıcısı olarak çalışıyor. Eşi Şükriye Beklen ise 26 yaşında bir ev hanımı. Çocukları Şiyar bu yıl ilkokul birinci sınıfa, Hasan ise ana sınıfına başlamış. Beklen ailesi Iğdır'da iş bulamadıkları için tanıdıkları var düşüncesiyle Eskişehir'e gelmiş. Üç yıldır bir apartmanın bodrum katında yaşıyorlar. Şükriye Beklen, şükrediyor çünkü kapıcılık yaptığı için kira ve yakıt parası ödemiyorlar. 'Eğer bunları ödesek mümkün değil karnımız doymaz, ölürüz herhalde' diyor.

DUYGULU VE GURURLU
Uzun zamandır asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışan bir aile ile röportaj yapmak istiyordum. Bahçelievler Mahalle Muhtarı Sülbiye Bilen vesile oldu ve Beklen ailesiyle tanıştım. Geçtiğimiz günlerde de evlerine konuk oldum. Çok mütevazi, çok duygulu ama gururlu bir kadın karşıladı beni kapıda. İçeri girdim ve sohbete başlamadan önce önüme bir bardak çay geldi. Bazı haberleri yaparken kırmamak, yanlış anlaşılmamak için dikkatli olmanız gerekir soru sorarken. İşte böyle bir haberde Beklen ailesiyle sohbet etmeye başladık.



HER ŞEYİ TOPLAR GİDERİM
Çocukları okulda olan Beklen ailesine ilk sorum 'Asgari ücretle nasıl geçiniyorsunuz? Zor oluyor mu?' Özal Beklen başlıyor anlatmaya: 'Valla zor geçim. Bir asgari ücret ancak iki kira yapıyor. En ucuz kira şu an 500 lira. Bu ne yapar bin lira. 300 lira yakıt, 500 lira mutfak desen insanlar için yaşam zor. İki tane çocuk okula gidiyor. Her çocuğa 10 lira beslenme. Çocuğun üst başı var bir de. Benim ayakkabım, üst başım nerede? Ne olacak böyle. Valla hayat zor. Biz yine kira ve yakıt vermiyoruz onlar da olsa ölüm demek. Her şeyi toplar giderim buradan.'

DÖRT YILDIR AYNI PANTOLON
Harcamalarına sürekli dikkat ettiklerini, birçok şeyden feragat ettiklerini anlatan Özal Beklen, dört yıldır aynı pantolonu giyiyor. Hatta bazen çarşıdan dönerken yol kenarlarına bırakılan kıyafetleri alarak evine geldiğini de söylüyor. 'Boğazımızdan kısarak tasarruf yapıyoruz' diyen Özal Beklen, Kendi boğazımızdan kısıyoruz. Bu ayağımdaki pantolonu üç yıldır dört yıldır giyiyorum. Öyle idare ediyoruz. Yapacak başka bir şey yok. Harcamalara çok dikkat ediyoruz.

EĞİTİMLERİNİ ÖNEMSİYORUZ
Anne Şükriye Beklen'in tasarruf yapmayı kabul etmediği tek şey çocukların eğitimi. Okul ihtiyaçlarının çok pahalı olduğunu söyleyen Şükriye Beklen, 'İki tane çocuk var. Okul masrafları var, boğazdan, mutfaktan kısıyorsun. Onların okul harcamalarını yapıyorsun. O yine gelir ama eğitim gitti mi gelemez. Onların en iyi eğitimi alması lazım. Eğitim alamadıktan sonra ilerde ne yaşayacağını kimse bilemez. Büyük birinci sınıfa başladı, küçük ana sınıfına gidiyor. Devlet okulu olmasına rağmen ücretler pahalı, kırtasiye malzemeleri pahalı, aidatlar olsun kayıt ücretleri… Asgari ücretle ne onun istediğini alabiliyorsun ne de diğerinin' dedi.

PSİKOLOJİK OLARAK ETKİLENİYORLAR
Asgari ücretle yaşamanın çocukları hem psikolojik hem fiziksel olarak etkilediğini anlatan Şükriye Beklen, 'Psikolojik olarak etkileniyorlar. Haftada bir gün cuma günleri harçlık günü yapıyoruz. Diğerinin de beslenme listesi oluyor. Okul harçlığı istiyor. Yok diyoruz. Kızıyor. İnsan tuhaf oluyor. Asgari ücret gerçekten çok komik bir rakam. İnsanlarla dalga geçer gibi para veriyorlar.

BAZEN YOLDAN TOPLUYORUZ
Kendisinin eskileri giydiğini çocuklarına yeni giysi aldığını söyleyen Özal Beklen, Biz eskileri giyiyoruz. Yolda yürüyoruz ya, eski meşki şeyler görünce alıyoruz. Kullanmak zorundayız, yoksa yapamayız. Şimdi bir pantolon 50 lira. Ben nereden getiriyorum?' diyor. Şükriye Beklen ise beş yıldır kendisine ayakkabı almadığını ekliyor.

YARIM KİLO ALIYORUZ
En merak ettiğim konulardan birisi de market ve pazar alışverişi. Mutfak ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını özellikle dikkat ettikleri bir şey var mı diye soruyorum. Şükriye Beklen, 'Mesela bir kilo değil yarım kilo alıyoruz. Çocukların yiyebileceği şeyleri alıyoruz. Önceliği onlara veriyoruz. Ben kendim çıkıyorum. Kendimi kısıtlıyorum. Çocukları düşünerek alıyorum alacağımı. Çok pahalı her şey. Eskiden marketlerde 3.5 liralık salça şu an 8-9 lira. O bile çok zor geliyor insana. Bazen kendime bakınca çok yaşlı hissediyorum. Domatesi bile yarım kilo alıyoruz. Biz bu sene soğan almadık. Apartmandan biri gönderdi' diye anlatıyor.

IĞDIR'DAN ESKİŞEHİR'E
Iğdır'dan Eskişehir'e geldiği için bile kendisini suçlayan ve Eskişehir'de yaşayan vatandaşların ekmeğini alıyormuş gibi hissettiğini söyleyen ve belki de yılların verdiği ötekileştirmenin de alışkanlığıyla konuşan Özal Beklen: 'Ben kira ve yakıt vermiyorum ama yine de yetmiyor. Zaten onu da versem geçinemem. 2015'te geldik buraya. İş yoktu Iğdır'da, buraya geldik. Bizim oralarda iş olsa gelmezdik. Biz gelince buradaki insan da mağdur oluyor. Sanki onun ekmeğini elinden almışız gibi oluyor. Keşke Iğdır'da iş olsaydı ama doyduğun yerde.'



KIRMIZI ET ALAMIYORUZ
En son geçen sene kırmızı et aldıklarını anlatan Şükriye Beklen, 'Zamlar etkiliyor bizi de. Yüzde 45-50 zam yapmışlar her şeye. Eskiden 100 lira alıp gidiyordum. Bir aylık alışveriş çıkardı neredeyse. Şu an çeyreğini bile karşılamaz. Geçen sene kırmızı et aldık o da kıymaydı. Tavuk eti almak bile zor artık. Bayramdan bayrama komşular getiriyor. Oğlumu doktora götürdüm. İkisinin de aşırı derece kansızlığı, vitaminsizliği vardı. Karşılayamıyorsun. Bu haldeyken onlara vitamin yapacak ya da onları güçlü tutacak besinleri, proteinleri veremiyorsun. Bu da çocukları etkiliyor.

İLACI KOMŞULAR ALMIŞ
Çocuklarından birinin besin eksikliğinden kaynaklı aşırı vitaminsiz ve kansız kaldığını, dikkat eksikliği olduğunu anlatan Şükriye Beklen, geçtiğimiz günlerde 300 liralık ilacı alamamış. Muhtar Sülbiye Bilen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla mahalle sakinlerinden ilaç parasını toplamış.

ÇOCUKLAR ANLIYOR
Şükriye Beklen: 'Her hafta okuldan gelişinde bir kağıt veriyorlar. Şu sinemaya gideceksiniz, bu oyunu izleyeceksiniz diye. Bazen çantalarına önceden bakıyorum eğer görmemişlerse onları alıp saklıyorum. Zorlamasınlar, istemesinler diye. Çocukların istekleri oluyor. Çocuk kıyafeti de pahalı. Arkadaşlarında görüyorlar. 'Biz neden alamıyoruz?' diyorlar. Çocuk anlıyor ve söylüyor. Anlatmak istediğinde seni yalancı olarak görüyor, almak istemiyorsun diyor. Kabullenmek istemiyor.'

BEKAR İNSAN ZOR GEÇİNİR
Özal Beklen: 'Asgari ücret çok zor. Benim için değil herkes için çok zor. Dolar yükseldi dediler zam geldi her şeye ama dolar düşünce zamlar geri alınmadı. Gıda, giyim, kırtasiye her şey çok pahalı. Bekar insan bile zar zor geçinir. Evli insanın hele çocuğu varsa mümkün değil. Birisi bu kapıya yardım getirdiğinde utanıyorum. Çalışıyorum ama yetmiyor. Bu devirde okula giden çocukla asgari ücret imkansız.

EN AZ 2500 LİRA OLMALI
Asgari ücretin hakkının verilmesi gerektiğini söyleyen Özal Beklen: 'Hakkının verilmesinin lazım. 2500 liradan az olmaması lazım. Kime diyeceğin ki? Kimisi 75 bin lira alıyor kimisi 1600 lira. Halkın bunları görmesi lazım. Şu devirde asgari ücretle geçinmek çok zor. Evet geçiniyoruz ama az yiyoruz. Yarı aç yarı tok yaşıyoruz.'
Editör: TE Bilisim