Akdeniz anemisinin 2 farklı türü olduğunu ifade eden Dr. Ergün, 'Bunlar; Akdeniz anemisi taşıyıcılığı ve Akdeniz anemisi hastalığıdır. Taşıyıcı kişiler, hiçbir belirti vermeden sağlıklı bir yaşam sürerler ve çoğu zaman taşıyıcı olduklarının da farkında değildirler. Taşıyıcı kişilerin Akdeniz anemisi oldukları kan testiyle anlaşılabilir. Anne ya da babanın taşıyıcı olması durumunda; bebeklerinde de taşıyıcı genler nedeniyle Akdeniz anemisi görülebilir' dedi.

Akdeniz anemisi rahatsızlığı ile dünyaya gelen bebekte ilk aylarda hiçbir belirti görülmediğini anlatan Dr. Aydın Ergün, 'Ancak 5-6 aydan sonra kansızlık belirtileri görülür ve doğru tedavi uygulanmazsa belirtiler ağırlaşarak devam eder. Akdeniz anemisi tedavisini bebeklerde geciktiren en önemli faktör kansızlığın demir eksikliğinden kaynaklandığı şüphesidir. Bu nedenle tedavi demir eksikliğini gidermeye yönelik yapılabilir ve bebekte daha ciddi belirtiler görülmeye başlar. Bu belirtiler arasında; iştahsızlık, gelişimde yavaşlama, karında ve karaciğerde büyüme, dalakta büyüme burunda çökme ve elmacık kemiklerinde belirginleşme yer alır' diye konuştu.

Dr. Ergün Aydın Akdeniz Anemisi tedavisini de şöyle anlattı: 'Akdeniz anemisi, kan aktarımına bağımlı bir hastalıktır. Tedavinin esası 3-4 haftada bir yapılan konsantre alyuvar aktarımı ve düzenli demir bağlayıcı ilaçların kullanılmasıdır. İdeal bir tedavi için olaya çok yönlü yaklaşım gerekir.'(HM)

Editör: TE Bilisim