Madalyaya doymuyorlar
Kezban Yeşer (69), Şükriye Erentok (61), Muzaffer Durmuş (61), Tüzin Atak (57), Tülay Osmanağaoğlu (55), Aydan Ayşe Köse (52), Dilek Erdoğan (46), Aynur Nesin (45) ve Hale Kargın Kaynak'ın (42) yer aldığı Eskişehir Su Sporları Kulübü, sporcuları sayesinde açık deniz yarışmalarında adından söz ettiriyor. Aldıkları eğitimler ile yarışmalardan madalyalarla dönen kadın yüzücüler, sporun yaşının olmadığını gösterirken hem cinslerini de cesaretlendiriyor. Kimi kentteki hamamda, kimi özel derslerde yüzmeyi öğrenen kadınlar, master kategorisinde katıldıkları yarışmalarda adeta madalyaya doymuyor.

Kürsüye çıktılar
Kulübün en yaşlı yüzücüsü Kezban Yeşer ile Tülay Osmanağaoğlu ve Aynur Nesin katıldıkları yarışmalarda elli ikişer, Dilek Erdoğan 30, Hale Kargın Kaynak 12, Şükriye Erentok 8, Tüzin Atak ve Aydan Ayşe Köse beşer madalya kazandı. Ekibin yeni üyesi Muzaffer Durmuş ise ilk yarışmasında podyuma çıkmayı başardı.

Çeşitli iş kollarından
Her hafta düzenli antrenman yapan, doktordan diş hekimine, esnaftan sigortacıya kadar farklı iş kollarına mensup kadınlar 30 Ağustos'ta Çanakkale'de düzenlenecek 'Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışması' ile ekim ayında Muğla'nın Bodrum ilçesinde 11'incisi gerçekleştirilecek 'Aquamasters Yüzme Şampiyonası' için antrenörleri Songül Küçüktaş yönetiminde antrenmanlarını sürdürüyor.

'Eskişehir'in başarısıdır'
Eskişehir Büyükşehir Belediyesinde Sosyal Hizmetler Daire Başkanı olan bir çocuk annesi yüzücü Hale Kargın Kaynak, bu spora 8 yaşında başladığını bir süre lisanslı yüzdükten sonra ara verdiğini söyledi. Yıllar sonra master yüzme yarışlarına katılanlarla tanıştığını belirten Kaynak, 'Onlarla antrenman yapmaya başladım. Hem havuz hem de açık su yarışlarına katılıyorum. Bozkırda insanların sürekli ve disiplinli bir şekilde yüzme antrenmanı yapması eşine az rastlanır bir durum. Bu ekibin güzel bir disiplini var. Denizi olmayan bir yerde başarılı master yüzücülerin bulunması Eskişehir'in başarısıdır. Aile desteği burada çok önemli. Bize çok fazla destek veriyorlar' dedi.

'Denize kıyımız yok'
İki çocuk annesi tıp doktoru Dilek Erdoğan ise 35 yaşındayken oğlunu yazdırdığı kurs sayesinde yüzmeyi öğrendiğini dile getirdi. Hiç ara vermeden 11 yıldır yüzdüğünü anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: '2013 yılında master kategorisinde yarışmalara katılmaya başladım. Ekibimiz açık su yarışlarını çok seviyor. İstanbul Boğazı'nı 4 kez geçtim. Ailem beni destekliyor. Çevremdeki arkadaşlarımı da yüzme konusunda teşvik ediyorum. Sporun her dalı çok güzel. Sürekli yarışmalara katılmak istiyorum. Denize kıyımız yok, bozkır kentiyiz. Denizdeki yarışmalarda Eskişehir'den geldiğimizi öğrenince şaşırıyorlar' dedi.

'Yüzmekten keyif alıyorum'
4 çocuk, 6 torun sahibi ev kadını Kezban Yeşer de diz ağrılarından kurtulmak için 63 yaşında öğrendiği yüzme sayesinde yarışmalara katıldığını belirterek, 'Türkiye'nin her yerindeki yarışmalara gidiyorum. Yüzmekten keyif alıyorum. Sağlığım el verdiği müddetçe yüzeceğim' dedi.

'Sporun yaşı yok'
Bir çocuk annesi sigortacı Tülay Osmanağaoğlu da arkadaşlarının teşvikiyle 34 yaşında yüzme kursuna gittiğini aktardı. Yarışmalara ilk kez 50 yaşında katıldığını anlatan Osmanağaoğlu, 'Ekibimiz her geçen gün büyüyor. Yüzmeyi herkese özendirmeye çalışıyoruz. Yarışmalara kendi imkanlarımızla gitmeye çalışıyoruz. 3 kez İstanbul Boğazı'nı geçtim. Sporun yaşının olmadığını göstermeye çalışıyoruz' diye konuştu.

Hastalık yüzünden başladılar
Diş hekimi Tüzün Atak ise 13 yıl önce bel ve boyun fıtığı nedeniyle yüzmeye başladığını belirtti. İlk açık deniz yarışlarına Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde katıldığını kaydeden Atak, birkaç yıl sonra İstanbul Boğazı'nı geçmeyi hedeflediğini ifade etti. Emekli öğretmen Muzaffer Durmuş da Ereğli'deki yarışlarda üçüncü olarak ilk madalyasını kazandığı bilgisini verdi.
Editör: TE Bilisim