RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ KAYA

Atama ile gelmesinin kendisini rahatsız etmediğini söyleyen Adar, 'Atama ile gelmiş olmam ve bunu sadece bir görev olarak kabul ettiğimden dolayı bende bir rahatsızlık yaratmıyor. Ümit ediyorum ki düşündüğümü gerçekleştiririm ve Eskişehir'de insanları kucaklayan ve yeniden kaynaşan bir arada olan CHP'yi yeniden yaratırım' dedi.

Vatandaş nasıl bir CHP İl Başkanı görecek karşısında?
Abdülkadir Adar, tüm sosyal demokratları, Cumhuriyet Halk Partilileri kucaklayan bir il başkanı olacaktır ve Eskişehir'de bugüne kadar yapmış olduğu işlerle toplumda hep bir karşılığı olan ve toplumda hep saygı gören bir insan olarak Cumhuriyet Halk Partisi'ne önemli katkılar sağlayacaktır diye düşünüyorum.

CHP'liler yakın zamanda basın toplantılarında bu kadar iddialı ve kararlı konuşan bir il başkanı görmedi karşısında. Vatandaşın görmek istediği ne sizce?
Ben 1949 doğumluyum. Yüksek tahsilim dışında tüm yaşamımı Eskişehir'de geçirdim. 1983 yılında 12 Eylül sonrası siyasi partiler kurulurken Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP)'in kurucu il yöneticisi olarak siyasete başladım. O günden bu yana Eskişehir halkı benim siyasi yanımı bilir. Bundan önceki dönemlerde de yaptığım il başkanlığında insanlara yukardan bakan değil; insanların sorunlarını çözmeye çalışan, insan odaklığı bir il başkanlığı yaptım.

Yeni yönetim atamayla geldiği için bir takım eleştiriler aldı. Siz ne düşünüyorsunuz bununla ilgili?
Atama aslında benim de benimsediğim bir yöntem değildir. Bundan önceki il başkanlıklarımın tümünde kongre ile geldim. Ama bu kez genel merkezden beni aradılar. Ve bu dönemde bana ihtiyaçları olduğunu söylediler. Uzunca bir tereddütten sonra kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü son derece zor bir dönemde ve Türkiye'nin hallaç pamuğu gibi atıldığı ekonomik krizin en üst noktada olduğu bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'ni her şeye rağmen oy verilen AKP'ye karşı nasıl bir strateji ile seçime götüreceğiz diye düşündüm. Tabi bu konuda Büyükşehir'in ve iki merkez ilçe belediyesinin bizde olmuş olması beni cesaretlendirdi. Dolayısıyla atama ile gelmiş olmam ve bunun sadece bir görev olarak kabul ettiğimden dolayı bende bir rahatsızlık yaratmıyor. Ümit ediyorum ki düşündüğümü gerçekleştiririm ve Eskişehir'de insanları kucaklayan ve yeniden kaynaşan bir arada olan CHP'yi yeniden yaratırım.

BÜYÜK ZARARLARI OLDU
Pazar toplantısında 'Parti değişik noktalardan, farklı yerlerden yönetilmeye çalışıldı. Dolayısıyla çok başarılı olunmadı' diye bir cümle kurdunuz. Bu cümleyi biraz açabilir misiniz?
Kongreler sürecinde çok üzülerek söylüyorum parti karpuz gibi ortadan ikiye bölünüyor. Bizim kongrelerde genelde çekişme vardır ama inatlaşma yoktur ve birbirini ötekileştirme yoktur. Ama bu son kongrede ne yazık ki öyle oldu. Ve parti, parti merkezinden, parti binasından değil yönetimleri o noktaya taşıyan insanlar tarafından yönetilmeye çalışıldı ve o şekilde yönetildi. Bunun da partimize çok büyük zararları oldu.

VERİMLİ ÇALIŞILMADI
24 Haziran seçimlerinde CHP'nin milletvekili sayısı 3'ten 2'ye düştü. Bu başarısızlığın sebebini neye bağlıyorsunuz?
Çok değişik sebepleri var bunun. Birincisi parti örgütü ile ilgili söylediğim etken çok önemli bunda. Çünkü siz çalışmalara ne kadar çok unsuru katabilirseniz, başarı da kendiliğinden gelir. Eğer insanlar parti çalışmalarına ayağı gitmiyorsa, parti çalışmalarından uzakta kalıyorsa o zaman da başarı düşüyor. Milletvekili sayısı artmış olmasına rağmen organize bir çalışma yapılamadığı için çünkü o çalışmaların da içerisinde bulunmaya gayret ettim ben, partinin ayrı yerlerden yönetiliyor olması adaylarımızın bir kısmını farklı çalışmaların içine soktu. Daha doğrusu verimli çalışmayı başaramadılar. Verimli çalışma olmayınca sonuç gelmedi. Örneğin esnaf dolaşımına gidildiğinde program yapılıyordu, yedi adayımıza yedi ayrı bölge veriliyordu. Ama geriye dönüşe baktığımız zaman bu adaylardan sadece bir tanesini ya da iki tanesini çalışırken görüyorduk. O zaman yapılıyor diye, kağıt üzerinde yazılan bazı şeylerin yapılmadığı ve insanların kendi kendini aldattığını görüyorduk. Dolayısıyla bu sonuç son derece normaldi. Başka etkenlerde var tabi. Ama onlar parti içi meselelerdir, onlar zaman içerisinde çözülecektir. Onlara da çözüm bulmak gerekiyor. Sadece insanları biraraya getirmek değil, partiyi ve partiye gönül veren insanları, partiye oy veren insanları beklentilerine de aday belirlemeden tutun çalışma sistemine kadar her şeyde cevap vermek zorundasınız.



EN AZ YEDİ BELEDİYE
'31 Mart seçimlerinin galibiyetinden hiç şüphem yok' dediniz basın toplantısında. Gerçekçi olursak CHP'nin yerel seçimler hedefi ya da tahmini nedir?
Mevcut belediye başkanlarımız yeniden aday olarak gösterildi. Bunlar toplumda bugüne kadar yaptıkları hizmetlerle o bölgenin seçmeni tarafından takdir gören isimler. Bu beş ilçemizde hiçbir problemin olmayacağını düşünüyorum. Çalışmalarımızı o yönde programlayacağız. Onun dışında bizim seçim almaya çok yakın olduğumuz bir önceki seçimde 30 oyla, 40 oyla kaybettiğimiz yerler var. O seçimlerdeki kaybediş nedenlerimizi analiz ettim ve o analize dayalı olarak da yeni aday belirleme çalışmaları yürüttük. Şunu gözlüyorum ki ilçelerimizde daha önceki seçimlerde hiç aday bulamazken, bu kez ilçelerimizde birden fazla dayımız oldu. Bu CHP'nin yerel seçimlerde başarılı olacağının bir göstergesidir. Ben başkalarının dediği gibi 15-0 demiyorum ama en az yedi belediyenin CHP'de olacağını düşünüyorum.

Rabia Akman, Eskişehir'de 24 Haziran seçimlerinde CHP'den 6 bin oyun HDP'ye 11 bin oyun da İYİ Parti'ye gittiğini açıklamıştı. CHP'liler bunlara 'emanet oy' dese de siz farklı siyasi partilere giden oyların geri gelmesi için nasıl bir strateji izleyeceksiniz?
24 Haziran seçimlerinde ülkede ittifaklar oluştu. Bir tarafta Cumhur İttifakı vardı diğer tarafta Millet İttifakı vardı. Hatta Millet İttifakı'nın ayaklarından biri olan İYİ Parti'nin seçime girememe gibi bir tehlikesi vardı. CHP bunu iyi tespit etti ve 15 vekil arkadaşımız İYİ Parti'ye ödünç olarak verdi ve grup kurmalarını sağlayarak seçime girmelerini kesinleştirdi. Tabi o arada partimiz içindeki olumsuzluklar, belki de milletvekili adaylarımızın beğenilmemiş olması bizim oylarımızın bir kısmının HDP'ye, İYİ Parti'ye, MHP'ye bir kısmının da AKP'ye gittiğini gözlemledik. Bunların sayıları konusunda bir çalışma yapmadım ama şunu iyi biliyorum ki, özellikle partileri seçmen önünde kötü göstermeye yönelik işte CHP, HDP ile işbirliği yapıyor mantığıyla yaklaşılan ve söylenen sözlerin Eskişehir'de çok daha farklı şekilde CHP'ye döneceğini düşünüyorum. Eğer HDP Eskişehir'de aday göstermeyecek olursa oyların büyük bir çoğunluğunun CHP'ye geleceğini düşünüyorum. En iyi ittifak seçmen bazında yapılan ittifaktır. Eskişehir seçmeni son derece bilinçli seçmendir. Bunu 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayımıza verilen oylarla parlamentodaki adaylarımıza verilen oylardaki farklılıkla da görmek mümkün. İYİ Parti'ye giden oyların büyük bir çoğunluğunun geri döneceğini düşünüyorum.

Yerel seçim startını verdiğinizi söylediniz. Sahada vatandaşlara sunacağınız argümanlar neler olacak?
Bir ekibimiz bununla ilgili çalışmalar yapıyor. Tabii ki bu bir yerel seçim olduğu için bizim ağırlıklı olarak yerel yönetimlerde yaptıklarımız ve yapacaklarımız üzerine olacaktır. Eskişehir'in tüm sorunlarını biliyoruz. Bizim belediye başkanlarımız yeni insanlar değil. Projeleriyle Eskişehir'e geldiler ve uyguladılar. Türkiye'nin 81 vilayetinde hangisinde vardır, belediye o kent bir kimlik kazandırsın. Eskişehir bir turizm kenti, üniversite kenti, müzeler kenti ve bir sanat kenti özelliği, simgesi taşıyor. Ve bunların hepsi Yılmaz Büyükerşen tarafından kazandırılan kimliklerdir. Eskişehir halkı çok şanslı. O yüzden o şansı yaratacak adaylara yeniden destek verecekler diye düşünüyorum.

Yerel seçimlerden sonra il kongresi yapılırsa il başkanlığına aday olur musunuz?
Ben bu partiyi derleme toplama misyonuyla bu işi kabul ettim. Kongre yapılırsa kongrede yeniden aday olurum. Eğer partilim beni taktir ederse o zaman göreve devam ederim. Ama partilim beni takdir etmiyorsa o zaman da çekilmesini bilirim. Çünkü ben politikada illaki şunu olacağım hırsıyla hareket eden biri değilim. Ben eğer partime katkı verebiliyorsam o zaman partinin içerisinde görev alırım, eğer partilim beni bu konuda yetersiz buluyorsa o zaman da çekilmesini bilirim. Sade bir partili olarak bana partim tarafından verilen görevleri yaparım. 35 yıldır CHP'nin içerisindeyim. Hiç başka bir partiye gitmedim.



PARTİYİ KENDİ HALİNE
BIRAKACAKSINIZ
Kırgınlıkları, küskünlükleri yok edeceğinizi söylediniz. Neden böyle oluyor? Biz neden CHP'yi konuşuyoruz sık sık?
Demokrasi bizim partimizde ileri noktada. Ama demokrasi derken arkadaşlarımızın bir kısmı ağzına her geleni söylemek gibi anlıyor. Bu demokrasi değildir. Demokrasilerde ortak bir yol bulunur. Eğer bunu bulamıyorsanız, illa ki benim dediğim olacak mantığı sıkıntılar doğuruyor. Şimdi son iki kongrede tablo buna döndü. Biraz daha açık söyleyeyim, Odunpazarı Belediyemiz ve Tepebaşı Belediyemiz kendi istedikleri yönetimleri oluşturma çabası içerisine girdiler. Oysa bana göre son derece yanlıştı. Partiyi kendi haline bırakacaksınız. Belediyeler ayrı kurumlardır. Bunlar kendi görevlerini yapacak, parti de kendi işlerini yapacak. Bizim delegemiz eğer zorlamazsanız, belli baskılar altına almazsanız doğru yolu bulacaktır. Bakın 1987 yılında milletvekili adaylarımızı biz önseçimle belirledik. Tüm parti üyelerinin katılımıyla hem de. 1989'da belediye başkan adayları, meclis üyesi adayları ön seçimle belirlendi. Ben CHP üyelerinin kendi hallerine bırakıldığı zaman son derece hassas, dikkatli oy kullandıklarını biliyorum. Ama ifade ettiğim gibi son iki kongrede ne yazık ki baskılardan kaynaklı böyle bir bölünme ortaya çıktı. Ümit ediyorum bunların hepsi son bulacak.

Genelde vatandaşın siyasilerden beklentisi olur ama sizin CHP seçmeninden beklentileriniz var mı yerel seçim döneminde?
Tabi var. Eskişehir seçmeni ne yapacağını bilir. Ve doğru şeyi yapacaklarına inanıyorum ben. Tabi seçmen bazında değerlendirdiğimizde Hocama karşı, Ahmet Ataç'a karşı korkunç sevgisi ve sempatisi var Eskişehir seçmeninin. Her ikisi Eskişehirli seçmenle bütünleşmeyi çok iyi başarmışlar. Bakınız bu insanın naturası ile ilgili. Hocam da Ahmet Bey de hiçbir zaman insanların isteklerini geri çevirmiyorlar. Güler yüzleriyle insanlar onlara yaklaştığında, onlar da onlara yaklaşmayı çok iyi başarıyorlar. Dolayısıyla Eskişehir seçmeninin bizim adaylarımıza çok iyi sahip çıkacaklarını düşünüyorum.

Peki, CHP'ye oy vermeyen seçmene bir mesajınız var mı?
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortada. Ülkenin getirildiği noktada son derce net. bizim insanımız bazı şeyleri ancak görerek algılıyor. Bugüne kadar dışarıdan yapılan desteklerle yürütülen ekonomi artık sona geldi. Ekonomik krizin nedeni bugüne kadar olan kötü yönetimlerdir. Bakın şu an çok hissedilmeyen ama gelecek kuşakları etkileyecek olan ihaleler yaptılar. Bunların Türkiye'ye maliyeti çok fazla. Şehir Hastanesi, Orhangazi Köprüsü, Kütahya'ya yapılan havalimanı böyle. Şehir Hastanesi'nin hangi mantıkla yapıldığını anlamadım. Devlet Hastanesi 1080 yataklıydı, orası kapandı yeni yapılan hastane 1086 yataklı. 6 yatak fazlalığı var. Eskişehir'in kent merkezindeydi. Herkesin kolaylıkla ulaştığı bir noktaydı. Ama hasta garantili bir sisteme dönüştü. Dolayısıyla insanlar cebinden çıkan paraya bakarsa onu o duruma düşüren insana oy vermemesi gerekir. Ben Eskişehirli hemşerilerimin hesaplarını bir kere daha yapmalarını istiyorum. Onlardan yana düşünen siyasi parti hangisidir iyi değerlendirsinler ve olayı sadece birilerinin yarattığı algıyla oylarını vermemeliler.
Editör: TE Bilisim