Cam zanaatkarı, zanaatkar diyorum çünkü kendisini sanatçı değil zanaatkar olarak tanıtıyor, Şeniz Erden. Sanatçı dememesinin nedeni ise 'Sanatçı bir eseri bir kez yapar, tekrar etmez. Ama zanaatkar, yaptığı şekli tekrarlayabilir' diye açıklıyor. 1972 doğumlu olan Şeniz Erden, 22 yıl boyunca yaptığı ve asıl mesleği olan diş protez teknikerliğinden emekli olduktan sonra, cam işleme sanatına başladı. 10 senedir cam ile uğraşan Erden, şişeleri birer dekoratif eşya haline getiriyor.
Cam sanatına nasıl başladınız?
Yaklaşık on senedir bu işi yapıyorum.Daha önce başka bir meslekle uğraşıyordum. Emekli olduktan sonra cam sektörüne girmeye karar verdim. Eğlenmek için girdim iş olarak döndü bana. Sadece çok severek başladım bu kursa. Sonra yapabildiğimi görünce devam ettim. Büyükşehir ve Odunpazarı Belediyeleri'nin belediye kurslarında gördüm. Çok yeterli olmuyor çünkü belirli bir noktaya kadar öğretiyorlar.Daha sonrasında farklı şehirlerde ve ülkelerde eğitim almaya devam ettim. Kanada ve İtalya'ya gittim özellikle Kanada'da uzun süra kaldım. Üfleme üzerine eğitim aldım. Daha sonra Denizli'de mine üzerine eğitimine başladım, Ankara'da mine eğitimine devam ettim. Bir günlük de olsa İstanbul'da Cam Ocağı'na gittim. Farklı insanlardan farklı eğitimler aldım.
Cama nasıl şekil veriyorsunuz?
Bizim şöleme dediğimiz bin 200 derecede oksijen ve propanın birleşmesiyle oluşan bir ateşimiz var. Camı orada eritiyoruz. Kalıp kullanmıyoruz yer çekiminin ve döndürmenin etkisi ile iki camı birbirine ekleyerek şekil veriyoruz. Bunun dışında mine ve duvar süslemesi çalışırken fırın kullanıyorum. Fırınlar bin dereceye kadar çıkıyor ama çalıştığınız malzemeye göre farklı derecelerde kullanıyoruz. Biblolarla çalıştığımız zaman oda sıcaklığında gerilimini aldığımız fırınlarımız var.
Ne gibi şekiller yapıyorsunuz?
Figürlerden isterseniz kuş, keçi, tavşan, çiçek ve farklı takı tasarımları yapabiliyoruz. Küpelerde özellikle hayvan figürleri ve bitki formları yapabiliyoruz.Üfleme tekniği ile mumluk ve semazenler yapabiliyoruz. Mine tekniğiyle bakırın ön ve arkasına cam ekleyerek çeşitli formlar ekliyoruz.
İnsanların cam sanatına ilgisi nasıl?
Ateş yanıkken gördüklerinde çok tehlikeli bir iş yapıyormuşum gibi büyük bir hayranlıkla bakıyorlar. Bazı insanlar biz de öğrenebilir miyiz diyerek gelirken bazı insanlar 'hadi bize bir at' yap şeklinde geliyorlar. Çeşitli insan grupları geliyor. Kimisi büyük hayranlıkla bakıyor, kimisi de 'bunu ben de yaparım' şeklinde davranıyorlar.
Dışarıdan sipariş alıyor musunuz?
Sipariş üzerine çalışıyoruz. Müşteri özel bir şekil istediğinde cam ona izin veriyorsa yapıyoruz. Farklı şehirlere toptan olarak gönderebiliyoruz. Onun haricinde sosyal medyadaki sayfalarımızdan bize ulaşanlara istedikleri şekilleri gönderebiliyoruz.
Çırak yetiştiriyor musunuz?
Buraya cam sanatını öğrenmek için gelen arkadaşlar oluyor. Bazıları gerçekten çok seviyor yardıma gelmek istiyor. Beraber çalışıyoruz kendi ürünlerini yapıyorlar. Uzun süreli çırak olmuyor. Cam sanatı bölümünden arkadaşlarla çalışıyoruz. Onun dışından kendileri gelip öğrenmek isteyenler oluyor. Daha sonra bu kişiler Eskişehir içinde ve dışında kendi dükkanlarını açtılar.
Sizin için bir tehlike arz ediyor mu?
Elle değil maşayla temas ediyorsunuz ama tabi her işin bir tehlikesi var. Yeni yaptığım ürünleri müşterilerin ulaşamadığı bir yere alıyorum çünkü bilmeden kendilerine zarar verebilirler. Nasıl korunmam ve çalışmam gerektiğini bildiğim için benim için çok tehlike arz etmiyor. Zaten ilk öğrendiğimiz şey; malzemeler nedir, bu malzemelerden nasıl korunuruz ve ne yapabiliriz.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanlar hobi olarak camla uğraşmaları iyi olur. Elinizdeki ürün çıkana kadar anda kalıyorsunuz. Çok güzel bir meditasyon yöntemi aslında. Dert tasa hiçbir şey kalmıyor ve müşteriler ürününüzü beğendiği zaman çok eğleniyorsunuz. Zorlu olmasına rağmen çok eğlenceli bir meslek.

Editör: TE Bilisim