ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, ES TV'de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. Kesikbaş, Anadolu Gazetesi köşe yazarı Arif Anbar'ın sorularını yanıtlayan Kesikbaş, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

NİYET PAKETİ
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan reform paketini değerlendiren Kesikbaş, 'Paket çok genel bir paket. Aslında bir niyet paketi. Bütününe baktığınız zaman aslında bizim uzun süredir konuştuğumuz konular var içerisinde. Biz ESO olarak bundan 6 ay önce bir vizyon raporu hazırladık. Baktığımız zaman üretim ekonomisine bir geçişten bahsedebiliriz. Uygulamadaki başarısı önemli. Paket çok güzel yazılmış. Önemli adımlar var içerisinde. Denmiş ki evet Türkiye AB kriterlerine de uygun olarak hukuk ve yargıyla ilgili gerekli düzenlemeleri, gerekli reformları yapacaktır diyor. Bundan daha güzel bir cümle olmaz. Altı henüz doldurulmamış. Vergi reformu kısmında kurumlar vergisi kademeli olarak düşürülecek. Daha şeffaf, denetlenebilir şirketler elde edilecek, yapılandırılacak. Bununla birlikte gene vergisel anlamda tabana yayılacak şirketler bağışız denetim şirketleri tarafından değerlendirilecek. Bundan daha bir şey olamaz' şeklinde konuştu.

UZLAŞMA VURGUSU
İşçilerin reform paketinde yer alan 'kıdem tazminat' endişeleri ile hakkında konuşan Kesikbaş, şu ifadeleri kullandı: 'Aynı endişeleri işveren de yaşıyor. İşveren de diyor ki bugüne kadar birikmiş kıdem tazminatları var. Ben bunları bir kerede oraya yatırırsam batarım. Bunun için mutlaka ortak uzlaşma yolu olması gerekiyor. O para onların hakkı çünkü. İşverenler ve işçi bir araya gelecek, işçinin kesinlikle alın terini, hakkını yemeden ama işverenleri de zor duruma sokmadan mutlaka bir çözüm bulunacaktır. Altının doldurulması gereken bir çok konu var. Baktığınız zaman evet uzun vadeli bir fon yaratmak gereklidir, doğrudur. Söylenen rakam yaklaşık 5 yıl içerisinde Türkiye'nin toplam gelirlerinin yüzde 10'u kadar bir rakamın bu fonda birikeceği. Belki bunun tekrar sanayiye dönmesi, yeni girişimcilik ve inovasyonun desteklenmesi, ihracatı artıracak bir takım teşviklerin buradan yapılması, bu fonların kullanılması doğrudur. Neticede bu fon bir öz kaynak. Öz kaynaklarımızı kullanıyor olacağız ama kesinlikle işçinin hakkının yenmemesi gerekiyor. Her ne kadar ben işveren olsam da işçiler bizim gözümüzün nuru, alnımızın teri, alnımızın akı ama işvereni de mağdur etmeden mutlaka bir ortak zemin bulunacak.'

FİNANSMAN SIKINTILI
Eskişehirli sanayicinin en çok zorlandığı unsurun finansmana erişim olarak belirten Kesikbaş, 'Finansmana erişim kolay olmuyor. Gittiğiniz zaman hem pahalı hem de alması eskisi gibi kolay değil. Bankaların bir kısmı kendi bütçeleri dahilinde bu kredileri veriyor. Eskiden size kredi satmaya çalışırken şimdi biraz daha geri çekilmiş durumdalar. Çünkü bir şekilde kendilerini bütçelerini çerçevesinde korumak zorundalar. Bu anlamda kamu bankalarına 28 milyar TL'lik fon aktarılması konusu doğru, umut verici. Maalesef finansmana erişim konusunda çok fazla enstrüman yok. Çünkü geçmişe yönelik borç stokları var. Bu borç stoklarının içerisinde zaten fabrikasını ya da arsasını ipotek olarak vermiş. Verecek başka bir şeyi de yok. Bankaya verecek başka bir şeyiniz yoksa banka da size para vermiyor. O zaman o kısır döngü başlıyor. SGK borcunu ödeyemiyor, vergi borcunu ödeyemiyor. Onu ödeyemeyince devlet geliyor şer koyuyor. Batış süreci demeyelim ama patinaj süreci başlıyor. Eskişehirli sanayici proleter sanayici. Hulusi Kentmen tarzında sanayici değil. Hem çalışıyor, hem işinin başında, finansmanını da yapıyor, projesini de yapıyor, malını da satın alıyor. Bu anlamda da o patinaj günlük bütün konsantrasyonunu insanların emiyor. Biz aslında Türkiye Cumhuriyeti olarak okyanusu geçmişiz, sanayiciler anlamında söylüyorum derede boğuluyoruz. Makine yatırımlarımızın çoğunu yapmışız, işe ihtiyaç var, aşa fazlasıyla ihtiyaç var, iş gücümüz de var, aslında her şeyimiz var. Maalesef ben çok net söylüyorum bugün sanayiciye verilecek 100 milyar TL hiçbir şekilde boşa gitmez. Bugüne kadar hep 50 bin liralar 100 bin liralar… Bunlarla bir şey olmuyor. Yatırım bankacılığı sisteminin tekrardan sanayiciler için entegre edilmesi gerekiyor. Üreten insana, üreten firmaya ihtiyacımız var. Tabi ki denetlenebilir, şeffaf olması şartıyla… Çok güzel şirketlerimiz var Eskişehir'de, pırıl pırıl. Belki içine koyacağınız 10 milyon lira bu şirketleri en azından 3 katına 5 katına hızlı bir şekilde, 3-5 yıl içinde çıkarabilecek kabiliyete sahip. Kabiliyetlerimiz de çok yüksek, herkes fazlasıyla yetenekli, iş gücü olarak her ne kadar sıkıntılarımız olsa da… Sanayicinin yanında olmak gerekiyor. Sanayiciye mutlaka o fonların aktarılması gerekiyor. Kalkınma artık bir şekilde üretimden olmak zorunda' ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM BULUNSUN
ESO'nun sanayicilere verdiği kredi ile ilgili bilgi veren Kesikbaş, '78 milyon TL civarında. Rakam konusunda yanıltmak istemiyorum bunun ya yüzde 70'ini ya 75'ini kullandırtabildik. Geri kalan kısmını bankalar teminat eksikliği nedeniyle maalesef bizim sanayicilerimize kullandırtamadı. Buna bir çözüm buluyor olması gerekiyor devletin. İnsanlara belki devlet kefaletiyle teminatsız bir şekilde ama denetlenebilir bir şekilde mutlaka sanayiciye aktarılması gerekiyor. Ben hep söylüyorum Eskişehir'de çok az sayıdadır o hayalini kurduğumuz sanayici' ifadelerini kullandı.

MÜCADELE DÖNEMİ
En çok karşılaştıkları sıkıntılardan bir tanesinin de mesleki eğitim olduğunu ifade eden Kesikbaş, 'Maalesef bu 28 Şubat sürecinden başlayan bir durumdan bahsediyoruz. Toplam 22 yıllık bir süreç, hatta 23'üncü yıl oluyor. O ya da bu sebepten ötürü bir şekilde mesleki eğitim meselesi arada kaynadı gitti. Biz bir kuşağı kaybettik burada. Özellikle nitelikli mesleki eğitime fazlasıyla ihtiyacımız var. Şu an itibariyle BEBKA ile bir proje yürütüyoruz, Eskişehir Sanayi Odası olarak. İnşallah Ağustos ayları içerisinde bu mesleki eğitim ile ilgili ciddi bir fonda BEBKA'dan alma planı içerisindeyiz. Umarım hızlı bir şekilde sonuçlanır. Arkasından Mesleki Eğitim Merkezi kurulacak. Askerliğini yapmış, sorumluluk sahibi bay bayan insanları tekrardan sanayiye kazandırmak gerekiyor. Girişimcilik ruhunu yeniden o insanlarımıza veriyor olmamız gerekiyor. Morallerimizi bozmayacağız, her şeye yeniden başlayacağız. Yeni açıklanan reform paketinde de eğitim kısmını biz de merakla bekliyoruz. Türkiye'nin en büyük kaybıdır bence, entelektüel sermayesidir çünkü o gençlik. Bir nesli kaybettik ama bundan sonra kaybetmeye müsaade etmemiz gerekiyor. Buradan gençlere de sesleneyim ben, üniversite bitirmekle olmuyor bu işler, mutlaka bir meslek sahibi olmak gerekiyor. Bakın milli mücadele dönemindeyiz üretim odaklı. Bugün Cumhurbaşkanımızda aynı şeyi söylüyor. Belediye başkanımız da aynı şeyi söylüyor. Özellikle bu belediye başkanlığı seçimlerinde üretimden yana belediyecilik konuşulmaya başlandı. Neticede üreteceğiz' diye konuştu.

İHRACATIMIZ ARTIYOR
Eskişehirli sanayicinin yapması gerekenlere değinen Kesikbaş, 'Şu anda yapması gereken en önemli şey, yapmaya da başladık, çantamızı alacağız ülke ülke dolaşacağız. Önce stratejik hedeflerimizi koyacağız. Sanayi Odası olarak URGE projeleri başlattık. Ama illa URGE projesini beklemekte gerekmiyor. Bir kere kaliteli üretim yapacağız, çünkü yurtdışına çıktığınız zaman şampiyonlar ligine çıkıyorsunuz. Sertifikalarını almış olacağız. Biraz satış ve pazarlamaya para harcamaya başlamamız gerekiyor. Yurtdışına çıktığımız zamanda hedef pazarlarımızı doğru koyacağız. Ürettiğimizi de bir şekilde satmanın yolunu bulacağız. Eskişehir bu anlamda başarılı, şu anda gidişat fena değil. TÜİK verilerine göre 2017 yılında 902 milyon ihracat varken 2018'de 1 milyar 60 milyon dolarla kapattık. Ocak ayında 2018'e göre yüzde 12 artışımız var. Şubat ayında da 2018'e göre yüzde 6 artışımız var. Buradan baktığımız zaman ihracat yapmaya başlamışız, artırmaya başlamışız. Yurtiçinde en azından önümüzdeki birkaç sene fazlasıyla iş yok. Bu yine reform paketinde de var tasarruflarımızı 40 küsur milyardan 80-90 milyarlara çekeceğiz diyor. Bunun anlamı ben denk bütçeyle çalışacağım, mali disiplinim var, oraya buraya para harcamayacağım, yurtiçinde piyasa daralacak, hepinizin mutlaka ihracat yapması gerekiyor ama bununla birlikte yapabilirsek inovatif, Ar-Ge'ye dayalı, kilogram başı ihracatımızı 1.3 yerine 4-5 dolarlara satabileceğimiz ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Bunun için de yan sanayicilikten zihniyet olarak kurtulmamız gerekiyor. Bir de kıskançlık yapmayacağız. Gittiğimiz ülkelerde bulduğumuz firmalar için arayacağız ilgili firmayı sizin için de burada bir ürün gördüm bu konuyla ilgili sizi bilgilendiriyorum demek gerekiyor. Biz Sanayi Odası olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Her hafta bülten yayınlıyoruz. Dünyanın tamamından gelen taleplerle ilgili olarak gönderiyoruz. Bunlara mutlaka baksınlar, incelesinler' dedi.

BİRBİRİMİZİ TANIDIK
Tedarikçi günleri ile ilgili bilgi veren Kesikbaş, 'Öncelikle birbirimizi tanımamız gerekiyordu 16 tane fuar düzenledik. Birbirimizi tanıdık, birbirimizden ticaretimizi ve alışverişimizi sağlamak için bu fuarları gerçekleştirdik. Ondan sonra dedik ki biz Türkiye içerisinde ne yapabiliriz. İstanbul Sanayi Odası'nın 500 büyük Türk firmasının yer aldığı listesi var. Bunların satın almalarını tek tek aradık. 300 tanesinin satın alma direktörlerine en üst düzeyde ulaştık. Hepsini Eskişehir'e davet ettik. Eskişehir Sanayi Odası'ndan arıyoruz, Tedarikçi Günleri oluşturduk, size firmalarımızın listelerini gönderiyoruz, ne iş yaptıklarını ve hangi ürünleri ürettiklerini de gönderiyoruz dedik. İlk BMC ile başladık, 10'un üstünde satın almacı arkadaş geldi. Yaklaşık 80-90 tane firmamız birebir görüşmeler yaptı. İkincisi Makine Kimya Endüstrisiydi yine 10'un üstünde fabrika müdürü, satın alma sorumlusu genel müdür düzeyinde geldiler. Yine 100'e yakın firmamızı görüştürdük. Aselsan'dan tutunda TÜPRAŞ'a kadar o 500 büyük firmamızı tamamını davet ettik, hepsi şu anda gün veriyor, konuşuyoruz. Baktığınız zaman bunlar milyar milyar satın alma yapan firmalar. Bugün kapısını çalsanız, kapısından içeriye zor gireceğiniz firmaların satın alma direktörlerini en üst seviyede Eskişehir Sanayi Odası'na getiriyoruz. Buradaki firmalarımızla onlara iş imkanı yaratmaya çalışıyoruz. Aş ve iş konusu çok önemli ama bununla da kalmıyoruz yurtdışı fuarlarda, stantlarda hazırladığımız Sanayi Odası rehberini dağıtıyoruz. Yurtiçi fuarlarda hem TÜYAP'la hem CNR'la anlaştık, ücretsiz stant alıyoruz Sanayi Odası olarak orada. Her sektör fuarına katılıyoruz, yurtdışı gelen temsilciler oluyor, orada birebir gelişmeler oluyor. Onları hemen sanayicilere aktarıyoruz. Aslında baktığınız zaman temelinde Eskişehir'e iş getirmek gerekiyor' şeklinde konuştu. HM
Editör: TE Bilisim