RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ

Görme engelli bireyler için Eskişehir'in de eksikleri olduğunu belirten Süleyman, '24 ilde görme engelliler okulu var. Eskişehir'de yok. Mesela sesli sistemler daha çok geliştirilmeli. Duraklar olsun, trafik ışıkları olsun, otobüsler olsun. Tramvaylarda sesli sistem var ama hangi yöne gittiğini bilemiyoruz, okuyamıyoruz. Bunun için de sesli sistemler kurulmalı' dedi.

İKİ SENE HAZIRLANDIM
21 yaşındaki Süleyman Arslanpay ile görme engelli bir bireyin dünyasını konuştuk. Günlük hayatını Sonhaber Gazetesi'nde anlatan Süleyman, 'İki sene üniversite sınavına hazırlandım. İkinci yıl kazandım. Şimdi Anadolu Üniversitesi 1. sınıf öğrencisiyim. Şu an bir yandan spor yapıyorum bir yandan rehabilitasyon merkezine gidiyorum. Aynı zamanda KPSS'ye de hazırlanıyorum' dedi.

ÜNİVERSİTEDE YARDIMCI OLUYORLAR
Üniversitede herkesin kendine çok yardımcı olduğunu anlatan Süleyman: 'Yeni yeni kaynaşıyoruz arkadaşlarımla ve hocalarımla. Okula gidip geliyorum, adaptasyon süreci hala. Genelde herkes yardımcı oluyor arkadaşlar da hocalar da. Dersler başladı. Dersleri yazamadığım için dinleyerek geçiyor. Kitaplardan PDF alıyorum, ekran okuyucu programıyla worda uyarlayıp oradan çalışıyorum. Ses kaydına yasal olarak izin vermedikleri için ses kaydı yapamıyordum. Ama bu hafta başlayacağım. Konuştum, üç tane hocam var sıkıntı olmayacak. Yasal olarak izin alacağım. Ayrıca Anadolu Üniversitesi'nde engelliler için servis uygulaması var. Hiçbir üniversitede bu yok.'

AİLEM ÇOK DESTEKLEDİ
Yanımda kat görevlisi oluyor. Dersliği bulmamda onlar yardımcı oluyor. Engelli birimi var okulda, onlar da yardımcı oluyor. Arkadaşlar da yardımcı oluyor. Ailem çok destek oluyor. Ben bilerek kendim yapmaya çalışıyorum. Onlardan bağımsız olmak istiyorum. Onların kanatları altındayım ama bağımsızım yine de. Eğer buralara gelebildiysem ailemin desteği çok önemli. Tarih bölümünde en iyisi olmak istiyorum. Gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum. Okuduğum bölümde başarılı olmak istiyorum. Yüksek lisans hayalim var.



HAYATIM BAŞKA OLURDU
Görme engelliler okulunda okusaydım hayatım çok daha başka olurdu. Hayatım zorlaşır mıydı, evet zorlukları da olurdu çünkü hep görme engelliler arasında olacaktım. Onların yapabildiği birçok şeyi çoktan yapabilirdim ama bende rehabilitasyon desteği almadan.

LİSE BİRDE ÖĞRENDİM
Görme engelleri derneğine bağlı okula gidiyorum. Oradaki okul yeterli oluyor çoğu anlamda ama daha erken yaşta bunun eğitimini alsaydım şu an daha iyi olabilirdi. İlkokul eğitimini Türkmentokat köyünde okudum. Liseyi Atatürk Lisesi'nde okudum. Görme engelliler okulundan, liseye kadar haberdar değildim. Ailem de bilmiyordu. Ta ki lise birinci sınıfta öğretmenim söylediğinde öğrendim böyle bir okulun olduğunu. Dört yıldır rehabilitasyona gidiyorum. İster istemez birçok şeyi sonradan öğreniyorsun. Bu da zorlayıcı oluyor biraz. Lisedeyken işte her iki okula birden gittim. Görme engellilerin gittiği okulda daha çok modüller oluyor; Türkçe, Matematik, günlük yaşam becerileri, bağımsız hareketler vs. bunları öğreniyorsun. Günlük hayata uyarlıyorsunuz. Aşçılık kursuna da gittim. Dernekte İŞKUR aracılıyla açılan bir kurstu. Ona da gittim.

24 ŞEHİRDE VAR
ESKİŞEHİR'DE YOK
Görme engelliler okulu Türkiye'de 24 ilde var. Maalesef Eskişehir'de yok. bunu destekleyen rehabilitasyon merkezleri var. Hala açılmadı açılmaz da buraya. Olmaması büyük eksiklik. akademik dersler ve daha iyi eğitim alıyorsun görme engellilere özel okulda. Sadece görme engelliler üzerine çünkü. Rehabilitasyonda aylık sekiz saat alıyorsun. Ama diğer okulda her şeyi öğreniyorsun oradan pişmiş şekilde çıkıyorsun. Oraya sonradan başlamak çok zor. Yaş sınırı da yok. Ama rehabilitasyonun da bana desteği oldu. Hocalarım çok yardımcı oldu. İzmir, Ankara, Bursa, İstanbul. Hatta Tokat'ta bile varmış. Çok yadırgamıştım Eskişehir'de olmamasını. Tokat'ta var burada yok.

SESLİ SİSTEMLER GELİŞTİRİLMELİ
Sadece şehir olarak değil ülke olarak çok sıkıntılıyız engelliler konusunda. Engelliler ile ilgili eksiklerimiz var. Mesela sesli sistemler daha çok geliştirilmeli. Duraklar olsun, trafik ışıkları olsun, otobüsler olsun. Tramvaylarda sesli sistem var ama hangi yöne gittiğini bilemiyoruz, okuyamıyoruz. Bunun için de sesli sistemler kurulmalı. En önemlisi sarı bantlar. Biz dışında herkes kullanıyor nerdeyse. Tramvaylarda durak isimleri söyleniyor ama otobüslerde söylenmiyor.

'ACIMAK' KİTABINDAN
ÇOK ETKİLENDİM
Rehabilitasyon merkezi var, spor kulübümüz var. Vakit buldukça kitap okuyorum. Akademik derslerime çalışıyorum. Kürk Mantolu Madonna kitabına başlayacağım şimdi. Ama en çok etkisinde kaldığım Acımak kitabı Reşat Nuri Güntekin'in. Okuyorsun sonuna geldiğinde bambaşka bir şekilde bitiyor. Büyüleyici bir kitap. Görme engelliler derneği var. Geziler oluyor, film gösterimi yapıyoruz kendi aramızda. GÖRSEM'in öğrencisi üyesi çok fazla. Eskişehir'de GÖRSEM'e üye sayısı 750. Ama bu karışık. Benim okulum Basın Şehitleri Caddesi'nde. Görme engelliler de var zihinsel engelliler, işitme engelliler de var eğitim için gelen.



KABUKTAN DIŞARIYA ÇIKMAK LAZIM
Bazılarının ailesi çok korumacı. Bu da insanı köreltiyor. Endişe etmek de haklılar. Ama çok da üzerine düşünce çocuk körelmeye başlıyor. Kabuğundan çıkmak istemiyor. O kabuktan dışarıya çıkmak lazım. Her zaman aile olmayacak. İnsanın kendini ispatlaması lazım. Haftada dört gün okula gidiyorum Anadolu Üniversitesi'ne.

KENDİMİ İSPATLADIM
Üniversiteye başladığımda ailem önce nasıl yapacaksın, nasıl edeceksin dedi ama ben kendimi ispatladım. Pasifleşmek istemiyorum. Okulun servisini sadece sabahları kullanıyorum hatta. Bağımsız olmayı seviyorum. Günlük sosyal hayata karışmayı da.


Editör: TE Bilisim