Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ES TV'de yayınlanan Vaziyet programının konuğu oldu. ESGROUP Genel Koordinatörü Ali Baş, Anadolu Gazetesi Köşe Yazarları Cihan Yıldırım ve Arif Anbar'ın sorularını yanıtlayan Büyükerşen, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

REVİZYON YAPTIK
Kent merkezindeki 8 mahalleyi kapsayan afet riskli alan projelerine Zihni Çalışkan'ın yaptığı 'yeşil alan yok' eleştirişini değerlendiren Büyükerşen, 'Yeşilleri çıkarttık. Yüzde 2,5 mevcut halde. İTÜ'nün yaptığı projeyle yüzde 2,5'ten yüzde 12,3 oluyor. Projeyi beğenmiyorlar, revize edin diyorlar. Yani buna ben 'olmayacak hacıyı deve üstünde yılana sokturmak' diyorum. Tavır nedeniyle. Birinci istediği revizyonu yaptık. Yeşiller daha da arttırılıyor. Son revizyonu 24 Nisan 2018'de bakanlığa teslim ettik. Yeşil alan yüzde 2,5'ten ilkinde 12'ye çıkıyor. İkincisinde yüzde 15,3 çıkıyor. Son revizyonda da 16,5'e çıkıyor. Bu da kişi başına düşen yeşil alanın üstüne çıkıyor Eskişehir'de' ifadelerini kullandı.

VATANDAŞ KANDIRILIYOR
Afet Riskli Alan Projesi yürütmesini durduran Danıştay kararına değinen Büyükerşen, 'Ben bakanlığı sıkıştırıyorum. Hatta bir danışman tuttuk. Her gün bakanlığa gidiyor. Sorun bakanlığa her an bir deprem olursa buradaki vatandaşlar can ve mal kaybına uğrarsa bunun sorumlusu kim? Siz hükümet olarak üstlenmeniz gereken afet riskli alan projesini Büyükşehir Belediyesinin üzerine attınız, siz yapın dediniz. Bizim yapamayacağımızı düşünüyorlardı. Yoksa hükümetin üzerine atlayabileceği bir proje. Kolay yapabilecekleri bir projeydi. Biz kabullendik. Sırf bize yıkabilmek için de maliyetin yarısını vereceğiz dediler. Yarısını verdiler. Bu büyütme hikayesi yeni çıktı. Devamlı haber gönderiyorum. Ben belediye olarak suçlu değilim. Çünkü ben belediye olarak bu projeleri hazırlattım. Ben yönlendirmedim, bilim ne gerektiriyorsa o yapıldı. Farkındaysanız Danıştay iptal etmiyor, yürütmeyi durduruyor. Ne demek durdurmak, bekleyedursun bakalım. Seçimlerden sonra gelişmelere göre ya belediyeye ya da TOKİ'ye yaptırırız. Hükümet karşımızda. Hem icat ediyor hem karşı çıkıyor. Yapacak bir şey yok ben taraf değilim. Bize tebligat da yapılmadı. Biz AKP İl Başkanından öğrendik. Bize yap deseler seçim öncesinde başlayacağız. Seçim arifesinde başlamamızdan da rahatsız oluyorlar' ifadelerini kullandı.

YEŞİL ALAN VAR
Süperkent projesinden bahseden Büyükerşen, 'Bir ara pat diye AKP'liler ilanda bulundular. Süperkent kuruyoruz dediler. Bir baktım projeye nefis bir proje. Burası hem rahatlığı var hem hazine arazileri var. Çevre Bakanlığı kendisi yaptırıyor. Hiçbir şekilde yakıt kullanılmıyor. Atık sular arıtılıyor, tarıma veriliyor. Her şeyini kendisi üretiyor. Bunu görünce hükümetten sağ olsun, dedim. Bunun mükemmel bir proje olduğunu söyledim. Benim beyanatım çıktı. Bu çıkınca AKP'li dostlarımızın tadı ve neşesi kaçmış. Hoca beğendi bu projeye sahip çıkar. Ben neden sahip çıkıyım. Sonra ortadan kalktı' diye konuştu. Afet riskli alan projesi kapsamında yeşil alanlarla ilgili eleştirileri yanıtlayan Büyükerşen, 'Herhalde kerpiçten şehir kuracak değildik. Betonsuz inşaat yapmak mümkün değil. Ben bir hayli güldüm sevgili Zihni'nin beton doldurmuş oralara demesine. Anlaşılıyor ki Zihni kardeşimiz dersine çok iyi çalışmamış. 8 mahallenin yüzde 47 doluluk yani beton kullanılan yapılar var. Altta da beton doluluğundan fazla yüzde 53 yeşil alan var. Ve boşluklar var. Birinci projemizde beton doluluk oranı yüzde 36,1, yeşil yani boşluklar parklar refüjler yüzde 63,9. İkinci projeye geçildiğinde yüzde 33,4 yapı doluluk yüzde 66,6 da boşluk yani parklar dinlenme yerleri refüjler. Bakanlığın 'hayır olmadı bir revize daha yapın' dediği proje de beton kitle oranıyla boşluk alanlar yüzde 34'e çıkıyor. Buna yeşil alan yapılabilir alan yüzde 66. Neresi beton doldurma? Yüzde 13 beton azalıyor. Eğer projeyi uygulayabilseydik yüzde 34 olacaktı' dedi.

GÖREVİMİ YAPTIM
Afet Riskli Alan Mağdurları Derneği'ne değinen Büyükerşen, 'Afet Riskli Alan Mağdurları Derneği diye dernek kuruldu. Aklımda kaldığı kadarıyla bir avukat vardı. Yönetim üyesi vardı, bir jeolog vardı. Onlar da televizyona çıktı. Buranın afet riskli alan olması ve afete karşı yenilenmesi için bakanlar kurulu karar aldı proje yetkisini de bize verdi. Halbuki hükümet kendisi yapabilirdi. Ama büyükşehir belediyesine bıraktı. Hangi hükümet bıraktı? Adalet ve Kalkınma Partisi bıraktı. Bunda iyi niyet dışında bir şey düşünmek istemiyorum. Çünkü kendileri kolaylıkla yapabilecek olmalarına rağmen bizim üzerimize yıkması bizim bunu yaptıramayacağımız, bu projeyi hazırlayamayacağımız düşünülüyordu. Ama biz onu boşa çıkarttık. Maliyetini de yüklendik ve İTÜ'ye hazırlattık. Benim kimseyle derdim yok, başkalarının benimle derdi var. Deprem olur da bunun sorumlusu kimdir? Bunu bilsin millet. Ben büyükşehir belediyesi olarak görevimi yaptım. Bundan birkaç hafta önce bana geldiler. Ben bütün bu safhaları anlattım. Ve gittiler kafalarına takıldı. Burada deprem olursa sorumlusu kim olacak? Yapılmaması için örgütlenenler kendilerinin de payı olduğu sonuçla karşılaşılmasın diye başladılar son zamanlarda 'Eskişehir bire yakın ikinci dereceden deprem bölgesi. Biz söyleyeceğiz. Deprem yaklaştı. Bizi dinleyen yok, hiçbir önlem alınmıyor' diye söylemler başladı. Anlaşılıyor ki kendileri deprem olur can ve mal kaybı olursa kendilerini öyle bir suçlamadan kurtarmak için olsa gerek diye düşünüyorum' şeklinde konuştu.

HESAP VERİRLER
Gündoğdu Kentsel Dönüşüm Projesi'yle ilgili konuşan Büyükerşen, 'Bir bölgenin dönüşüm projesi ilan edilmesi için belediye meclisinin karar alması ve imar planında ona göre değişiklik yapması yeterli. Buna dayanarak biz de Gündoğdu projelerini ele aldık. Gündoğdu 1 dediğimiz bölgenin arkasından Porsuk geçiyor. Porsuk'un diğer tarafı Ana Jet Üssü. Biz göreve geldiğimizde dönemin savunma bakanlığı bu bölgenin kaldırılmasını istemiş. Garnizonun güvenliği açısından. Fakat hiçbir belediye kaldıramamış. Biz göreve geldiğimizde de çok bastırdılar. Müzakereler görüşmeler derken biz burayı modern ve kontrol edilebilir alan haline getiririz, sizin tehlikeleriniz de bir şekilde bertaraf etmiş oluruz. O nedenle dokunmayalım dedik. O dönemdeki komutanlarla iyi ilişkimiz vardı. Kabul ettirdik. Buranın dönüşüme tabi tutularak kaldırılmasından vazgeçtirdik. Belediye teknik arkadaşlar oturdular bir plan yaptılar. Belediye meclisine getirdik. İmar komisyonuna havale edildi. İmar komisyonunda çoğunluk kimde? AK Parti'de. Ne zaman getirdik? 1 sene önce. 1 sene komisyonda durdu. Hemen gelmesi gerekiyordu. Eleştirileri varsa meclise getirip bundan dolayı buna karşı çıkıyoruz demeleri lazımdı. Ama şimdi bu yaptıkları hata kamuoyuna çıktığı için, suçüstü yakalandıkları için şimdi okul yok, bilmem ne yok diyorlar. Kanun diyor ki 10 gün içerisinde komisyon görüşünü bildirip mecliste görüşülüp konunun karara bağlanmasını sağlar diyor. Biz bunu Zihni Çalışkan'a ilettik. Zihni Çalışkan da bilirkişiye sorarsak iş uzar dedi. Bilirkişiyle ne ilgisi var? Komisyon adam gibi çalışsa komisyon meclise getirir, mecliste tartışılır' ifadelerini kullandı. Konuyla ilgili 'Neden Re-sen kararı getirmediniz?' sorusunu yanıtlayan Büyükerşen, 'Re-sen getirirsen olumlu bil olsa reddederiz diye tehdit ettiler. Bunu herkes biliyor. Zabıtlarda da var. Bunu ne kadar bekleyeceğiz. Benim burama kadar geldi. Resen getiririm, reddederler. Gündoğdulu vatandaşlara karşı da hesabı verirler' dedi.

AKP'LİLER SUÇLU
Büyükerşen sözlerine şöyle devam etti: 'Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi iptal edilsin ve 10 sokak imara açılsın diye dilekçelerden söz ediliyor. Bunları kimin yaptığını çok iyi biliyorsunuz. AKP'nin yaptığının izan, akıl, mantık vicdan tarafı yok. Bunu AKP'nin dağıttığını düşünüyorum direkt söyleyemem ama AKP'nin değirmenine su taşıyan bir hareket. İptal ettirmek için dava açarlar. Evvela mecliste karara bağlanması lazım ki dava açılsın. Bu ay ya da önümüzdeki ay meclise re sen getireceğim. Geçen mecliste söyledim. Vicdanınız sızlamıyor mu? 1 yıldır vatandaşı böyle bir tehditle ve çöküntü alanıyla… İnceliyoruz dediler. Neyi inceliyorsunuz? Kanun size 10 gün incele diyor. Burada suç, AKP'li imar komisyonunundur. Sadece bu değil bunun gibi birçok elinde tuttuğu konular var. Seçimler yaklaşıyor bunu vatandaşa anlatacağız. Bunun için alelacele bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Dışarıda proje yaptırsaydık, kamu zararı olacaktı. Şimdi de zaman kaybettirerek vatandaş kaybettiriliyor. Belediyeye iş yapma şeyi kaybettiriliyor.'

SAKALLI YAPTIRMADI
Gündoğdu 1 proje alanındaki evlerin zeminle birlikte 4 kat olacağını belirten Büyükerşen, 'Zemin katlarda da büyük ihtimal dükkan olacak. Askeriye zemin artı 4 kata izin verdi, vatandaş da kabul ediyor' dedi. Gündoğdu 2 proje alanından bahseden Büyükerşen, 'Kentpark'ın güney tarafından başlıyor. Vergi dairesinin karşısı. Gündoğsu-2 bölgesinde de yine meclis kararıyla bir dönüşüm uygulanacak. Çevreyolundan geçerken döküntü evleri görüyorsunuz. Kimisi kerpiçten, kimisi terk edilmiş. Yarısı yıkılmış falan. Aslında rahat çalışılabilecek ve boşluğu olan bir alan. Sağlam büyük yapılar yok. Zemin artı 5 katlı. Bloklar arasında yeşil alanlar ve park alanları olacak. Gündoğdu Mihalıççık yolu düzenleniyor. Buradan bir köprü yaparak tramvay geçireceğiz. Buradaki caddenin genişliği düşünülürken tramvay da hesaplandı. Bu da imar komisyonunda bekliyor. Bu yeni' ifadelerini kullandı. Gündoğdu 3 proje alanının ise Gündoğdu mahallesi olmasına rağmen dönüşüm projesi olmadığını söyleyen Büyükerşen, 'Burhan Sakallı zamanında burayı kendisi alelacele afet riskli alan ilan ettirdi Bakanlar Kurulu'nda, fakat arkasını getirmeden gitti. Şimdi burası bakanlıkta bekliyor. Burada da anlamsız bekleyişte. Afet riski yok. Onu afet riskli ilan ettirmesinde şöyle düşünüyorum; iyi niyetle düşünüyorum. Dönüşüm projesi olarak kendisi hakim olduğu ve iktidarda olduğu Odunpazarı Belediye Meclisinden buna proje yaptırıp geçirse belediye olarak yaptırmak da ona düşecek. Ama afet riskli ilan ederse buradaki vatandaşların o kira yardımları veya başka yere taşınmaları veya hiç olmadı TOKİ'ye gel buyur yap deme imkanını veren bir yer burası. Bunun için de Sakallı burayı yaptırmadı' diye konuştu. 'Pazartesi size bu yetki verilse kazmayı ne zaman vurursunuz?' sorusunu yanıtlayan Büyükerşen, 'Gecikmenin pis noktasına geldik. Bunlar beklememiş olsaydı şimdiye Köprübaşı afet riskli bölge, 8 mahalle şimdiye başlamıştı. Şimdi ekonomik kriz var. Şimdi hangi şirket gelip burada başlasın' dedi.

BİZE SORMADILAR
AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan'ın Şehir Hastanesi yakınındaki 25 metrelik yolun Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmadığı iddialarını yanıtlayan Büyükerşen, 'Bu şehir Hastanesi projesi şehir planlarında yer olarak bizim tarafımızdan seçilmiş bir yol değil. Daha evvel Bursa yolu üzerinde Aşağı Söğütönü-Yukarı Söğütönü semtlerinin o taraflara yapılacaktı. Nedense sonra fikir değiştirdiler. Bakanlıktan karar aldılar, burası dediler. Tabi böyle bir proje bir proje hazırlanacağı zaman neler düşünülür? Oraya ulaşım düşünülür. Bana sorsalardı ben tıpkı Stadyum gibi Muttalıp'ın oradaki geniş alanlarda bunu yapardım. Mutalıp'tan da direkt şehre bir bağlantı yapardım. Her türlü ulaşım imkanını düşünmek lazımdı. Fakat yapmadılar. Hocanın dediği mi olacak, bizim dediğimiz olsun diyen bir iki tane aklı evvel milletvekilimizin de öncülüğüyle gidip orayı seçtiler. Seçtiler güzel de… Bizim önümüze proje geldi, buraya yapılacak diye. 2017'nin başında geldi. Dediler ki; bu projenin yol bağlantılarını siz yapacaksınız belediye olarak. Niye biz yapacağız? Kim yapıyor burayı? Özel sektöre veriyoruz. Şehre biraz uzak. Şehrin batısından, güneyinden, kuzeyinden nasıl gelecek hasta? Bir de kısa sürede nasıl yetiştirecekler? Hatta havaalanına yakın yerlerde olsaydı oralarda çok daha büyük kolaylıkları olacaktı. Peki dedik. Baktık dedik ki tek şans ulaşım için çevre yolu var. Çevreyolundan süratle hastaneye gelmek gayet kolay, hız yapabilirsiniz burada. Yalnız bize dediler ki; siz bir alternatif buradan bir servis yolu daha yapın, durup dururken. Yeniden servis yolu yapacağız, özel şahıs mülkleri var, istimlak gerekecek. İstimlak meselesi olunca mesele hemen öyle kolay oluvermiyor. Bugün için Hastanenin açılmasını geciktirecek bir durum yok' dedi.

SİYASİ MENAFAAT
'Ben iftiradan çok korkarım' diyen Büyükerşen, 'Bunlar da o kadar çok iftira ediyorlar. Ben de Allah'a havale ediyorum bu iftira edenleri. Ben ölsem büyük bir ihtimalle şıkır şıkır oynayacaklar. Benim varlığım çok rahatsız ediyor bu adamları. Bunlar milletvekili, bakan, partizan şu ve ya bu. Ne yapayım? Demek ki bizim şehircilikteki alın yazımız da böyle. Geçen akşam yine sevgili Zihni'nin söylediği laflardan bir tanesi; 25 metrelik yolu yapmıyor dediği zaman ne anlıyorsunuz? Halbuki 25 metre dediği istedikleri yolun genişliği, yol 1 kilometreye yakın. 25 metrelik bir yol olsa uzunlamasına, kaç para ederse etsin, ver, harca, yap. Ama eni demiyor. Bundan siyasi menfaat umuyor. Bundan vatandaşın buna inanıp bana oy vermeyip onlara oy vereceğine inanıyor. Ben ne yapayım? Bu yol zaten yapılacak' ifadelerini kullandı.

ŞEHİR BÜYÜYOR
Yolların kazılması eleştirilerini değerlendiren Başkan Büyükerşen, 'Ne yapacağız? Kazmadan mı yapacağız? Havadan uçuracağız herhalde tramvayları? Sağlam temel yapacağız. Biz evladiyelik iş yaparız, göstermelik iş değil' diye konuştu. Erenköy'de Mustafa Özer Caddesinin açılma durumuyla ilgili Büyükerşen, 'Orası çok dik yamaç. Oranın açılabilmesi için çok ağır yüklü ve dayanıklı beton duvarlar lazım. Çin Seddi gibi bir takım setleri yapmak lazım. Onu yapmak da o kadar kolay değil. Ama sıraya alınmış, sırası gelince o da yapılacak. Zamanla yapıyoruz. Diyeceksiniz ki; sen şu kadar senedir belediye başkanısın, niye bu kadar uzuyor? Şehir hızla büyüyor. Farkında mısın? Biz Büyükşehir geldiğimizde 460 bindi. Şimdi 800 bin. Şehir büyük göç alıyor. Her göç yeni sorunu getiriyor. Yeni altyapı yapmayı gerektiriyor' dedi.

40 KİLOMETRE TRAMVAY HATTI
Tramvay hat çalışmalarına değinen Büyükerşen, 'Bizim hedefimiz bizim eski bakımın oraya kadar götürüyoruz tramvayı. Otogar'dan Şeker Fabrikası'nın, Opera'nın önünden dönüyoruz. Kumlubel, geçiyoruz, bizim eski bakımın oraya kadar geliyoruz. Aslında hedefimiz eski bakımdan karşıya bir köprü yapmak. Bu da karayollarıyla beraber yapacağımız bir iş. Oraya geçip, üzerinden tramvayın geçeceği bir köprü olacak bu köprü. Bizim düşüncelerimize göre, bir sağa bir sola ayrılan makas bırakmak. Sağa ayrılan makas havaalanının olduğu yere doğru gidecek. Öbürü de bu tarafa doğru dönecek ve şehrin kuzey batı bölümünde Zincirlikuyu'ya kadar gidebilir. Böylelikle şehrin kuzeyini de tramvaya kavuşturmuş olacağız. Şimdi yaptığımızla beraber 40 küsur kilometreye uzadı şebeke. 16 kilometre başladık, etap etap ilerledik. Önümüzdeki yıllarda Ihlamurkent'e de raylar döşenip yapılabilir' ifadelerini kullandı.

SON DEFA ADAYIM
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir ziyaretini değerlendiren Başkan Büyükerşen 'Sayın Genel Başkan, Eskişehir'de parti içerisinde karışıklıkların olduğunu biliyordu. Eskişehir'e geldiğinde yarım saat kadar bir odada beraber konuştuk. Eskişehir'deki meseleler nelerdir, kim kimin hakkında neler söylüyor, onun kulağına gidenler… Bana da artık sana düşüyor bu işler falan deyince, dedim ki; ben pek niyetli değilim, artık çoluk çocukla uğraşmak istiyorum falan dedim. Dedi ki; yok, sizin mutlaka belediye başkanı olarak daha yapacağınız iş var. Köy kalkınmaları, çevreyi kalkındırmak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin yeni politikalarına katkınız olacağını ümit ediyorum deyince hayır desem nazlanmış olacağım. Nazlanmayı hiç yakıştıramam kendime. Ama son defa efendim dedim' ifadelerini kullandı. Eskişehir'in 12 ilçesinin sağ partiye oy verdiğini belirten Büyükerşen, 'Bu kanun değişip de köyle mahalle yapılıp da, büyükşehir belediyelerine de oy verecek köyler dendiği zaman köylülerimiz bana oy verdi de, bağlı oldukları ilçeye gelince yıllardan beri oy verdikleri partilere verdiler. Ben beş altı belediye daha alınabilir diyorum. Hadi bir iki tane fire verelim ama en az dört-beş tane alırız gibi geliyor' dedi.

KÖYLÜ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Kırsal Kalkınma Projeleri'nden söz eden Büyükerşen, 'Eskişehir'de AKP hükümeti köylülüğü, tarımı hayvancılığı öldürdü. En son bütünşehir kanunu çıkarttılar. Köylerin geri kalmışlığını onlara devredelim dediler. Bitmiş olan köylerin tarımını ben nasıl canlandırabilirim dedim. Domates fideleri aldık verdik. Domates Sarıcakaya için önemli bir sebzedir. Ve 5 buçuk milyon para kazandılar. Kışa girerken de marul fidesi dağıttık yani can suyu. Kansızlıktan bitap düşmüş köylüye kan enjekte etmeye başladık. Hayvancılığı geliştirelim dedik. Kooperatifçiliğe teşvik edelim. Köylünün para kazandığı bazı üretim tarzlarını baskı yaparak yapamaz hale getirdiler. İpek böcekçiliği. Sarıcakaya koza satardı. İnceledik tekrardan kozacılığı ve dut fideciliğini canlandırmak lazım. Saf dut fideleri yetiştirdik, köylüye dağıttık. Lavanta dağıttık. Şimdi AKP'li belediyeler de başladı. Kekik yağını köylülere öğrettik. Şehirde de satıyoruz. Köylüye yeni gelir kaynakları bulmak zorundayız' dedi.

VATANDAŞIMIZ BECERİKLİDİR
Bozan'da meclis kararı çıkması durumunda damızlık manda vereceklerini duyuran Büyükerşen, 'Alpu'nun bir beldesi Bozan'da et üretimi konusunda kooperatif kurulmuş. Ama takatleri yok. Onlarla anlaşıp onlara damızlık manda etme projesini meclise getirdik. Ne yapacaklar merak ediyorum. Damızlık manda vereceğiz. Üreticinin sütlerini alacağız ve halk ekmek büfelerinde halkımıza ulaştıracağız. Köylerde genç kızlar var. Onlara en azından meslek kursları kurarak turistlik eşyalar yapıp satmalarını sağlayacak. Hatta bazılarına bilgisayar öğreterek internet üzerinden satış yapmalarını sağlamak istiyoruz. Sakarya vadisinde nar ekşisini, pastörize etmelerini, nar suyu yapmayı şişelemeyi öğretirsek, pazarlamalarına katkı sağlarsak Büyükşehir Belediyesi olarak köylüyü yeniden kazandırmanın önemli adımlarını atmış oluruz. Bizim köylümüz çok beceriklidir. Öğrendikleri zaman hemen yaparlar' diye konuştu.

SON HİZMETİM OLSUN
Neden aday olduğuna dair soruyu yanıtlayan Büyükerşen, 'Kırsal Kalkınma Projelerini deneyimlemek için aday oldum. Yani memlekete bir hizmetimdir artık. Son bir hizmetim olsun. Belli bir model koyabilirsem… Nasıl şehircilikte Eskişehir'i çağdaş, modern bir şehir modeli haline getir diye Ecevit benden rica etmişti. Onu herhalde yaptığımı düşünüyorum. Herkes bunu söylüyor. Onun istediği gibi bir kent olmuş. Parti genel merkezin aday gösterip göstermemesine bağlı' ifadelerini kullandı.

HER TÜRLÜ RİSK VAR
'Eskişehir size emanet edildi ama nabzı nasıl görüyorsunuz' şeklindeki soruyu yanıtlayan Büyükerşen, 'Benim anlattıklarım benim değer yargılarım, benim düşüncelerim, benim ideallerim. Ama kararı veren parti genel merkezi. Nasıl bir ittifaka giderler, nasıl kurarlar. Biz bu ittifaktan nasıl bir politika kurarız onu bilemiyorum' dedi. kendisinin de kaybetme riski olduğunu kaydeden Büyükerşen, 'Her türlü risk var. Belli olmaz. Türk milletinin nasıl davranacağını kestirmek kolay değildir' diye konuştu. AK Parti'de Nabi Avcı'nın ve ETO Başkanı Metin Güler'in isimlerinin adaylık için konuşulduğu sorulan Büyükerşen, 'Çok memnun olurum. Demokrasinin gereği karşılıklı yarış yapmak değil mi? bir hizmet yarışına talip olmak değil mi? Herkes çıkabilir' dedi.

ADAYLARI ÖNERDİM
Büyükerşen, 'Eskişehir emanet edildikten sonra 45 gün beklendi. CHP'de gergin bekleyiş oldu mu?' sorusuna 'Ben öneriyi yaparım ama Genel Merkez benim gibi düşünmeye bilir. Neden böyle bir taahhüttün altına gireyim. Ben sadece kanaatimi söylerim. Genel merkez değerlendirir. Ama arkadaşları genel merkeze önerdim. Ben ikisinin de çalışmalarına bakıyorum, tartıyorum. Arkadaşlar cidden hizmet veriyor' diye cevap verdi.

İYİ PARTİ TEHDİT DEĞİL
İYİ Parti'yi tehdit olarak görmediğini söyleyen Büyükerşen, 'Eskişehir'den çıkan İYİ Parti milletvekili bizim partinin iş birliği ve daha demokratik yapı olsun diye oy vermesiyle AK Partililer vekilini vermiştir İYİ Parti'ye. Eskişehir'de Büyükerşen ve İYİ Parti ittifakı olabilir. Çünkü AK Parti'ye karşı iki büyük parti ve ideolojileri de hemen hemen aynı' diye konuştu. AK Parti'deki karışıklığın kendisini ilgilendirmediğini belirten Büyükerşen, 'Hiç karışık olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Kimi aday gösterecekler ne yapacaklar. Bugüne kadar belediyecilik hizmetleri açısından bana pek yardımcı olmadılar. Ama onlara rağmen yapılabildiğini görüyorsunuz' dedi.

KAVGA SİYASETİ
Aday olarak Nabi Avcı'nın çıkmasından memnun olacağını ifade eden Başkan Büyükerşen, 'O da bir akademisyendir ve onunla anlaşabiliriz. Bakmayın son zamanlarda eleştiriler söylüyor ama halbuki benim eski arkadaşımdır. Siyasete girdiğinde de 'Eskişehir'de hocalar kavga etmez hocalar konuşur' demiştir. Yerden göğe kadar doğrudur. Son zamanlarda bu inancından biraz sapmalar var ama o da baskıyla. Çünkü öbürleri aleyhte konuşmayı, çatmayı, kavga çıkartmayı siyaset sanıyorlar' ifadelerini kullandı. Programın kapanışında son kez konuşan Büyükerşen, 'Son dönemde artık benim son hizmetlerim olacak. Genel merkez aday gösterirse ve Eskişehirliler de seçerse. İnşallah sizin istediğiniz gibidir, inşallah benim istediğim gibidir' dedi.
Editör: TE Bilisim