RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ KAYA

Cinsiyet kotasının pratikte uygulanmadığını bu sebeple söz konusu kotanın siyasi partilere bırakılmaması gerektiğini belirten Duman, 'Kadınlar göstermelik değil, gerçek manada eşitlikçi bir yerel yönetim istiyor. Yönetim kadrolarında, karar alıcı konumunda daha çok kadın görmek istiyor' dedi.

Yerel seçimler yaklaşıyor. Belediye başkan adayları açıklandı. Kadın temsiliyeti ne oranda açıklanan adaylar arasında?
Ka-Der'in açıkladığı verilere göre AKP %1.85, CHP %5.01, MHP %1.87, İYİP %3.85, HDP %50, Saadet %0.77 oranında listelerinde kadın adaylara yer vermiş. Bu verilerden yola çıkarsak tıpkı daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de aday listelerinde kadınlara yer verilmediğini söyleyebiliriz.
Kadınların belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını kazanmasından bu yana 31000 erkek belediye başkanına karşılık sadece 119 kadın belediye başkanı var. Kadınlar her geçen gün siyasetle daha fazla ilgileniyor, siyasi partilere üye oluyorlar. Tüm siyasi partilerde saha çalışmaları yoğunlukla kadın üyeler tarafından gerçekleştiriliyor. Ancak iş karar mekanizmalarında kadınlara yer verilmesine geldiğinde; kadınlara hiç yer verilmediğini ya da vitrin görüntüsü oluşturmak ve hepten kadın düşmanı görünmemek adına seçilmeleri mümkün olmayan sıralarda ve yerlerde aday gösterildiklerini görüyoruz.

Kadın temsiliyet oranlarının artırılması için neler yapılmalı?
Kadınların, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kodlanmış kadın rolleri sebebiyle siyasette fiilen dezavantajlı bir durumları var. Sosyal statüsü, çalışma şekli ne olursa olsun, kadınlardan, önce kendilerine yüklenen 'kadın rollerini' yerine getirmeleri sonra siyasetle ilgilenmeleri bekleniyor. Bu sebeple aktif siyasetle uğraşan kadınların büyük kısmı emeklilik dönemine gelmiş, toplumsal cinsiyet rolleri sebebiyle kendilerine biçilen görevleri büyük ölçüde tamamlamış kadınlardan oluşuyor. Bu sorunun aşılmasının tek yolu toplumsal cinsiyet eşitliği sorununu ortadan kaldırmak. Gerçek manada kadın erkek eşitliği yönünde yol kat edildikçe, siyasette kadın temsiliyeti de artacaktır. Ancak bu uzun ve zorlu bir süreç bu sebeple günceldeki şartları kadın lehine iyileştirmek için yapılabilecek şeyler de var.

PARTİLERE BIRAKILMAMALI

Siyasi partiler yasasında cinsiyet kotasının düzenlenmesi gerekiyor. Cinsiyet kotasının partilerin tercihlerine bırakılması uygun değil. Cinsiyet kotası partilerin tercihine bırakıldığında çoğunlukla bu konuda düzenleme yapılmadığını görüyoruz. Yapılan düzenlemeler ise uygulamaya yansımıyor. Örneğin CHP tüzüğünde % 33 kadın kotası varken önümüzdeki yerel seçimlerde belediye başkan adaylarının sadece % 5'inin kadın olduğunu, İYİ Parti'nin % 25 kadın kotası hedefi varken adaylarının sadece %3,85'inin kadın olduğunu görüyoruz. Halihazırda karar alma mekanizmalarında bulunan erkekler ve erkek egemen bakış açısı imaj faydası sağlayacak kadar kadını aday gösteriyor, kota uygulamaları kağıt üzerinde kalıyor bu sebeple yasal düzenlemenin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Kadın hakları mücadelesinin daha örgütlü bir hal kazanması ve bu konudaki farkındalığın artırılmasının da kadın temsiliyetinin artırılmasında büyük yararı olacağını düşünüyorum.



Seçim öncesi genelde isimler konuşulur ama kadınların sorunları ya da nasıl bir yerel yönetim istedikleri gündem ediliyor mu siyasi partiler tarafından?
Kadın sorunlarının ciddi bir biçimde ele alındığını düşünmüyorum. 'Kadın meselesine duyarlı olmak' şeklinde çoğunlukla içi boş bir imaj oluşturuluyor son dönemde. Söylemlere bakarsanız istisnasız tüm siyasiler, kadın haklarına duyarlı, kadının eşit temsiliyetinden yana, herkes kadına yönelik şiddetin karşısında. Ancak icraata baktığımızda, kadın hakları ihlalleri, kadınların talepleri konusunda kökten çözüm üretmeyi hedefleyen bir bakış açısı yok, çözüme ilişkin kapsamlı bir planı olan da yok. Son günlerde sosyal medyada çok paylaşılan 'Kepez'de Kadın Olmak' başlıklı moderatörün ve tüm katılımcıların erkelerden oluştuğu bir panel. Konu ve katılımcıları itibariyle ülke genelindeki durumu çok iyi özetleyen bir etkinlik, tüm siyasi partilerden erkekler, kendi kendilerine, kadınlar için en iyisinin ne olduğunu, kadınların neye ihtiyaç duyduklarını, kadınların sorunlarını tartışıyor, konuşuyorlar ve kendilerince çözüm üretiyorlar ancak aralarında hiç kadın yok.

TOPLUMSAL CİNSİYETE
DUYARLI BÜTÇELEME

Peki kadınlar nasıl bir yerel yönetim istiyor sizce? Seçilecek belediye başkanları neler yapmalı bu konuyla ilgili?
Kadınlar göstermelik değil, gerçek manada eşitlikçi bir yerel yönetim istiyor. Yönetim kadrolarında, karar alıcı konumunda daha çok kadın görmek istiyor. Yerel yönetimlerce sağlanan hizmetlerin en aktif kullanıcısı kadınlar, bu sebeple verilen hizmetler kadınların günlük yaşamlarına doğrudan etki ediyor. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme, kadınların ihtiyaçlarının tespiti ve bu konuda çözüm üretilmesi çok değerli. Kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılmalarını sağlayacak çözümleri üretmek yerel yönetimlerin görevi, bu anlamda ücretsiz kreş ve bakım evi hizmetinin yaygın ve ihtiyacı karşılayacak düzeyde sağlanmasının iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Sokak aydınlatmalarının ve ulaşım araçlarının sayısının arttırılması, ulaşım araçlarının geç saatlere kadar hizmet vermesi, kadın sağlığı merkezleri, hasta bakım merkezleri ve sığınma evlerinin sayılarının arttırılması gerekir.



Türkiye'de kadınların en önemli problemlerinden biri şiddet ve yoksulluk. Sizce kadınların bu sorunlarının önüne geçmek için neler yapmalı yerel yönetimler?
Yoksulluk sorununa yerel yönetimlerin ancak geçici çözümler üretebileceğini düşünüyorum, tabi bu da çok kıymetli. Kadınların eve kapanmadan gelir elde etmesini, üretime katılmasını sağlayacak projeler üretilebilir. Bu sorunun topyekûn çözülmesinde bir kıvılcım yaratılabilir bu yolla. Şiddet konusunda farkındalık yaratacak faaliyetler yapılmasının da faydalı olduğunu düşünüyorum. Eşitlik problemi bir farkındalık sorununu da barındırıyor içinde. Günlük hayatımızda şiddetin pek çok farklı görünümü var, kadınlar bazen şiddet mağduru olduklarının farkında dahi olmuyorlar, bu sebeple yerel yönetimlerin kolaylıkla yürütebileceği farkındalığa yönelik faaliyetleri çok önemsiyorum.

Avukatsınız ama belediye başkanı olsaydınız sizin özellikle yapacağınız ilk şey ne olurdu kadınlar için?
Cinsiyet rolleri sebebiyle kadınlara yüklenen yaşlı, hasta ve çocuk bakımı sorumlulukları, kadınları ev içerisine hapsediyor ve sosyal ve ekonomik hayata katılmalarını engelliyor. Bu sebeple öncelikle her mahallede, ihtiyaca yetecek kapasitede ücretsiz kreş ve bakım evi imkanı sağlardım.

KADINLAR ÖRGÜTLENMELİ

Siyasi partilerin çoğu erkek genel başkan tarafından yönetiliyor. Kadınların önünde en büyük engel erk bakış açısı olsa da kadınların da siyaset konusunda özeleştiri yapması gerekiyor mu sizce?
Kadınlar bakımından bir öz eleştiri yapmak gerekirse örgütlülük konusunda eksiklerimizin olduğunu düşünüyorum. Birlikte hareket etmek, yönetim kadroları üzerinde baskı oluşturmak konusunda eksiklerimiz var. Erkek egemen sistem tarafından bilinçli olarak yaratılan 'kadının liyakatı' meselesinde fazla oyalanıyor ve kadın adaylar için öne sürülen liyakat meselesinin erkek adaylar için hiçbir zaman söz konusu olmadığını fark edemiyoruz.

Eskişehir'i şu an nasıl değerlendiriyorsunuz yerel yönetim ve kadın konusunda?
Eskişehir'deki yerel yönetimleri kadın sorunlarına bakış ve bu yöndeki çalışmalar konusunda Türkiye ile kıyasladığımda başarılı buluyorum. Tabi eksikler var ancak olumlu yönde bir çaba var. Kadınların siyasette yeteri kadar yer bulup bulamadığı noktasında değerlendirmek gerekirse Türkiye genelinden daha pozitif bir durum yok. Eskişehir merkezde seçimleri kazanması muhtemel görülen CHP ve AKP'nin merkezde kadın belediye başkanı adayı yok. Meclis üyeliği için adaylara bakarsak burada da kadın ve erkek sayıları arasında kadınlar aleyhine ciddi bir uçurum var.
Editör: TE Bilisim