Bu süreçte çeşitli ulusal medya kuruluşlarına harekata ilişkin yorum ve analizleriyle katkı sunan Doç. Dr. Ramazan Erdağ; Suriye'nin kuzeyindeki terör yapılanmasından kaynaklanan güvenlik tehditleri, harekat öncesi yapılan hazırlıklar; harekatın amaçları, seyri ve Türkiye'nin diğer ülkelerle ilişkilerine etkileri; olayın medya boyutu ve bundan sonraki olası gelişmelere dair görüşlerini paylaşıyor.
Harekatın Türkiye'nin güney sınır güvenliğine büyük tehdit oluşturan terör örgütlerini bölgeden temizlemek ve terör koridoruna izin vermeyerek terörden arındırılmış güvenli bir bölge tesis etmek amacını taşıdığını belirten Doç. Dr. Ramazan Erdağ, bu amaçlara yönelik olarak Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51. maddesinin getirdiği meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyi'nin daha önce almış olduğu kararlar doğrultusunda harekete geçildiğini ifade etti.
HUKUKİ MEŞRUİYET VAR
Doç. Dr. Ramazan Erdağ Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ortaya konan siyasi kararlılık, hukuki meşruiyet ve harekat öncesi yapılan güçlü askeri ve istihbari hazırlığın harekatın başarısındaki en önemli üç unsuru oluşturduğunu vurguladı. Harekatın tek bir sivile bile zarar vermeden nokta atışı operasyonlarla yürütüldüğünü ve en az zayiatla Tel Abyad ve Resulayn ilçelerinin terörden arındırıldığını dile getiren Doç. Dr. Ramazan Erdağ, bu süreçte ayrıca terör destekçisi ülkelerin Türkiye'nin sivilleri hedef aldığı algısını yaratmaya çalıştığını, bu nedenle harekat sırasında bir yandan da yalan ve çarpıtma haberler ve görseller yoluyla yürütülen bir kara propaganda ile mücadele edilmek zorunda kalındığını kaydetti. İHA
Editör: TE Bilisim