RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ KAYA

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile yaklaşan 31 Mart yerel seçimlerini konuştuk. CHP ile İYİ Parti ittifakından, seçime yönelik hedeflerine kadar düşüncelerini anlatan Büyükerşen, Eskişehir'in geleceğine dair hayallerini paylaştı.

Çağdaş ve insanların yaşamaktan mutlu olacağı, gurur duyacağı, tüm ülkenin parmakla göstereceği bir şehir yaratma hayali ile yola çıktığından söz eden Büyükerşen, 'Eskişehirlilerle beklentilerimizin, ihtiyaçlarımızın, hayallerimizin kesiştiğine inanıyorum' diye konuştu.

Yılmaz Büyükerşen 31 Mart 2019 seçimlerine nasıl hazırlanıyor? Bu seçim döneminde nasıl bir Yılmaz Büyükerşen göreceğiz karşımızda?
Ben her zamanki gibi çalışmaya devam ediyorum. Özel bir çalışma planım, bundan önce yapmayıp, seçim arifesinde yaptığım özel bir şey yok. Eskişehirliler çok iyi biliyorlar ki, ben bugüne kadar, yapacağım projeleri hiç açıklamadım. Yaparken de açıklamadım. Tam anlamıyla hazır olduktan sonra Eskişehirlilerin hizmetine sunduğumuz anda haberleri olur insanların. Hayata geçen birçok projemiz için açılış bile yapmadık. Sessiz sedasız hizmete girdiler. Seçim dönemlerinde diğer adaylar yani siyasi rakiplerimiz, yapacakları projeleri anlatırlar. Çok güzel yapılmış maketlerle, bilgisayar ortamında çizilmiş resimlerle, animasyonlarla vaatlerini vatandaşa sunarlar. Ama maalesef çok kere gördük ki, hemen hiç hayata geçmez o projeler. Hatırlar mısınız bilmem, bir seçim öncesinde yine siyasi rakibimiz olan aday arkadaş, tren garı için yeraltında çarşıları, işyerleri olan, yerüstünde ise çok katlı bir otel projesi sunmuştu, tabii ki hepsi resim olarak. Sonradan anlaşıldı ki, hava maniası yani askeri uçak geçişleri nedeniyle orada çok katlı bina yapılması mümkün değil. Hadi oteli bırakın, garın yeraltına alınması bile hayal oldu. O arkadaş iktidar partisinin adayı idi, ama iktidar sonrasında da yapmadı. Böyle şeylerin adayları mahcup etmesi de çok mümkündür.

ESKİŞEHİRLİLER HER ŞEYİ GÖRÜYOR

Ben bugüne kadar hiçbir seçim öncesinde ya da görev sürem içinde, projesi, izinleri, yasal uygunluğu, finansmanı yani tüm ayrıntıları kesin olarak belirlenmeden ve bitirilmeden hiçbir projeyi sırf seçim propagandası yapmak için açıklamadım. O nedenle önümüzdeki yerel seçimlere de hazırlık olarak, yaptığımız projeleri anlatmak, daha doğrusu hatırlatmak için çeşitli ziyaretler, temaslar, toplantılar yapıyoruz. Yaptıklarımızı Eskişehir halkına anlatmaya, hatırlatmaya da gerek var mı, onu da bilemiyorum. Zira Eskişehirliler her şeyi biliyor, görüyor. Çünkü bütün o yaptıklarımızla birlikte ve o yapılan işlerin ortaya çıkardığı şehrin içinde yaşıyorlar. Ancak yine de insan hafızası bazen unutuyor, hatırlatmakta fayda var. O yüzden şehre hizmet etmeyi sürdürmek, yeni projeler tasarlamak dışında özel bir gayret ve çaba içinde değilim… Sorunuzun ikinci kısmına gelirsek… Yine aynı Yılmaz Büyükerşen'i göreceksiniz. Zaten yeni ve başka bir anlayışla Eskişehirlinin karşısına çıkmayı kendime yakıştırmam. Göreve geldiğim ilk gün Eskişehir ve Eskişehirliler hakkında ne hissediyorsam, yine aynı şeyleri hissediyorum. O hep bildikleri, tanıdıkları Yılmaz Büyükerşen olacak karşılarında…



Uzun zamandır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyorsunuz. Bundan sonrası için nasıl bir Eskişehir hayaliniz var?
Benim Eskişehir için çok güzel hayallerim var. Çocukluğumdan beri vardı, hala var. Bir kısmını hayata geçirdim, hayata geçiremediklerim ya da henüz sıra gelmeyenler var. İnsanoğlu yaşadığı sürece umut etmeyi ve hayal kurmayı bırakmamalı. Göreve ilk geldiğim dönemde hayalim, insanların yaşamaktan mutlu oldukları ve gurur duydukları bir şehir yaratmaktı. Evet, insanlar ve Eskişehir bugün bu noktada. Ama hayaller asla bitmez. Çünkü zaman değişiyor, insanlar değişiyor, teknoloji, imkanlar gelişiyor. Bunların tümü yeni gelişmelere yol açıyor. Zaten böyle olmasaydı, belli bir noktaya geldiğinizde gelişme bitseydi, uygarlık diye bir şey olmazdı. Dünya durduğu müddetçe Eskişehir de gelişmeye değişmeye devam edecek. O nedenle benim Eskişehir'le ilgili hayallerimin sonu yok. Umarım Eskişehirlilerin de yoktur.

HAYALLERİMİZ KESİŞİYOR

1999 yılından bu yana Eskişehir'i yönetiyorsunuz. Nasıl başardınız bunu? Eskişehirliler neden size oy veriyor?
Siyasete girmeye daha doğrusu Büyükşehir Belediye Başkanı olmaya karar verdiğimde kafamda bir Eskişehir modeli vardı. Bunun altlığı çağdaş ve insanların yaşamaktan mutlu olacağı, gurur duyacağı, tüm ülkenin parmakla göstereceği bir şehir yaratmaktı. Bunun için de, doğru bildiklerimden asla şaşmadan ve taviz vermeden çalıştım. Eskişehirlilerin neden bana oy verdiklerinin cevabı bende mi yoksa Eskişehirlilerde mi tam olarak kestiremiyorum. Buna belki şöyle cevap verebilirim, demek ki bana inanıyor ve güveniyorlar. Beklentilerimiz, ihtiyaçlarımız, hayallerimiz kesişiyor demek ki… Yaptıklarımızı da beğeniyor olmalılar ki, oy veriyorlar.



PARTİNİN ARKASINDA KENETLENİLMELİ

CHP seçmeni 24 Haziran sendromu yaşıyor hala. Küskün seçmenlerin de olduğu söyleniyor. Bu küskünleri sandığa götürmek için neler yapılmalı? Sizin bununla ilgili bir fikriniz, öneriniz var mı?
Evet, böyle bir sıkıntı yaşandı. Ancak bu sıkıntının hızla atlatıldığını, insanların kendilerini ve moral düzeylerini yukarıya doğru çektiklerini görüyorum. Bu konuda, bir seçmenin partisine ya da partisinin adayına küserek sandığa gitmemesini doğru bulmadığımı söylemeliyim. Çünkü oy kullanmak, yurttaş olarak en önemli görevlerimizden biridir. Bunu parti ayrımı yapmadan söylüyorum. Bu ülkenin ya da içinde yaşadığımız şehrin geleceği için söyleyeceğimiz en güçlü ve en yüksek söz, kullanacağımız oydur. Parti içi mücadele, rekabet, memnuniyet ya da memnuniyetsizlik her zaman olacaktır. Herkesin ama herkesin üzerinde mutabık olacağı aday bulmak sizce mümkün mü? Bence değil. Ancak bir seçime gidiliyorsa, seçmenin üzerinde mutabık olacağı bir kurum vardır, o da partidir. Adayla ilgili tereddütleriniz, endişeleriniz olabilir ama partinizle ilgili olmamalı. O nedenle, parti adayını kesin olarak açıkladıktan sonra, o mücadele, rekabet seçim sonrasına ertelenmeli ve herkes partisinin arkasında kenetlenmeli.

BİRBİRİNDEN ÇOK FARKLI
Ben bu süreçte partililerimize ve seçmenlerimize bu çağrıyı yapacağım elbette. Üzerinde durmak istediğim başka bir konu da şu; yukarıda partisinin arkasında kenetlenmekten söz ederken, futbol takımı gibi fanatikçe bir yaklaşımı kastetmiyorum. Genel seçim ile yerel seçim birbirinden çok farklıdır. Genel seçimlerde parti önde olmasına karşın, yerel seçimde adaylar yani isimler bir adım önde oluyorlar. Bunun gözden kaçırılmaması, bence şehirlerin selameti açısından daha doğru bir bakış açısı.

YEREL SEÇİMDE ADAYLAR ÖN PLANDA

24 Haziran seçimlerinde CHP'nin milletvekili sayısı 3'ten 2'ye düştü. Bu tablo yerel seçimlere yansır mı sizce? Ya da nasıl yansır?
Evet, orada bir olumsuzluk yaşandığı gerçek. Ancak o seçimde bambaşka ve yeni bir modelle sandığa gidildi. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekilliği seçimleri birlikte yapıldı. Bu, çok alışık olmadığımız, yeni bir sistem. Bununla birlikte bir ittifak modeli ortaya çıktı. Millet İttifakı yani CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi cumhurbaşkanlığında ittifak yapmamalarına karşın milletvekilliğinde ittifak yaptılar. İttifakın bir tarafta yapılıp diğer tarafta yapılmaması gibi bir takım teknik farklılıklar etkili oldu. Ancak genel seçimle yerel seçim dinamikleri birbirinden çok farklı. Genel seçimde partiler öndeyken, yerel seçimde adaylar ön planda oluyor.



İNANDIRICI DEĞİL

AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan yerel seçim hedefi olarak 15-0 iddiasını ortaya koydu. Sizin hedefiniz nedir yerel seçimler için?
Sonuçta seçime giriyorsanız belli bir iddiayı ortaya koymanız gerekir. Ancak böyle hepsini kazanmak ve hatta tek kazanan olmakla ilgili sözler siyasetçiyi halkın gözünde inandırıcı olmaktan uzaklaştırıyor. Siyasete de siyasetçiye de inancı ve güveni zorlaştırıyor. Bu tür iddialar insanlara inandırıcı gelmese de siyasetçi, iddiasını göstermek için bu tür şeyler söylüyor maalesef. Bizim yerel seçimlerdeki hedefimiz, mümkün olan en yüksek oyu almak.

AYLARCA BEKLİYOR
Ancak ondan daha da önemlisi Büyükşehir Meclisi başta olmak üzere belediye meclislerinde çoğunluğa sahip olmak. 2004-2009 ile 2014-2019 dönemlerinde ne yazık ki Büyükşehir Meclisi'nde azınlıktaydık. Öyle olunca da zorlanıyorsunuz, düşündüğünüz projeleri, yatırımları ya hiç yapamıyor ya da istediğiniz gibi yapamıyorsunuz. Projelerin Meclisçe kabul edilmesi aşamasında ciddi zaman ve emek kayıpları yaşanıyor. Örneğin öyle gündem maddeleri var ki, Meclis tarafından ilgili komisyona gönderilmiş. Yasa gereği belli bir zaman dilimi içinde konunun komisyonda görüşülüp, bir karara bağlanıp hazırlanan komisyon raporunun Meclis gündemine getirilmesi gerekiyor. Ancak komisyonlarda aylarca bekleyen gündem maddeleri var, bir türlü üzerinde çalışılıp Meclis gündemine getirilmiyor. Başkan olarak benim, re'sen getirme yetkim var. Ama o zamanda Meclis'teki AKP'li arkadaşlar, 'eğer re'sen getirirseniz kesinlikle ret oyu veririz' şeklinde, bir anlamda bizi tehdit eder şekilde bir tavır içine giriyorlar.

HEDEFİM MECLİS'TE
ÇOĞUNLUĞU ALMAK
Bunlar siyaseten yapılıyor. Ancak herkes bilmeli ki, bu işleri böyle geciktirmek, zorlaştırmak bana değil Eskişehir'e yapılan haksızlıktır, kötülüktür. Size çok iyi hatırlayacağınız bir örnek vereyim. 2015 yılının son ayında Meclis'ten otobüs alımı konusunda kredi kullanmak için yetki istedik. Sayı önce 60'a, sonra da 100'e çıkartıldı. 100 olmasını teklif eden de AKP grubu idi. Yıl bitmeden kredi onayının verilmesini istedim. Çünkü yılsonunu geçirirsek yeni yılda hem fiyatlar değişecek hem de otobüslerin teslim süresi uzayacaktı. Ancak anlatamadım, bir türlü onaylamadılar. Kredi yetkisi tam 6 ay sonra verildi. Ve ne oldu biliyorsunuz değil mi? 100 otobüs yerine ancak 84 otobüs alabildik. Yani sırf zaman nedeniyle 16 eksik otobüs aldık. Bu, Eskişehir'in parası, Eskişehir'in malı. Benim hedefim bu tür sıkıntılar yaşamamak için, işlerin hızlı ve verimli bir şekilde yapılabilmesi için Büyükşehir ve diğer belediye meclislerinde çoğunluğu almak.

AK Parti'nin adayı Burhan Sakallı. Bu Büyükerşen için avantaj mı dezavantaj mı? Rakibini nasıl değerlendiriyor?
Ben tüm rakiplerimi ciddiye alıyorum ve saygı duyuyorum. Diğer aday arkadaşlarımla birlikte, karşımızdaki diğer partilerin adayları için aynı şeyleri söylüyoruz.



ZAMAN ZAMAN
OY GEÇİŞLERİ OLUR

24 Haziran seçimlerinde CHP'den farklı partilere giden oylar oldu. Emanet oy diye nitelendiriyor CHP'liler bunları. Siz bu oyların yerel seçimde geri geleceğine inanıyor musunuz? İttifakın ötesinde bu oyların geri gelmesi için bir strateji izleyecek misiniz?
Bizler, oy kullanan tüm hemşehrilerimizin oylarına talibiz. Emanet oy tabirini çok şık bulmadığımı söylemeliyim. Seçmenin o günkü koşullar içinde tercihi öyle tezahür etmiştir. Zaman zaman böyle oy geçişleri olur, normal karşılamak lazım. Öyle özel bir stratejimiz de olmayacak. Yaptıklarımızı, yapacaklarımızı anlatacağız. Karşılığında da oylarını isteyeceğiz. Dediğim gibi, aday arkadaşlarımla bizler tüm Eskişehirlilerin oylarına talibiz. Sonuçta kararı Eskişehirliler verecek.

BİRLİKTE SEÇİMLERE GİRECEĞİZ

İYİ Parti ile ittifak söz konusu ama Büyükşehir dışında ilçelerdeki ittifak ciddi tartışmalara söz konusu oldu. İYİ Parti'nin Odunpazarı ile ilgili yaptığı açıklamadan sonra Kazım Kurt'un yalnız bırakıldığına dair söylentiler oldu. Siz bunlara katılıyor musunuz?
Kazım Kurt'un yalnız bırakılması gibi bir durum olmadı, öyle bir şey yok. Söz konusu açıklamanın ardından hem Kazım Kurt'un kendisiyle hem de genel merkez yöneticileriyle görüştüm. Odunpazarı'nda adayımızı geri çekmek gibi bir kararları olmadığını söylediler. Hemen arkasından da İYİ Parti yetkilileri olayın tamamen yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını açıkladılar zaten. Dolayısıyla olay birkaç saat içinde kapandı. Kazım Kurt olsun, Ahmet Ataç olsun, ilçelerdeki diğer aday arkadaşlarım olsun, bizler birlikte seçimlere gireceğiz, kimse kimseyi yalnız bırakmaz, mümkün değil.



Peki CHP-İYİ Parti ittifakını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İttifak, partilerin genel merkezleri tarafından verilen bir karar. Dolayısıyla da orada verilen kararlara bizler uyacağız. Bizim de görüşlerimiz, önerilerimiz oluyor, soruldukça, gerektikçe dile getiriyoruz. Umarım Eskişehir için hayırlı bir sonuç çıkmasına vesile olur.

Genelde vatandaşın siyasilerden beklentisi olur ama sizin CHP seçmeninden beklentileriniz var mı yerel seçim döneminde?
Ben, başta tüm Eskişehirli hemşehrilerim olmak üzere CHP'li seçmenlerimizin sandığın başına gittiğinde ne yapacaklarını bildiklerine eminim. Hem kendileri hem de çocukları için nasıl bir şehir, nasıl bir Eskişehir istiyorlarsa o doğrultuda oy vereceklerdir. Oylarını Eskişehir'i düşünerek versinler, benim için yeterli.

AYRIM YAPMAM

Peki, CHP'ye oy vermeyen seçmene bir mesajınız var mı? Onları nasıl ikna edeceksiniz bu seçimlerde?
Yukarıda vurgulamaya çalıştığım gibi, bu yerel seçim. Farklı dünya görüşüne sahip, farklı partilere sempati duyanlar, bu şehirde hep birlikte yaşıyoruz. O nedenle ben şu partinin seçmeni, diğer partinin seçmeni diye ayrım yapmam. Hizmet sürem içinde yapmadım, bundan sonra da yapmam. Çünkü ben yalnızca CHP'lilerin değil, tüm Eskişehirlilerin başkanıyım. O yüzden vereceğim mesajlar yalnızca CHP'li seçmene değil, tüm Eskişehirlilere. İsterseniz biraz önceki sözümü yineleyerek bitirelim, oyunuzu Eskişehir'i ve çocuklarınızı düşünerek verin. Çağdaş bir şehirde yaşamak, sizin kadar onların da hakkı…


Editör: TE Bilisim