Tüm haber ve açıklamalara karşın,
Eminim ki (benim öyleydi çünkü) Eskişehirspor taraftarlarının büyük çoğunluğunda 'Acaba?' sorusu vardı…
Kulüp binası içine girmeden, hatta imzayı atmadan, kimse yüzde 100 emin olamayacaktı…
Mustafa Denizli'den söz ediyorum.
Eskişehir'e geldi,
Dün kulüp binasında başkan Ünal'la birlikte taraftarlar karşıladı…
Açıklamalar yapıldı ve Denizli sözlerini şöyle noktaladı;
'Artık çalışmak zamanı…'
***
Denizli'nin açıklamalarındaki özellikle iki vurgu, bence önemliydi...
Birincisi,
'Hep birlikte başaracağız' ifadesi…
İkincisi de,
'Bu, profesyonel bir ilişki değil…'
Birincisi, hemen herkes tarafından kullanılan, daha tanıdık, daha alışıldık bir ifade gibi dursa da, ikincisi, açıkçası benim şimdiye kadar 'futbolun içinde' neredeyse hiç duymadığım bir ifade…
Profesyonel olmayan bir futbol ilişkisi acaba nasıl olur?
Amatör bir ilişki mi?
Amatör olmak, iddiasız olmayı mı çağrıştırır yoksa 'paraya dayalı olmayan bir futbol ilişkisini mi?'
Aslında Mustafa Denizli'nin açıklamasının bu bölümünü,
Bir önceki akşam Tanju Çolak'ın TRT SPOR kanalındaki saçmalıklarını düşünerek anlamaya çalışmak gerekiyor…
Ne diyor;
Alpay Özalan'dan, bırakın Özalan'ı Maradona'dan bile daha kötü bir teknik direktör olacağına herkesle iddiaya gireceğim Tanju Çolak?
'Denizli'yi Eskişehir'e kim gönderdi?'
'Ey Malatyaspor, hey Göztepe, hey Sivasspor başkanları, hepinizi göreve davet ediyorum…
Türk futbolunda iyi şeyler olmuyor. Bunu sayın Spor Bakanıma söyleyeceğim…'
Program sunucusu şaşkın…
Ne diyeceğini bilemiyor…
Tanju Çolak konuştukça saçmalıyor;
'Beni bile çağırmıyorlar kardeşim, sizi çağırırlar mı?'
Sonra dönüyor;
'Kendim için bir şey istemiyorum, 500-1000 pro-lisanslı arkadaşım evde oturuyor. Bakın benim 10 yıldır pro-lisansım var, beni bile çağırmıyorlar…'
***
Mustafa Denizli, profesyonel bir ilişkiden söz etmiyor, hepimiz çok iyi biliyoruz ki, gerçekten profesyonel bir anlaşma olsa, Eskişehirspor'un bunu karşılayacak bütçesi yok…
Denizli ile para konuşulsaydı zaten bu iş olmazdı…
Ancak,
Ruhları, kafaları, zihinleri, gönülleri böyle şeylere kapalı olanlar, yangın yapmaya çoktan hazırlar…
Cumhurbaşkanı'nın emriyle koşa koşa Kapalıçarşı'ya gidip 250 bin dolarını TL'ye çeviren Tanju Çolak, belli ki, zararını karşılamaya çalışıyor…
Hem Mustafa Denizli'yi, hem Eskişehirspor yönetimini, Eskişehirspor taraftarlarını ve tüm bir şehri zan altında bırakıyor…
Bu arada,
Mustafa Denizli'nin Eskişehirspor'a gelmesine eğer başkan ve yönetimdekilerin dışında birileri aracı olduysa, onlardan da Allah razı olsun…
***
Açıklama yapılırken bir ara elektrikler kesildi…
Yalnızca 3-4 saniye…
Denizli tüyoyu verdi…
'Futbolda da böyle arada sırada elektrikler kesilebilir. Ama hemen gelir…
Elektrikler kesilse de hiç kafanıza takmayın, önemli olan sezon sonunda ışıkların yanıp yanmamasıdır…'