ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen açılışa, Vali Özdemir Çakacak, Eskişehir Milletvekilleri Harun Karacan ve Jale Nur Süllü, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Osman Soydal, Anadolu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Savaş Koparal, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ESOGÜ Yönetimi ve protokolün geniş katılımıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Kemal Şenocak, adeta ders verir nitelikte konuştu.
ETKİN İŞ BİRLİĞİ YOK
Üniversitenin sanayi ve devlet arasındaki ilişkinin ekonomik büyümeyi besleyen önemli bir etken olduğuna vurgu yapan Şenocak, 'Osman Hamdi'den sonra bu toprakların ilk doktoralı ismi, Prof. Dr. Remziye Hisar, anılarında, Mendeleyev'in doğumunun 100. Yılı sebebiyle 1934 yılında Rusya'da katıldığı kongreden döndükten sonra hazırladığı raporda, ecnebi memleketlerde özellikle sanayi ve üniversite arasında sıkı işbirliğine işaret ettiğinden söz etmektedir. Ne yazık ki o gün de olduğu gibi bugün de Türkiye'mizde, üniversite ve sanayi arasında etkin bir iş birliği yoktur. Belirtmek gerekirse, Türkiye gibi teknolojik olarak dışa bağımlı ülkelerde, iş birliği arayışlarında, sanayi odaklı girişimler pek görülmemektedir. Türkiye'de sanayi ve üniversite arasındaki iş birliği çalışmalarının başarıya ulaşabilmesi için her şeyden önce iki tarafta var olan önyargıların yıkılması şarttır' ifadelerini kullandı.
AKADEMİSYENLERE SİTEM
'Bilimsel araştırmaların sonuçları, üniversitedeki eğitimin de temelini teşkil eder. Gerçek akademisyenler, hiç büyümeyen öğrencilerdir' diyen Şenocak sözlerine şöyle devam etti: 'Dönemimizin en belirgin özelliği, bilgi olağan üstü biçimde artmakta, buna bağlı olarak da geçerliliğini yitiren teori ve düşüncelerin hacmi de artmaktadır. Eğer akademisyen araştırma yapmazsa, devamlı öğrenmezse, öğrencilere aktardığı bilgilerde belki de geçerliliğini yitirmiş, aksi ispatlanmış düşünce ve teorilerdir. Dolayısıyla, yeni bir şey öğrenmeden, araştırmadan çeyrek yüz yıl boyunca aynı şeyi öğreten akademisyenin yetiştirdiği öğrencilerin ülkenin gelişmesine katkısı ne olabilir ki? Şu halde, üniversitelerde verilen eğitimin amacı, öğrenciye sadece bilgiyi uygulama, iş yaşamında kullanma kabiliyetini kazandırmaya yönelik olmamalı; aynı zamanda yeni bilgileri üretme kabiliyetini kazandırmaya da yönelik olmalıdır.'
PROJELER DESTEKLENECEK
ESOGÜ'nün rekabet edebilir bir düzeye taşıyacak yeniliklerle yoluna devam etmeyi amaçladıklarını vurgulayan Şenocak, 'Diğer bir yandan saygın bir araştırma üniversitesi olma vizyonunu taşıyan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ülkemizin iddialı ve stratejik araştırma geliştirme projelerinde görev almaya başlamıştır. Ancak, itiraf etmeliyim ki, şu andaki seviye yeterli düzeyde değildir. Bilimsel araştırma altyapısı ve nitelikli insan gücünün güçlendirilerek bilimsel araştırmaların toplumsal ve ekonomik değere dönüşmesi, toplumsal sorunlara çözüm üreten bilimsel araştırma projelerinin desteklenmesi kurum önceliklerimiz arasındadır' dedi.
ÜNİVERSİTEMİZ İÇİN
OLDUKÇA DÜŞÜK
Kütüphanelerin bilim dünyası için yaşamsal öneme sahip olduğunu kaydeden Şenocak, ESOGÜ'nün YÖK tarafından açıklanan karnelerine değindi. Şenocak, 'Üniversite kütüphanesinde öğrenci başına düşen basılı kitap sayısı 3,742; Üniversite kütüphanesinde öğrenci başına düşen elektronik yayın sayısı ise, 5,852dir. Mensubu olduğum Ankara Üniversitesinin sadece hukuk fakültesinde bu rakam basılı kitaplar için 40'ın üstündedir. Üniversitemizin karnesinde yer alan bu rakam çağdaş ve araştırma üniversitesi olma hedefi olan bir üniversite için oldukça düşüktür. Bu rakamı artırmak için 2019 yılı itibariyle kütüphane bütçesine daha fazla para ayırdık ve bu sene yaklaşık 5, bin yerli ve yabancı basılı kitap alımı için hazırlıklar bitmek üzeredir' diye konuştu.
HOCA GERÇEKLERİ SÖYLEDİ
Rektörün konuşmalarından sonra kürsüye çıkan Vali Özdemir Çakacak, rektörün gerçekleri söylediğini belirterek 'ESOGÜ'müzün 2019-2020 akademik yılı açılış töreninde geleceğin büyük Türkiye'sini oluşturacak kadroların arasında olmaktan mutluluk duyuyorum. Yeni akademik yılın hayırlı uğurlu ve verimli olmasını temenni ediyorum. Rektörümüzün ders niteliğindeki açılış konuşmasından sonra ben hazırlamış olduğum konuşmayı yapmıyorum. Belki uzun gibi gelebilir ama gerçekten ben çok güzel bir konuşma olduğunun düşüncesindeyim. Hatta açılış dersi de diyebiliriz. Benim konuşmama bakacak olursanız üniversite, sanayi STK iş birlikleri vardır. Ama hocam gerçekleri söyledi. İş birliği yok mu? Üniversite ile sanayimiz arasında, STK'lar arasında, kamu kurumları arasında tabi ki iş birlikleri var. Ama hocam üniversite yönetici olmasına rağmen biz istenilen iş birliği içerisinde değiliz dedi. bu sadece ESOGÜ için geçerli değil, genel üniversiteler olarak dedi. Üniversiteler bizim göz bebeğimiz. Şehirlerin, ülkelerin gelişmesinde üniversitelerin son derece önemi var. Ama hocam hepsini tek tek anlattı. Bunların hepsinin olması lazım. Biz üniversite sanayi iş birliği istediğimiz şekilde yakalayabilirsek geleceğin büyük Türkiye'sini oluşturabiliriz. Bunu oluşturabilecek kadrolar burada' ifadelerini kullandı. ESRA ÜNLÜ
Editör: TE Bilisim