RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ

Atatürkçü Düşünce Derneği ne zaman kuruldu?
ADD, 19 Mayıs 1919'un üzerinden tam 70 yıl geçtiği günlerde 1989 yılında kuruldu. Muammer Aksoy kurucu genel başkanımızdır. O dönemde birçok aydın Türkiye'nin yaşadığı sorunları görerek, Türkiye'nin Atatürkçü çizgiden uzaklaştığını tespit ederek derneği kurdu ve 1993 yılında bakanlıktan kamu yararına çalışan dernek onayını aldı. 400'e yakın şubesi vardır. Eskişehir'de de 1994 yılında kuruldu. Ben de kurucuları arasındayım.

ESKİŞEHİR DEMOKRASİ PLATFORMU
Eskişehir Demokrasi platformu vardı eskiden. Uğur Mumcu öldürüldüğünde sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek platform oluşturdular. 10 yıl boyunca çok önemli çalışmalar yaptı. Ben de başkanlığını yaptım. 22 Aralık 1994'te yapılan bir etkinlikle basın mensuplarına duyuruldu. Hatta İlhan Selçuk geldi o ilk etkinliğe.



SÜLEYMAN DEMİREL TEMELİNİ ATTI

Platform'a ne oldu sonra peki?
10 yıl ayakta kaldı. Müthiş çalışmalar yaptı ama maalesef sonra dağıldı. Şimdi tekrar böyle bir çalışma yapmaya çalışıyoruz. Kent Park'ın olduğu yere dönemin Doğru Yol Partili belediye başkanı tarafından o bölge rezidans yapılması için bir şirkete verildi. Ve temeli atıldı. Temeli de dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel attı. Bunları çok kimse bilmez. Sonra biz orda büyük bir mücadeleye girdik. Aylarca sürdü. Çeşitli mahkeme süreçleri yaşadık. Sonuçta kazandık. O kararı alan belediye meclis üyeleri hapse mahkûm edildi. Oradaki rezidansları yıktırdık. Bu Eskişehir'e çok büyük hizmet olarak geçti.

Ne zaman başkan oldunuz ADD'ye?
İlk olarak kurucuları arasındaydım. Ama 2006'da başkan oldum. O günden bu yana başkanlığı yapıyorum.

CEZAEVİNE GİREN TEK KİŞİ BENİM
Benim Eskişehir'e çok emeğim vardır. Emirdağ'da doğdum ama 3 yaşında buraya geldim. İlkokul, ortaokul, lise hep burada okudum. Sonra İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini kazandım. Okul bitti, askerliği yaptım. 1971 yılında da Eskişehir'de eczane açtım ve CHP'ye üye oldum. 12 Eylül 1980 döneminde Eskişehir'de cezaevine giren tek kişi benim. 4.5 ay hücrede kaldım. Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin benim üniversitede arkadaşlarımdı.

ATATÜRK'ÜN ADINI TAŞISIN İSTEDİK
Biz istedik ki Demokrasi Platformu olarak bütün Türkiye'de yaygınlaşan, Atatürk'ün adını taşıyan, Atatürk'ün ilkelerini hayata geçirmek isteyen bir sivil toplum örgütünün Eskişehir'de de olmasını istedik. ADD'nin kurucuları arasında çok şehidimiz var bizim. Bahriye Üçok ADD kurucularından, Ahmet Taner kışlalı ADD kurucularından. Maalesef biliyorsunuz Muammer Aksoy'un da evine bomba kondu.

BATI, KEMALİZMİ İSTEMEZ
Batının her zaman böyle bir planı vardır. Atatürk'ü, kemalizmi istemezler. Laik, demokratik Türkiye'yi istemiyorlar. Atatürk'ü engel olarak görüyorlar. Çünkü kemalizmin ana ilkesi ne? Antiemperyalizm ve tam bağımsızlık. Mustafa Kemal Atatürk emperyalizme tokat atmış. Kovmuş hepsini bu ülkeden. Tarihte emperyalizme karşı en büyük mücadeleyi Atatürk vermiş. Atatürk'ten sonra da birçok mazlum devlete örnek olmuş. Bunlardan biri Hindistan. Gandi demiş ki, 'Mustafa Kemal Atatürk İngilizleri yenmeden önce ben Tanrıyı İngiliz zannederdim.' Düşünün Atatürk nasıl etkilemiş.



İNSANLAR SUSTURULDU

Eskişehir'deki sivil toplum örgütlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Birbirleri arasında koordinasyon var mı? Ya da toplumsal muhalefet görevini yeterince yerine getiriyorlar mı?
Tabi çok önemli bir soru. Eskişehir'de bir sivil toplum geleneği var. Milli kurtuluş savaşından 1990'lara kadar bir mücadele var. Bu gelenek sayesinde Eskişehir'e çok şey yapıldı. Fakat son dönemlerde insanlar susturuldu, baskı altına alındı, korkutuldu. Sivil toplum kuruluşlarının etkin olduğunu ve fazla sesini çıkarttığını söyleyemeyiz. Başta ADD olmak üzere diğer demokratik kitle örgütleri zaman zaman bir araya geliyoruz. Birçok etkinliği birlikte gerçekleştiriyoruz. Örneğin ÇYDD, Eğitim İş bu kuruluşlarla toplumsal muhalefeti yapıyoruz. Laik demokratik cumhuriyete bir saldırı olduğunda hemen tepkimizi veriyoruz. Bakın Atatürk adı Milli Eğitim müfredatından çıkartıldı.

Ayhan Oğan'ın 'Şimdi biz yeni devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin. Bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan'dır' ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyetini yok sayıyorlar. Üzücü olan MHP'nin buna alet olmasıdır. Bu koşullarda CHP'ye çok görev düşüyor. Bakın CHP'nin 15 bine yakın üyesi var. Ama maalesef birlikte davranamıyoruz.



Yani sivil toplum örgütleri biraz daha ön plana mı çıkmalılar?
Çıkmalı. Ülkenin geleceğine sahip çıkmalı. Bu sadece ADD ile ilgili değil. Batı toplumlarında demokrasiyi burjuva getirdi. Nerede burjuva burada? Hepsi sessiz sedasız bekliyor. Laikliğe, cumhuriyete, kuruluş ilkelerine sahip çıkmalılar.

Peki, müftülere nikah yetkisi verilmesi, Ayhan Oğan'ın sözleri, Eskişehir'de Lozan afişinin karalanması derken bunların neticesinde süreci ADD nasıl değerlendiriyor?
Çok sıkıntılı gidiyor. Yenilir yutulur şeyler değil. Lozan olayı. Bizim Lozan ile ilgili bez afişimize lanet olsun yazdılar. Bunu yapan Atatürk düşmanıdır. Herkes yazdı ama bizim Eskişehir'de duyarlılık giderek azalıyor. İnsanların geleceğe cumhuriyete sahip çıkması lazım. Sivil toplum kuruluşları üyeleri de geri çekiyor kendini. İnsanlar sindiriliyor. Gelecek endişesi taşıyorlar. Tutuklanıyorlar, ihraç ediyorlar.

ADD'nin gençler arasında örgütlenemediğine dair eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu yanlış. Çok ciddi çalışmalar yapıyorlar. Seminerler, gençlik kampları. Biz gençlerimizi eğitiyoruz. Sene içerisinde burada birçok gencimiz oluyor. Ama gençleri de maalesef politikadan uzak tutuyorlar.
Editör: TE Bilisim