TARİH UNUTMAZ
Bugün içinde bulunduğu maddi çıkmaz nedeni ile tarihinin en kötü dönemlerini geçiren Eskişehirspor'un, tarihteki izi unutulmuyor. Şehrin yöneticileri, seçilmişleri atanmışları, STK'larının görmezden geldiği, az sayıda arma ve forma sevdalısının bugün yaşatmaya çalıştığı Eskişehirspor Kulübü'nün, tarihteki başarıları, unutulmuyor. Aylık spor dergisi FouFourTwo, bu ay satışa çıkan sayısında, Eskişehirspor'a da yer ayırarak, Tarihteki En İyi Anadolu takımları bölümünde, Şimşeklerin 69-70'li yıllarını anlattı.

ÇİMEN İHTİLALİ
Ahmet Yavuz'un kaleme aldığı yazı şöyle; Henüz 1965 yılında kurulan bir takım nasıl olmuştu da dört yıl içinde bugünün Süper Lig'i olan 1. Lig'i ikinci sırada tamamlamıştı? Ülkede herkes birbirine aynı soruyu soruyordu. İslam Çupi, Tercüman gazetesindeki köşesinde bu durumu 'çimen ihtilali' kelimeleriyle açıklıyordu. Eskişehirspor'un ihtilali resmen başlattığını duruyor, o yıla kadar şampiyonlukları ve hatta ilk üç sırayı (tek istisna Gençlerbirliği'nin 1965-66'da ligi üçüncü sırada tamamlaması) aralarında paylaşan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray ilk kez böylesine büyük bir tehdidi ensesinde hissediyordu.

ÜLKE SINIRLARI DIŞINA TAŞMIŞTI
1968-69 sezonunu Beşiktaş'ın, 1969-70 sezonunu ise Fenerbahçe'nin hemen arkasında ikinci sırada tamamlayan Es-Es, 1970-71'te ise bu grafiğini bir Türkiye Kupası ile taçlandıracaktı. Üstelik aynı dönem Sevilla karşısında yazılan destan bu sezona ayrı bir anlam yüklüyordu. Teknik direktör Abdullah Gegiç'in önderliğinde ortaya çıkan takım, İstanbul hegemonyasına ilk başkaldırışı gerçekleştirmiş, bununla da yetinmeyip o sezon ülke sınırları dışına da çıkabileceğini herkese göstermişti. Üniversite mezunu pek çok oyuncunun yer aldığı Eskişehirspor, akılcı oyunuyla takım oyununu ve kolektif futbolu da farklı bir noktaya taşımıştı.

NEDEN EN İYİ?
Kalede Mümin; geri dörtlüde İlhan, İsmail, Abdurrahman, Faik; orta üçlüde Vahap, Kamuran, Burhan İpek; ilerdeyse Nihat, Fethi ve Ender vardı. Gegiç'in öğrencileri 4-3-3 dizilimiyle artık ezbere oynuyordu. O dönem özellikle bir Anadolu kulübünün farkında bile olmadığı çabukluk ve kuvvet idmanlarıyla maçlara hazırlanırlar, hücum varyasyonlarını sayısız kez çalışırlardı. Mücadelenin ve yardımlaşmanın en güzelini sergileyerek, taraflı tarafsız herkesin sempatisini kazanmışlardı.

YARATTIĞI ETKİ
'İstanbul hegemonyasını yıkmak için yola çıkmıştık' diye anlatıyor ünü Türkiye'ye yayılan Amigo Orhan. '1961 Anayasası'ndan sonra Türkiye değişim içindeydi. O dönemde Türkiye'nin kapıları sanata, edebiyata, dünya siyasetine açılmıştı. Bu kavramlarla yeni yeni tanışıyordu. Eskişehirspor, işte bu değişim anında doğmuştu. Halk, Anadolu'nun da futbolda var olduğunun anlamıştı.'

KAHRAMANLAR
'Fethi, Nihat, Ender; filelere gönder' tezahüratı bu takımın alamet-i farikasıydı. Bu üçlü kadınları deplasmanda kendilerini izlemek için bileziklerini bozdurmalarının da başlıca sorumlusuydu!

GÖRÜNMEZ KAHRAMAN
Türk futbol tarihinin ilk amigosu Amigo Orhan, şehri öyle bir kenetlemişti ki, bazı maçlarda seyirci takımın bile önüne geçiyordu. Dönemin ulaşım zorluklarına rağmen 15 bin kişi deplasmana giderdi. O dönem atılan tohumlar, bugün bile Eskişehir'i futbol tutkusu en yoğun şehirlerden biri yapıyor.

TEKNİK DİREKTÖR
Abdullah Gegiç… Partizan'daki başarısının ardından Fenerbahçe'ye gelmiş, gazetelerin 'Gegiç; ye, iç, yat' manşetleri eşliğinde görevine son verilmişti. Eskişehirspor'a gelirken çok hırslıydı ve hırsını sergileyecek ortamı buldu.
-------------------------------------------------------------------------------------------------
Editör: TE Bilisim