10 Ocak 1961 tarihinin, ulusal basın tarihimizde önemli bir yeri var.
Bu tarih, kısaca 'Basın İş Yasası' olarak adlandırılan 212 sayılı yasanın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihtir.
Özetle, 'basın çalışanlarını iktidarlardan ve gazete patronlarından korumak…' amacıyla yasal düzenlemelerin yapıldığı gün, '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' olarak anılmaktadır.
Ulusal basın tarihimizde basın özgürlükleri ve basın çalışanlarının hakları açısından '10 Ocak 1961' tarihinden daha anlamlı bir tarih ne yazık ki yok…
Ve ne yazık ki, uluslararası düzeyde 'Dünya Gazeteciler Günü' olarak kabul edilen özel bir tarih de yok…
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun, 3 Mayıs 1993 tarihinde aldığı bir kararla kabul edilen '3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü' nün ise bizim ülkemiz için hiçbir anlamı yok…
Bu bağlamda, basına emek veren herkes için '10 Ocak' gününün önemli olduğunu düşünüyorum.
BASININ ÖNE EĞİLMEMESİ İÇİN…
Ülkemizde son 18 yılda sinsice oluşturulan Tek Adam Sistemi'nin basın özgürlüğü konusunda dünya rekorları(!) kırması üzerine, basın dünyamızın durumunu şu ironik ibare çok güzel özetliyor: 'Basın öne eğilmesin…'
Tek Adam Sistemi tarafından ülkemizde öyle bir 'yandaş medya ucubesi' oluşturuldu ki gerçekten dünyada örneği yok…
Yandaş olmayan medya kuruluşları üzerinde vergi ve kredi konularında kontrolsüz denetim baskıları, reklam ambargoları gibi uygulanmalar basın sektöründe özgürlük/mözgürlük bırakmadı…
Basın muhabirleri ve yorumcularının tepelerinde sallanan yasal ve masal düzenlemeler de öylesine keskin ki…
Bazı basın çalışanlarının 'iktidara, işverenlere ya da belli odaklara yaranmak için gazeteciliğin etik değerlerine aykırı tutumlar içine girmeleri(!)' ise bu mesleğin kanayan yarası durumundadır…
Böylesine acı gerçeklerin bas bas bağırdığı bir ülkede basın özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir...
Ama tüm duyarlı yurttaşların 'Laik ve demokratik Türkiye' hedefinde 'Demokrasi İttifakı'nı korumaları ve geliştirmeleri' mümkündür…
BASIN ÇALIŞANLARININ EZİLMEMESİ İÇİN…
Ülkemizde medya sektöründe Anadolu basını da dahil olmak üzere, yaklaşık '100 bin çalışan' bulunuyor.
Üstelik son yıllarda internet medyasının yoğun olarak kullanılması, basın çalışanı sayısının tam olarak tespit edilmesini zorlaştırıyor.
Ancak kolayca bulunan bir sayı var: Basın çalışanlarının sadece yüzde 5'i sendikalıdır. Ve dolayısıyla basın işkolundaki sendikalar artık işlevsizleşmiş durumdadır…
Bu durumda, Türkiye'de çağdaş anlamda basın özgürlüğünün korunması ve geliştirilmesi için; medya çalışanlarının hak ve özgürlükleri ile meslek onurlarının korunabilmesi için; özetle basınımızın daha fazla eğilmemesi için:
'Öncelikle tüm basın çalışanlarının örgütlü birleşik güçlerinin ve örgütsel yaşamlarının güçlenmesi' gerekiyor…
Sonrasını bilim ve demokrasinin aydınlığı bize gösterecektir…
Basın çalışanlarımız, böylesi bir aydınlık mücadelenin önkoşulunun 'farklılıkların kışkırtılmasından kaçınmak' olduğu gerçeğini görmek durumundadırlar…
Hadi diyelim ki, özellikle son yıllarda toplumumuzu içten içe kemiren 'etnik ve dinsel/ mezhepsel kışkırtmalar' tüm yurttaşların sorunu…
Ama basın çalışanları arasında şıkça yaşanan: 'Muhabir- teknik eleman-köşe yazarı, alaylı- mektepli, çalışan- çalışmayan gazeteci, 'gazeteci geçinenler- gazetecilikten geçinenler', falan ya da filan grup çalışanı …' gibi mesleğe özgü bazı farklı konumların kışkırtılmaması gerek…
Çünkü bu tür kışkırtmalar, gazeteciler arasında 'birlik, dayanışma, mücadele ve gelişme' bilincini yıpratan etkenlerdir…
Unutulmasın ki tüm çalışanlarda olduğu gibi, basın çalışanları için de önemli olan şu iki ölçüttür: 'Emek ve kalite…'
İşte bu bağlamda 'Basın çalışanları arasında anıların, bilinçlerin ve umutların tazelenmesi için 10 Ocak'lar çok önemlidir…'
ESKİŞEHİR'DE 10 OCAK BULUŞMALARI
Son yıllarda Eskişehir'de 10 Ocak'larda Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri tarafından 'birlikte' düzenlenen etkinliklerde 'ayrım gözetmeksizin tüm basın çalışanlarının buluşturularak çok kaliteli ve katılımlı kutlamalar yapılması', Türkiye'ye örnek olacak güzelliktedir.
Eskişehir'de 10 Ocak kutlamalarını gelenekleştiren 'üç belediye başkanımızı' da yürekten kutluyorum.
Bu yıl, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku ÇAKIRÖZER ile Jale Nur SÜLLÜ ve bazı STK'ların basın çalışanlarıyla buluşma düzenlemeleri de anlamlı olmuştur.

KESİT KÖŞESİNİN 24. YILI
Otuz yıl eğitim ve bürokrasi alanlarında görev yaptıktan sonra, emekli olduğum 1996 yılından beri 'gönüllü köşe yazarı' olarak sürdürmekte olduğum KESİT köşesi 24. Yılını yaşıyor.
1996'da İSTİKBAL'de başlayan, daha sonra 17 yıl SAKARYA'da süren ve 2013'ten beri de SONHABER'de sürmekte olan ince ve uzun bir yürüyüştür bu…
Bu 24 yıl içinde uzmanlık ve ilgi alanlarım olan 'eğitim, kamu yönetimi, örgütsel ve siyasal yaşam' konularında 2 bini aşkın makaleyi beden ve beyin emeğimle yoğurmaya çalıştım…
Makalelerimde bilim, demokrasi, basın etiği ve Türkçe yazım kuralları rehberim oldu…
Kısır tartışmalar ve kalitesiz/ dayanaksız yorumlar hiçbir zaman KESİT köşesinde yer bulamadı…
Bir 'eğitimci' olarak 24 yıldan beri içlerinde yaşamakta olduğum Eskişehir basın dünyasında, başta kardeşçe ilişkiler kurduğumuz rahmetli Sevgili Önder BALOĞLU ve Ömer DURU abimiz olmak üzere çok güzel insanlar tanıdım.
Ve 'gazetecilik' mesleğinin toplumsal önemini daha yakından öğrendim.
Bu nedenlerle her '10 Ocak' günü benim yüreğimde de hoş kıpırtılar oluşturur…
Bu düşüncelerle tüm medya çalışanlarının '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' nü kutluyorum.
*****
BORA ULUYOL MİNYATÜR SERGİSİ SÜRÜYOR
EĞİT- DER üyesi emekli öğretmen arkadaşımız Erdal ULUYOL'un oğlu, Uçak ve Uzay Mühendisi Bora ULUYOL'un, EBB Kent Müzeleri Kompleksi Sergi Salonu'nda açtığı 'Minyatür Sergisi' sürüyor.
İzlemeniz önerisiyle…
Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla…