24 Haziran seçimlerinden üç gün önce yayımlanan 'MEB Eğitim Kurumları Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği' yürürlüğe girdi.
Okul müdürlüğü için yazılı sınav 21 Nisan 2019 tarihinde ÖSYM tarafından yapılacak. Yazılı sınavda başarılı olanlar MEB tarafından sözlü sınava alınacaklar. Ancak, eğitim sendikalarının birçoğunun yeni yönetmeliğe tepkileri devam ediyor. Bu tepkileri anlayabilmek için en az 4 yıl daha geriye doğru bakmak gerekiyor.

2014 YÖNETİCİ KIYIMI..!
MEB'in, 2014 yılında yaptığı puanlı değerlendirmeler(!) sonrasında 7 bin okul müdürünün görevine bir gecede son verildi.
Aralarında çok başarılı müdürlerin de bulunduğu görevden almalar sonrası boşalan okul müdürlüklerine yine 'komisyon değerlendirmeleri' ile yeni müdürler atandı. Bu atamalarda liyakat ve başarı kriterleri yerine mevcut iktidara siyasal yakınlık ve belli bir sendikaya üye olmanın öne çıkarıldığı iddiaları bu güne kadar söylenmeye devam etti.
Yeni yönetmelik; 4 yıl önce komisyon değerlendirmesi ile ataması yapılan mevcut müdürlerin sınava girmeden ve yine değerlendirme formu ile yöneticiliklerinin devamını sağlıyor.
2014 yılındaki süreci unutmayan eğitimciler; 4 yıllık görev süresi dolan mevcut yöneticilerin de yazılı sınava alınmasını istiyorlar.
Bu arada mevcut bazı müdürlerimize haksızlık yapmayalım; 2014 yılından sonra yapılan yönetici atamalarında okul müdürlüğü görevine getirilenler arasında 'takdir ettiğimiz' liyakat sahibi değerli arkadaşlarımızın da bulunduğunu yakından biliyorum. Bu arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu 'yeni yönetmelik ile kendilerinin sınavdan sorumlu tutulmadıklarını ancak, ÖSYM'nin yapacağı sınava girmek istediklerini, böylece sürekli haksız eleştirilere uğramaktan kurtulmak istediklerini' belirtiyorlar.

YAZILI SINAVI ÖSYM YAPACAK AMA...
Yönetici atama yazılı sınavını ÖSYM'nin yapması olumlu bir değişiklik gibi görünmesine rağmen; yazılı sınavın ardından MEB'in yapacağı mülakat sınavına tepkiler çok fazla. Çünkü; bir okul müdürü adayı yazılı sınavdan 100 alsa bile, mülakat sınavında 60 puan barajının altında bırakıldığı takdirde başarısız kabul ediliyor. Bu koşullarda yazılı sınavın ÖSYM tarafından yapılmasının fazla bir anlamı kalmıyor.

OKUL MÜDÜRLÜKLERİNDE MEVCUT DURUM…
Eğitim iş kolundaki sendikaların büyük bir çoğunluğu 'mülakat sınavının kaldırılmasını, kurumlarında 4 yıldır müdürlük yapanların da yazılı sınava alınmasını' istiyorlar. Bu taleplerine gerekçe olarak da; 'mülakat sisteminin, kadrolaşmanın temel aracı olarak kullanıldığını ve kurum yöneticilerinin çok büyük bir kısmının aynı sendikaya bağlı üyeler arasından öncelikle seçildiği' iddiasını vurguluyorlar.
Sendikaların bu iddiaları karşısında mevcut okul müdürlerinin üye oldukları sendikalara göre dağılımını incelediğimizde karşımıza gerçekten ilginç sonuçlar çıkıyor;
2018 verilerine göre 30 bin civarındaki okul müdüründen Eğitim Bir Sen'e üye 21.500, Türk Eğitim Sen'e üye 2650, Eğitim Sen'e üye 822, Eğitim İş'e üye 235 okul müdürü bulunuyor.
Eskişehir merkezde Türk Eğitim Sen üyesi sadece 10 okul müdürü var. Eğitim İş ve Eğitim Sen'li bir tek okul müdürü yok.
Bu sayılara bakılarak 'liyakat ve başarı, kadrolaşma, yasal haklar, etik ilkeler, insan hakları ya da son günlerde sıkça vurgulanan; kul hakkı' ile ilgili birçok yorum yapılabilir ama benim aklıma ise bir şiirin ünlü mısrası geliyor;
'Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa...!'