Ne olduysa Et ve Süt Kurumu'nun kurbanlık hayvan olarak getirerek Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki özel çiftliğe yediemin olarak bıraktığı yaklaşık 4 bin büyükbaş hayvandan 50'sinin ölümünden sonra oldu. Tarım ve Ormancılık Bakanlığı inceleme başlattı ama çözüm bulunmadığı gibi Kurban Bayramı'nın ardından Türkiye'nin gündemine giren şarbon paniği Ankara'nın ardından İstanbul'a da uzandı!.
Bilimsel olarak yapılan açıklamalarda 'Bacillus anthracis adlı bakteriyle ortaya çıkan şarbon, sığır, koyun, keçi gibi ot yiyen hayvanlarda görülen ve insanlara da bulaşabilen ölümcül bir bakteriyel enfeksiyon hastalığıdır. Hayvanlarda sindirim, solunum ya da derideki çizik, sıyrık ve yaralar yoluyla mikrobun vücuda girmesi sonucu oluşan şarbon hastalığı, meradan elde edilen otla da bulaşabiliyor. Böyle bir durumda acilen önlem gerekiyor.'
Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere durumun ciddiyeti üst seviyede ve şarbon sorunu yaygınlaştıkça vatandaşların güvensizliği ve riski her geçen gün artmakta. Güven duymamakta ve tedirgin olmakta son derece haklılar çünkü ithal hayvan nedeniyle, Türkiye'nin hangi bölgelerinin tehlike altında olduğu bilinmiyor! Bununla birlikte, ne kadar büyükbaş ve küçükbaş ithal hayvanın hangi bölgelerde ne kadar bulunduğu ve sağlıklı olup olmadıkları da bilinmiyor! Yetkilileri ve Hükümeti tebrik etmek gerekiyor! Kontrolsüz ve denetimsiz canlı hayvan ve et ithalatı ülkemizi kaosa ve güvensizliğe sürüklemiştir!!
Yanlış ve ithalata bağımlı hayvancılık politikası yerli hayvancılığımız ile tüketicilerin sağlıklı, güvenli ve yeterli miktarda güvenerek et tüketme hakkına büyük bir darbe vurmuştur. Kontrolsüz ve denetimsiz canlı hayvan ve et ithalatı halkımızın sağlığını tehdit etmektedir! Uzmanlara göre ülkemizde kesilen etlerin yarısı kaçak ve damgasız! Mezbahaların çoğunun sağlık koşulları uygun değil. Buralarda veteriner hekim istihdam edilmiyor. Ana nedenler bunlar ama bu nedenlere ilaveleri saysanız bitmiyor. Türkiye'de kombina sayısı yetersiz. Var olan kombinalar da işlevini yerine getirmiyor. Yine uzmanlar, kamudaki veteriner hekim sayısının yetersiz olduğunu vurgulamaktalar. Ve Türkiye'de, genellikle, karantina kurallarına uygun hareket edilmediği ifade ediliyor.
Yıllarca eleştirilen ama inatla devam edilen özelleştirme politikaları sonucu Türkiye'de denetim hizmetleri kamuda çalışan veteriner hekimler tarafından değil, hizmet satın alınarak özel şirketlere yaptırılmaktadır. Bu son derece sakıncalı ve yanlış bir uygulamalıdır.
İthal edilen hayvanların, ithal edildikleri ülkelerde aşılarının yapılıp yapılmadığı kontrol edilmemektedir. Zaten kontrol edilseydi, şarbon hastalığı ortaya çıkmazdı! Diğer taraftan, karantina süresine uyulmadan hayvanların iç piyasaya dağıtılması, şarbon hastalığının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Anlaşıldığı kadarıyla, veteriner hekimler devre dışı bırakılmıştır.
Bugün itibariyle, ülkemizdeki modern kombina sayısının çok yetersiz olması nedeniyle, ya ilkel mezbahalarda ya da kaçak olarak hayvan kesimleri yapılmaktadır. Bu durum ise ciddi bir halk sağlığı sorunudur.
Son günlerde, spekülatörlerin, aracıların şarbonu fırsat bilerek et fiyatlarını arttırdıkları gözlenmektedir.
Bu gerekçeleri saydıktan sonra yine bir tüketici örgütü olan THD'nin Tarım ve Orman Bakanı ile ülke yöneticilerine ve yetkililerine yaptığı çağrı ile yazıyı sonlandıralım:
· Mezbahalar yerine sağlıklı kombinalar kurulsun
· Veteriner hekim istihdamı yeterli sayıya çıkartılsın. Bununla birlikte, veteriner hekimlere yetki ve sorumluluk verilsin.
· İthal hayvan lobisinin yararı değil, küçük üretici ve halkın yararı ön plana alınsın.
· Hem halk sağlığı hem de yerli hayvancılığımız açısından canlı hayvan ve et ithalatı ivedilikle durdurulsun.
· Yanlış hayvan politikası tüketicileri güvensizliğe terk etmiştir. Tüketiciler sağlıklı ve güvenilir yerli hayvan eti istemektedir. Sağlıklı ve ucuz et ancak yerli hayvancılığın geliştirilmesi ile sağlanır. Bunu dikkate alarak, tüketici haklarına, küçük çiftçi ve kamu yararına, sosyal devlet anlayışına uygun yerli hayvancılık politikasına öncelik ve ağırlık verilsin.
· Sağlıklı ve yeterli et tüketebilmeleri için tüketicilerin satın alma gücü yükseltilsin.
· Şarbonu fırsat bilerek et fiyatlarının arttırılmasına neden olan spekülatörlere, aracılara izin verilmesin.
· Denetim hizmetleri özel sektörden alınarak eskiden olduğu gibi kamuya verilsin.