Demokrasi kültürü ve geleneği tam yerleşmemiş ülkelerde siyasi iktidarlar ve egemen sınıflar, toplumdaki güç dengelerini yeniden belirlemek için eğitim alanını kendi politik çıkarları doğrultusunda düzenlemeye çalışırlar. Bu güçler tasarladıkları ideolojik ve kültürel amacı gerçekleştirmek için öncelikle okutulan derslerin öğretim programlarını (müfredat) değiştirirler.
Müfredatın eğitim ortamlarında yaşama geçirilmesi ve uygulanması için gerekli araçların en önemlisi ders kitaplarıdır. Bu nedenle her iktidar değiştiğinde önce müfredatlara sonra ders kitaplarının değişimine el atılır.
Milyonlarca kitap yazımı, basımı ve dağıtımının ekonomik getirisi 'yandaşların' iştahını kabartır. Eğer kitap yazımlarında; akılcı, bilimsel, çağdaş eğitim ilkelerinin yerini, sığ bir ideoloji ile kaplanmış siyasi rant hesapları alırsa; ortaya 'evlere şenlik' ders kitaplarının çıkması kaçınılmaz olur.

'AHLAT NERE, ORHUN VADİSİ NERE...!
2019-2020 eğitim öğretim yılında da birçok hatanın ortaya çıkması, ders kitapları ve yardımcı kitapların yeterince incelenmeden dağıtıldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Lise 10'uncu sınıf Türk Dili ve Edebiyatı kitabının, 'Türkçenin Tarihi Gelişimi' başlığı altındaki bölümünde 'Orhun Yazıtları' hakkında bilgi verilmiş. Bölümün sonunda ise 'Orhun Yazıtları' olduğu belirtilen bir görsel paylaşılmış. Ancak, Orhun Yazıtları'na ait olduğu belirtilen görselin Ahlat Selçuklu Mezarlığı'ndan bir görüntü olduğu ortaya çıktı.

SHAKESPEARE VE 'ROMANTİK MATERYALİZM'.!!
MEB 11'inci sınıf Türk Dili ve Edebiyatı kitabında, Romantizm akımının başlangıcından 150 yıl önce yaşamını yitiren W. Shakespeare'in bu akımı geliştirdiği anlatılıyor. Fransız İhtilali'nden çok önce ölen Shakespeare'in bu olayın etkisiyle romantizme yöneldiği ifade ediliyor.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında Materyalizm (Maddecilik), pahalı ev ve lüks araba tutkusu ile ilişkilendiriliyor. Günlük kullanımda bu tip anlamlar yüklenen Materyalizm, her şeyden önce bir düşünce akımıdır ve felsefi terim olarak kullanıldığında kitapta yazılanlardan başka anlamlar ifade eder.

KÖY ENSTİTÜLERİ NEDEN KAPATILMIŞ..?

Son yıllardaki müfredat değişikliklerinde 'çaktırmadan' en çok hırpalanan ders 'her nedense' T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi oluyor.

8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında Köy Enstitüleri'nin kaldırılmasına köylülerin tepkisinin neden olduğu ifade edilirken, Şeyh Sait isyanı adeta 'buharlaşmış'!..
Önceki kitapta, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılmasında ve Musul Sorunu'nun İngilizler lehine çözülmesinde payı olduğu belirtilen Şeyh Sait isyanından bu yıl sadece Doğu'daki bir isyan olarak söz ediliyor.
Yeni(!) kitapta, Milli Mücadele'ye karşı olan Teali İslam Cemiyeti ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası artık zararlı cemiyetler arasında yer almıyor.

BİRAZ DA NOSTALJİ...
Milli Eğitim Bakanlığı 1998 yılında ilköğretim Türkçe, lise Biyoloji, Kimya ders kitapları yazım görevini Eskişehir'e vermişti.
İlköğretim Türkçe kitapları yazım komisyonu Cumhuriyet Lisesi'nde çalışıyordu. O dönemde Cumhuriyet Lisesi'nde yönetici olduğum için, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehtap Şenol'un sorumluluğunda ve Yunus Emre İlköğretim Okulu Müdürü Hulusi Karslı'nın koordinatörlüğünde tüm komisyonun gayretli, özverili ve titiz çalışmalarını yakından gözlemledim. Bu çalışmanın sonucunda ortaya çıkan kitaplar gerçekten övgüye değer ürünler oldu.
Komisyon koordinatörü Hulusi Karslı'nın müdürlüğünü yaptığı Şehit Ali Gaffar Okkan Ortaokulu 2005 yılında Türkiye'de Ulusal Kalite ödülünü alan ilk kamu kurumu oldu. Üstün yönetici yeteneklerine sahip bir eğitimci olan Hulusi Karslı halen Gelişim Koleji Ortaokul Müdürü olarak başarılarına başarılar katmayı sürdürüyor.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ve kitap yazma komisyonlarının başarılı ve unutulmaz Müdür Yardımcısı Mehtap Şenol ise emekli olduktan sonra siyaset arenasına atılmayı tercih etti. Oysa hem özel öğretim kurumlarının hem de yerel yönetimlerin, Mehtap Şenol'un bilgi, beceri ve deneyimlerinden yararlanması gerekiyordu.
Mehtap Hanım siyasette umduğunu belki bulamadı ama eğitimcilerin gönlünde sevgi ve saygı ile elde ettiği yeri hala koruyor.
2004 yılı sonunda emekli olan Mehtap Şenol'un döneminde yayımlanan kitapların 2005 basımlarında, Mehtap Şenol adının silinerek, yerine, yeni gelen şube müdürünün adının yazılması ise 'gülerek' anlattığımız anılar arasında yerini aldı.