Hemen her nutkun, söylevin, konuşmanın içinde,
Aşağıdaki ifadelerden en az birine ve en az 3-5 kere rastlarsınız...
Güçlü ülke,
Güçlü devlet,
Güçlü şehir...
Güçlü parti,
Güçlü lider,
Güçlü siyasetçi...
Güçlü Türkiye,
Güçlü Eskişehir...
Bütün derdimiz, amacımız, gayemiz 'güçlü olmak' içindir...
Yaptıklarımız, yapmadıklarımız,
Söylediklerimiz, söylemediklerimiz...
Bütün stratejimiz 'güçlü olmak' üzerine kurulur...
Güçlü olmak,
Bu dünyada olmayı en çok istediğimiz şeydir...
O kadar çok söyler, o kadar çok yineleriz ki;
Dinleyenler en sonunda şunu anlarlar;
'Güçlü olmaya çalışmak, güçlü olmadığınızın itirafıdır...'
öööööö öööööö
Gazetelerde manşetler bunun üzerine kurulur...
Siyasette seçim kazanmak,
Seçmeni, eğer seçilirseniz onun ne denli 'güçlü olacağına' ne kadar inandırdığınızla yakından ilgilidir...
İster ülke siyaseti,
İster yerel siyaset...
İster siyasi parti,
İster meslek odası...
öööööö öööööö
Güç takıntısı,
Tanımlanmış bir limiti, sınırı, azı, çoğu, doğrusu, yanlışı olmayan bir şey olduğu için,
Bir çıban gibi beyninizin içine yerleştiyse,
Ondan kurtuluş çoğu zaman olanaksızdır...
Zira güçlü olmak, karşınızdakinin güçsüz olmasıyla ya da sizden daha az güçlü olmasıyla ilintili olduğu için 'ayrımcıdır' da aynı zamanda...
Başkalarını harcamaya odaklıdır...
öööööö öööööö
İyi olmak, mutlu olmak, zengin olmak, refah içinde yaşamak...
Değil...
'Güçlü olmak...'
Çünkü güçlü olduğunuzda,
İyi olmayabilirsiniz, mutlu da olmayabilirsiniz, belki zengin olmak muhtemeldir...
Ama refah içinde yaşamayı getirmeyecek bir zenginliktir bu...
Güçlü olmak,
Acımasızlık, katılık, sığlık, hoşgörüsüzlükle olanaklıdır...
Sevgisizlikle...
Asla,
Sevilmek, saygın olmak, lafı dinlenmekle karıştırılmamalıdır...
öööööö öööööö
'Güç hastalığı'
İnsanoğlunun en büyük belasıdır...