Okurlarımın bildiği gibi, son 20 yılda yazdığım köşe yazılarından seçerek oluşturduğum ve Odunpazarı Belediyesi tarafında bastırılan 'KESİT- Eskişehir Yazıları' isimli kitabım 12 Kasım 2016 günü okurlarla buluştu.
Ancak o günden bu yana toplumsal gündemin yoğunluğu ile ailesel sağlık sorunlarımızın yoğunluğu bir araya gelince, kitabımla ilgili tepkileri değerlendirme fırsatı bulamadım.
Öncelikle 12 Kasım 2016 günü, kitabım için Odunpazarı Belediyesi ile birlikte düzenlediğimiz tanıtım, söyleşi ve imza günü etkinliğine katılan ( isimleri bu köşeye sığmayacak kadar çok olan) tüm dostlara ve yerel medyamızda kitabıma değinen gazeteci kardeşlerime teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum.
İyi ki varsınız!
Bugünkü yazımda, Türkiye demokratik eğitim alanında 30 yılı aşkın bir süredir özveriyle yaşamlarını sürdürmekte olan iki saygın dergide kitabımla ilgili olarak yazılan makaleleri özet olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
O iki 75'lik delikanlı eğitim ve örgütlenme duayeni yazar, yazdıklarıyla beni ve ailemi öyle mutlu ettiler ki…
RÜŞTÜ APAYDIN'IN 'ESKİŞEHİR RÜYASI'
1942 Kırşehir doğumlu olan Rüştü APAYDIN, emekli İngilizce öğretmeni.
Türkiye demokratik öğretmen hareketinin ünlü simalarından olan APAYDIN, TÖS Çorum Şube Başkanlığı, TÖB-DER MYK Üyeliği, EĞİTİM – İŞ MYK Üyeliği yaptı.
12 Eylül döneminde 1402'lik olarak meslekten atıldı, tutuklandı, Mamak Cezaevi'nde 7 ay hapis yattı ve 10 yıl sonra aklanarak tekrar mesleğe döndü.
1994 yılında emekli olan Rüştü Abimiz, emekli olduktan sonra başta 'abece Dergisi' olmak üzere çok sayıda makale yazdı. Şu anda basıma hazır üç özgün kitap çalışması bulunmaktadır.
75 yaşını tamamlamak üzere olan Rüştü Hocamızın dört çocuğu ve altı torunu var.

Rüştü APAYDIN, benim kitap için 12 Kasım 2016 günü yapılan etkinlikte Ankara'dan gelen bir grup arkadaşla birlikte aramızdaydı. Gözlemlerini ve duygularını yazıya dökmüş. Keşke o güzel yazının hepsini sizlerle paylaşabilseydim.
EĞİT- DER Genel Merkezi yayın organı olan 'abece Dergisi'nin Şubat 2017'de çıkan 345. sayısının 16. sayfasında yer alan o yazıdan size birkaç damla sunuyorum:
' Bize verilen adrese vardığımızda ben, şahsen, ilk büyük şaşkınlığımı yaşadım…'
' Bu ne büyük katılım, bu ne kadirbilirlik, bu ne güzellik böyle…'
' Her bir konuşmacı kürsüye çıktığında… Kendi kırmızı çizgisini aşıp gitti…'
' Benim için tam bir 'rüya/hayal kent' manzarası arz eden bu şehirde, bir gün daha özgürlüğün, özgünlüğün, özdeşliğin havasını solusaydım keşke…'
' Dönüş yolunda hızlı trenimizin penceresinden bakarken… 'Kalbim Eskişehir'de kaldı diye söyleniyorum…'
' Gerede'nin kitabını okuyup bitirince kendi kendime konuştum elimde olmadan: Bu kitap bir kesit değil; bir insanın, bir şehrin bütünü, tamamı, varı-varlığı… ' dedim.
'Aşk olsun size Geredeler…'
' Aşk olsun size yetmiş iki milletten bir kocaman rüya-kent yaratan Eskişehirliler.'
' Aşk olsun size; özgürlüğün/özdeşliğin/ üretip yaratmanın/geliştirip değiştirmenin ve dahi dokunduğunu güzelleştirmenin usta elleri…'
'Aşk olsun, alkış olsun cümlenize…'
Teşekkürler sevgili Rüştü APAYDIN ağabeyimiz. Size de aşk olsun..
DR. NİYAZİ ALTUNYA'DAN 'KESİT'
Eğitimci- yazar Dr. Niyazi ALTUNYA, 1942 Isparta doğumlu.
Öğretmenlik mesleğinin çeşitli kademelerinde görev yapan ALTUNYA, 1993'te emekli oldu.
Bu arada Ankara Üniversitesi'nde Yüksek Lisans ve Doktora çalışmasını tamamladı ve çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yaptı.
Yaklaşık 50 yıldan beri demokratik öğretmen hareketinin içinde olan Niyazi ALTUNYA, özellikle eğitim ve örgütlenme konularında bilimsel yaklaşımla yazdığı yazılarla bu harekete büyük katkılar sağladı.
1990-1995 yılları arasında EĞİTİM- İŞ Sendikası Genel Başkanlığı yaptı.
Çeşitli dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi ve onlarca kitabı var.
Ailecek 40 yıldan beri yakından tanıştığımız ALTUNYALARA saygılar sunuyorum.

Dr. Niyazi ALTUNYA'nın, Ulusal Eğitim Derneği yayın organı olan 'Öğretmen Dünyası Dergisi'nin Ocak 2017'de çıkan 445. sayısının 58. sayfasında 'İbrahim Gerede'den 'Kesit' başlığı altında, benim ve kitabım hakkında yazdığı tanı yazısından birkaç damlacığı da sizlerle paylaşmak istiyorum:
' KESİT, sadece bir 'yerel belgeliği' değil. Atatürk'le başlayıp Behice Boran, Server Tanilli, Fakir Baykurt, Mustafa Balbay, İlyas Küçükcan, Muharrem Kubat'a uzanan aydınlık çizgi, Eskişehir'in yetiştirdiği nice önemli kişilerle bütünleşiyor…'
' Kesit'i okudukça, Eskişehir'de, çevre, deniz, tiyatro, raylı kamusal ulaşım, ardı arkası kesilmeyen şölenler, gösteriler nasıl olabilirmiş kolayca anlıyorsunuz. Özellikle 'belediyeciliğin nasıl yerel demokrasiye dönüştüğünü' de…'
'Geredelerden daha beklentilerimiz var. İbrahim gibi usta bir kalem, Emine kardeş gibi külyutmaz bir eleştirmen, ilham veren çocuklar ve torunlar oldukça neler yapılmaz ki!..'
Böylesine güzel değerlendirmeler insanın hem yüreğinin yağını eritiyor, hem de azim ve kararlılığını güçlendiriyor…
Dost yürekli Niyazi Ağabeyimiz, yazısının başlangıç bölümünde benimle ilgili değerlendirmeler yapmış. Kırk yıllık tanışıklığımıza/dostluğumuza dayalı o güzel değerlendirmelerden biri benim yüreğimi cızlattı:
' Şu anda açıklamamda sakınca yok; artık çeyrek yüzyıl geçti; zaman zaman 'benim yerime Genel Başkanlık için düşündüğüm arkadaşların başında gelenlerdendi…'
'İlk genel kurula giderken beklemediğimiz bir biçimde bazı arkadaşlarda eski hastalıklar depreşti ve İbrahim kurduğu sendikanın yönetiminden usturuplu bir biçimde dışlandı. Doğal olarak buna çok gücendi…'
Sevgili Genel Başkanımızın, çeyrek yüzyıldan beri bir benim içimde yumru gibi duran bu konuda yaptığı değerlendirme benim için çok değerli…
Ancak bugünkü aklım ve yüreğim diyor ki, 'ülkemizin bugün içinde bulunduğu koşullarda demokrasi güçlerinin BİRLİKTELİĞİ tüm değerlerin üstündedir…'
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…