'Cumhuriyetin 100'üncü kuruluş yıldönümüne 5 yıl kaldı. Mehmetçiklerimiz cephelerde cephanelerde alabildiğince büyük yoğun bir savaşın içerisindeler. Arap dünyasının karanlık, kargaşayla dolu olan siyaseti içerisinde kaldık. Kendimizi orada bulduk. Şehitlerimiz, savaşta ölen şehitlerimiz, çatışmayla ölen şehitlerimizin yanı sıra donarak ölen şehitlerimiz de oldu. Bizim için acı değil mi bu? Çok büyük bir acı. Türkiye nereye gidiyor? Türkiye ne olacak diye sormalıyız? Galiba son anayasa referandumunda farkına varmadan tarihi bir hata işledik. Cumhuriyeti bir tarafa bıraktık, cumhuriyeti unuttuk, cumhuriyetin temelini teşkil eden parlamenter rejimi unuttuk ve bir adamın dudakları arasına Türkiye'yi sıkışacak bir rejime oy verdik. Ama bu böyle gitmez. Mutlak surette tekrar parlamenter rejime döneceğiz, meclisli sisteme döneceğiz. Türkiye başka türlü varlığını sürdüremez. Eminim sizler her geçen gün demokratik parlamenter hukuk devletine olan ihtiyacınızı derinden, içinizden hissediyorsunuz. Yargının dünyaya örnek teşkil edecek bir hukuk sistemi içerisine yerleştirilebileceği, parlamentonun hesap sorulabileceği, parlamentonun bizim verdiğimiz vergilerin nerelerde kullanılacağına karar vereceği bir meclis sistemine şiddetle ihtiyacımız var. Herhalde yine yakın tarihte olduğu gibi oylarımızla parlamenter rejime dönüşecek bir referandumu daha yaşayacağız. Bu sefer unutmayalım, bu sefer şaşırmayalım, bu sefer dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir idare tarzını bırakıp tekrar kendi benliğimize, tekrar laik sosyal hukuk devleti olan cumhuriyet yapımıza kavuşalım' Yukarıdaki sözler Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e ait. İlimizde dün yapılan 'Cumhuriyet Yürüşü'nde bu anlamlı konuşmayı yaptı. Eskişehirliler her zaman olduğu gibi yürüyüşte tek vücut olarak; Cumhuriyete sahip çıktı. Büyükerşen uzun yıllar sonra Türkiye'deki referandum sonrasında uygulanan yeni rejim ile dış politikada yapılan yanlışlar ile ilgili çok net tespitlerde bulundu. Türkiye'nin 'yakın tarihte olduğu gibi oylarımızla parlamenter rejime dönüşecek bir referandumu daha yaşayacağı' öngörüsünde bulundu. Yılmaz Hoca'nın dediği gibi Türkiye tekrar parlamenter sisteme geçer mi? Umarım Yılmaz Hoca öngörüsünde haklı çıkar. Türkiye yeniden parlamenter sisteme geçer. Ülkemiz tüm yönetimin bir adamın dudağı arasına sıkışmasından kurtulur...
------------------------------------------------
İHTİYAÇ FAZLASININ BİLE FAZLASI

Sivrihisar'da, Beylikova'da Günyüzü'nde İngilizce Öğretmenine ihtiyaç varken, Sarar Kız İmam-Hatip Anadolu Lisesi'nde 'ihtiyaç fazlasının bile fazlası' İngilizce öğretmeninin 'görev yaptığı' iddia ediliyor. Yaşanan bu duruma tepki gösteren eğitimciler; 'Yoksa İl Milli Eğitim Müdürü veya Atamadan Sorumlu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı üzerinde etkili olan bazı isimlerin yakınları mı burada ihtiyaç fazlası olarak istihdam ediliyor? Bazı öğretmenlerin karma eğitim veren kurumlarda çalışmak istemediği için mi bu okulda fazlanın fazlası İngilizce Öğretmeni görev yapıyor? Eğer Eskişehir gibi 'çağdaş ve aydın kentte böyle bir zihniyeti taşıyan' eğitimciler varsa; öğretmenliği derhal bıraksınlar. Vali Özdemir Çakacak, bu eğitim kurumunda norm fazlasının fazlası olarak öğretmen görevlendirilmesiyle ilgili soruşturma açmalıdır' dediler. Umarım Vali Çakacak iddialarla ilgili inceleme başlatır. İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'de bu konuyla ilgili açıklama yapmalıdır...
----------------------------------------------------

'ÖZLEMEK ÖLMEKTEN SADECE İKİ HARF FAZLA BE ÇOCUK'

Sevgili dostum Salim'i (Kartal) 7 yıl önce 31 Ekim 2011'de kaybetmiştik. Salim amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Tedavi görüyordu. Yaşama ihtimali azdı. Bunu biliyorduk. Ancak yine de O'nun öleceği fikrini kendimizi hazırlayamamıştık. Çünkü 38 yaşındaki genç insana hiç ölümü yakıştıramadık... Salim isminin anlamında olduğu gibi sağlam, kalbi temiz ve kendinden emin bir kişiydi. Bundan dolayı çok seveni vardı. Ölüm haberini duyan herkes hastaneye koşmuştu. Herkes üzgündü. Ertesi gün cenazesinde büyük bir insan seli vardı. Eskişehir'in başarılı genç işadamı, DYP eski Merkez İlçe Başkanı ve Eskişehirspor Yönetim Kurulu üyesi Salim Kartal gözyaşları ile ebedi yolculuğuna uğurlanmıştı. Muhabirliğimin ilk yıllarında CHP ve DYP'yi takip ettim. Doğruyol Partisi'nde siyaset yaptığı dönemde tanıdım Salim Kartal'ı. Dürüst ve sempatik kişiliğiyle partililer tarafından çok sevilen bir isimdi. Şair Cezmi Ersöz'ün 'Birini ay çağırır yanına, öbürünü uçurumlar, bir diğerini denizler… İyiler hisseder önce iyiliklerine bu hayatta yer olmadığını… Ama acı verir onlara iyiliklerini karanlık bir yerde gizlice terketmek… Bu yüzden ne kadar acı verse de, ait olmadıkları bu dünyayı herkesten daha çok ciddiye alırlar… Geride kalanlar bilmeseler de onların incitilmiş kalpleri sayesinde yaşadıklarını…Sonunda iyiler erken ölür…' dizelerinde olduğu gibi kalbi temiz iyi insan Salim erken yaşta aramızdan ayrıldı. Cemal Süreya, 'Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk' demişti. Dostları, Arkadaşları, sevenleri ve Eskişehirspor taraftarları Ölümünün 7'nci yıldönümünde bugün Salim Kartal'ı dualarımızla ve büyük özlemle anacağız. O'nu asla unutmayacağız. 'Mekanın Cennet olsun' kardeşim...
------------------------------------------
BUFFON-WEAH-THURAM

Goal.com'da yayınlanan bir karikatür ilgimi çekti. Olayın merkezinde Gianluigi Buffon'un olduğu bu anlamlı karikatürü siz okurlarım için köşemde paylaşıyorum. 1997 yılında Buffon, Parma'da genç bir kaleciyken Lilian Thuram ile beraber aynı takımda, o sırada Milan'da oynayan George Weah'a karşı oynamıştı. Parma o karşılaşmayı deplasmanda 1-0 kazanmıştı. O zaman Weah 31, Thuram 25 ve Buffon 19 yaşındaydı. İki ay önce Buffon, George Weah'ın oğlu Timothy Weah ile beraber aynı takımda, Liliam Thuram'ın oğlu Marcus Thuram'a karşı oynadı. Paris Saint Germain bu karşılaşmada Guingamp'ı 3-1 yendi. Bu karşılaşmada Buffon 40, Timothy Weah 18 ve Marcus Thuram ise 21 yaşında. Guingamp maçında takım arkadaşı ve rakip olanlar yer değiştirmiş. George Weah ülkesi Liberya'nın devlet başkanı oldu; Liliam Thuram da kitap yazdı ve ırkçılık karşıtı organizasyonların içinde yer almaya devam ediyor. İki yıldız da zamanında ırkçılık konusunda dolayı çok muzdarip olmuştu. (Görsel Kaynak: Goal.com)
---------------------------------------------
FOTO ŞAKA

AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı:
Yetkinciğim, Tatarlar bu seçimde bize oy verecek mi?
AK Parti eski Eskişehir Milletvekili Adayı Yetkin Tetik: Tepebaşı'na Yetkin olan uzun boylu bir tatarı koyarsanız, Tatar oyları AK Parti'ye akar.
------------------------------------------------
FIKRA
İletişim

Karı koca müthiş kavga etmişler ve küsmüşler bakmışlar olacak gibi değil ve birbirlerine notlar yazarak anlaşmaya karar vermişler. Bir gün adam bir iş görüşmesi yapmış ve sabah 8.30 da işe gitmesi gerek komidinin üzerine bir not yazıp koymuş 'Sabah beni saat 8.00 de kaldır.' Ertesi gün olmuş adam bir kalkmış saat 10.00. Müthiş sinirle fırlamış yataktan ve baş ucunda bir not: 'Saat 8.00 kalk'