Türk Kızılayı Hasırca Kampı dün düzenlenen görkemli törenle açıldı.

ÖNCÜLÜK EDECEK
Türk Kızılayı Şube Başkanı Yüksel Girgin ve ekip arkadaşlarıyla ile Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nün ortaklaşa yaptığı beş yıldızlı tesis, ilimizin gençlerine ve çocuklarına büyük hizmet verecek. Dar gelirli ailelerin çocuklarının doğal ortamda tatil yapmalarına imkan verirken, yeni milli sporcuların yetişmesine de öncülük edecek. AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan, Alpu Belediye Başkanı Rafet Demirtaş, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Suat Er, KOSGEP İl Müdürü Tarık Yılmaz ile tören alanına girdi. Karacan'ın geldiğini görenler ona büyük ilgi gösterdi.

BABASININ
ELİNİ ÖPTÜ
Mihalgazi'nin kadın Belediye Başkanı Zeynep Akgün, İller Bankası'ndan belediyesine para gelmesini sağladığı için Karacan'a teşekkür ederken, ona bol bol hayır duaları etti. O'na 'Sizin sayenizde bu sorun çözüldü' dedi. Karacan o sırada bana seslenerek; 'Ayhancığım yeni rektörlerimiz nasıl?' diye seslendi. Bende kendisine 'Sizce nasıl? Anadolu'ya FETÖ Avcısı Rektör gelmiş' diye yanıt verdim. Bir hayli neşeli olduğu her halinden belli olan Karacan, Başkan Akgün'e dönerek; 'Yeni rektörlerimizi beğendiniz mi?' dedi. Akgün; 'Çok iyi oldu. Onları iyi ki rektör yaptınız. Allah razı olsun' diye yanıt verdi. Karacan; 'Biz sizlerin sorunlarını çözmek için bu görevdeyiz. Bakanla dün görüştüm. Sizin bana dediğiniz o sorun da çözülecek' dedi. Karacan tören alanına girdiğinde babası Ali Karacan'ın elini öptü.

ÇALIŞKAN VE
DOĞAN'DA KATILDI
Türk Kızılayı Şube Başkanı Yüksel Girgin yaptığı konuşmada Karacan'a özel teşekkür etti. Girgin; 'En büyük emeği Sayın Harun Karacan verdi. Kendisi 2010 yılında göreve geldiğinden beri bizi hep destekledi. Harun Bey bu kampın bu hale gelmesi için çok destek verdi. Kendisine çok teşekkür ediyorum' ifadelerini kullandı. Törene AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ile Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan katıldı. Doğan tören alanına girdiğinde her zaman olduğu gibi büyük ilgi gördü. Herkesle tek tek selamlaşıp, sohbet etti. Doğan ve Çalışkan tesisin açılış kurdelesi kesilmesi töreninden önce Hasırca Kampından ayrıldılar.
-------------------------------------------------------------------------------
RESMİ ARAÇLA MARKET ALIŞVERİŞİ

Bazı okurlarımız Çevre İl Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun 26 DC 060 plakalı resmi araçla market alışverişi dönüşü görüntülerini gönderdi. Görüntüde memur elinde alışveriş poşetiyle araçtan inip, lojmanına gidiyor. Aracı kullanan şoför otomobili kurum garajına çekiyor. Söz konusu memurun İl Müdürüne yakın birisi olduğunu ifade eden okurlarımız; 'Sadece bu araçla değil, hangi otomobil boşsa onla mesai saatleri içerisinde market alışverişi yapıyor. Bu memur 'göreve gidiyorum' diye aracı şoförüyle birlikte alıyor. Gerçekten görev için gitse bile evrağı Valiliği teslim ettikten sonra market, pazar alışverişi yapıp, İl Müdürlüğünün yanında olan lojmanına götürüyor. Hem devletin aracını hem de kurumun şoförünü kullanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kamu araçlarında yapılacak büyük bir tasarruf hamlesi için düğmeye bastığı bir dönemde Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nde bu araç saltanatı nasıl yapılıyor? Kurum çalışanları yaşanan bu durumu İl Müdürüne iletmelerine rağmen, bu sorumsuzluk hala devam ediyor' diye tepki gösterdi. Valilik bu olayla ilgili derhal soruşturma açmaladır. Devletin aracını ve şoförünü kullanan o memur ile yaşanan bu duruma göz yuman yöneticiler için gerekli işlemler yapılmalı. Bana gelen görüntüleri istenildiği takdirde olayı inceleyecek müfettişlere gönderebilirim...
----------------------------------------------------------
BEN O ÇOCUKLARI ÇOK SEVDİM

Bir profesör, sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndermiş ve o bölgede yaşayan 200 erkek çocuğunun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını istemişti.

176'SI BAŞARILI OLDU
Öğrenciler hemen hepsi bu çocukların gelecekte hiçbir şanslarının olmadığını dile getirmişlerdi. Bundan tam yirmi beş yıl sonra bir başka sosyoloji profesörü tesadüfen bu çalışmayı buldu ve öğrencilerinden bu projeyi sürdürmelerini ve aynı çocuklara ne olduğunu araştırmalarını istedi. Öğrenciler, o bölgeden taşınan ya da ölen 20 çocuk dışındaki 180 çocuktan 176'sinin olağanüstü bir başarı gösterip, avukat, doktor ya da iş adamı olduklarını ortaya çıkardılar. Profesör çok etkilenmişti ve bu konuyu izlemeye karar verdi.

ONUN SAYESİNDE
Birer yetişkin olan o çocukların hepsi o bölgede yaşadıkları için, her biriyle buluşma şansı oldu. 'O koşullarda nasıl bu kadar başarılı oldunuz?' sorusuna verdikleri yanıt hep aynıydı : 'Mahalle okulunda bir öğretmenimiz vardı. Onun sayesinde.' Profesör, bu öğretmeni çok merak etmişti. Hala hayatta olduğunu öğrendiği yaşlı öğretmenin izini bulması zor olmadı. Kendisini ziyaret etmek için evine kadar gitti. Karşısında yılların yüzüne eklediği kırışıklıklara rağmen hala dinç duran bir yaşlı kadın buldu. Merakla yaşlı kadına bu çocukları kenar mahallelerden kurtarıp, basarili birer yetişkin olmalarını sağlamak için kullandığı sihirli formülün ne olduğunu sordu. Yaşlı öğretmenin gözleri parladı ve dudaklarının kenarında bir gülümseme belirdi : 'Çok basit' dedi, 'Ben o çocukları çok sevdim...''
----------------------------------------------
FOTO ŞAKA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
Yılmaz Hocam kabul ederseniz, ilk kongrede sizi Genel Başkan yapalım. Partiyi Muharrem'e kaptırmayalım.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Kemal Bey emin misiniz? Son dakikada Genel Başkanlık için şapkanızdan bir ekmek veya gül çıkmasın.
----------------------------------------
FIKRA
DELİL

Adam avukatına giderek dert yanmış:
- Avukat bey, arkadaşıma 100 bin lira borç vermiştim. Borcunu inkar ediyor, ödemiyor.
- Elinizde herhangi bir delil, şahit var mı?
- Maalesef yok.
- O zaman size borcu olana 500 bin lirayı ödemesini istediğiniz bir mektup yazıp hemen gönderin.
- Ama bana sadece 100 bin lira borcu var.
- İyi ya. O da size 'sana sadece 100 bin lira borcum vardı. 500 bin nereden çıktı?' diye yazacaktır. Aradığımız delil işte bu!