'Başarıyı sahiplenen çok olur, ama başarısızlık sahipsizdir' diye bir söz vardır. Başarıya odaklı çalışan her kurumda bu böyledir. Başarı oldu mu emeği olsun ya da olmasın herkes kendisine bir pay çıkarır. Başarısızlık oldu mu herkes kaçar. Geride sadece o işte en çok emek veren kişi kalır. Başarısızlığı tek başına göğüsler.

ÇALIŞMAYANLAR KONUŞUYOR
30 Mart Yerel Seçimlerinde MHP Odunpazarı Belediye Başkan adayı Diş Hekimi Emine Edizgil, partisi adına aldığı rekor oyla seçimi kaybetmesine rağmen kazanan isim olmuştu. Bu başarısından dolayı 2015 Haziran ayında MHP'nin potansiyel milletvekili aday adayları arasında öne çıkması anlaşılan parti içerisinde birilerini rahatsız etmiş. Edizgil ile birlikte seçim çalışması yapmayanların, onunla birlikte gece gündüz Odunpazarı sokaklarını gezmeyenlerin onun başarısını küçümsemeye çalışmaları dikkati çekiyor. Bazıları da hiçbir emek vermediği bu başarıda kendilerine pay çıkarmaya çalışıyor. Edizgil daha önce beklenildiği gibi 18- 20 bin oy alsaydı, bugünkü başarıdan pay çıkaranlar nerede olurlardı?

'O KADIN'
Emine Edizgil'in 30 Mart Yerel Seçimlerinde MHP'den Odunpazarı Belediye Başkan adayı olana dek Eskişehir'de tanınırlığı yoktu. MHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kadir Çalışıcı, kentte tanınan ve sevilen bir isimdi. ES ES taraftarının 'Vali Babası' idi. Çalışıcı kadar tanınmayan Edizgil, seçimin en çalışkan başkan adayı olarak dikkatleri çekti. Edizgil, Odunpazarı Bölgesi'nde gece gündüz çalıştı.
Herkese ulaşmayı başardı. Bu özverili çalışma sayesinde arkasında bir rüzgar estirdi. 'O Kadına oy vereceğim', 'MHP'nin Kadınına oy vereceğim' diyenlerin sayısı giderek artmaya başladı. 2009 seçimlerinde MHP Odunpazarı'nda 18 bin 928 oy almıştı. Toplam oyların sadece %9,2'si MHP'nin olmuştu.

OYLARI ÜÇ KAT ARTTIRDI
Edizgil 51 bin 91 oy aldı. MHP'nin %9,2 oy oranını %21,4'e çıkardı. Edizgil, MHP'nin oylarını yaklaşık üç kat arttırdı. Büyükşehir adayı Kadir Çalışıcı Eskişehir'in tamamı olan 14 ilçeden 58 bin 635 oy alırken, Emine Hanım sadece bir ilçeden 51 bin 91 oy aldı. Edizgil seçimi kaybetmesine rağmen kazandı. Odunpazarı'nda 'Artık MHP'de var' dedirtti. Odunpazarı'nda gösterdiği bu başarıyla 2015 yılı Milletvekili seçiminde ismini listenin başına yazdırmayı hak etti. MHP Edizgil sayesinde Eskişehir'de her zaman 1 olan milletvekili sayısını ikiye çıkarma şansını yakaladı. Elde edilen bu başarı cezasız kalır mı? Edizgil başarısının karşılığı olarak, gönlünden milletvekilliği geçirenlerin hedefi durumuna geldi.

YENGEÇ SEPETİ
Türkiye'de her kurumda olduğu gibi başarılı insanlar aşağıya çekilerek, denge sağlanmak isteniyor. Bu olaya, 'Yükselen Kişiyi Aşağıya Çekme Sendromu' olarak da bilinir. Olayın açıklaması da şöyle yapılır; 'Normal koşullarda sepete konulan bir yengeç sepetten rahatlıkla çıkabilirken, sepete konulan yengeç sayısı artırılınca, sepetten çıkmak isteyen yengeçler diğer yengeçler tarafından aşağıya çekilir ve böylece sepetten hiçbir yengeç çıkamaz. Böylece bu başarısızlık sayesinde sepette denge sağlanmış olur.'

TARLADA İZİ OLMAYANLAR
'Tarlada izi olmayıp da arpada gözü olan'lara göre, 'Odunpazarı adaylarını beğenmeyen CHP'liler ve AKP'liler oy verdiği için Emine Hanım başarılı gözükmüş. Aslında başarılı değilmiş.' Bu sözleriyle akıllarınca onu küçümsediklerini sanıyorlar. Aslında bu sözleriyle onun başarılı olduğunu itiraf ediyorlar, ama farkında değiller. Edizgil, Odunpazarı'nda MHP'lilerin oylarının başka partilere gitmesine engel oldu mu? Oldu. Bununla da yetinmeyip, CHP ve AKP'ye daha önce oy vermiş kişilerin oylarını da aldı mı? Aldı. Kendi partisinin Büyükşehir adayı 14 ilçede 58 bin 635 oy alırken, kendisi sadece bir ilçede 51 bin 91 oy aldı mı? Aldı? MHP içerisinde bugün, başarıyı gölgeleme sanatı icra edenler, ne yazık ki gerçekler karşısında çaresiz duruma düşüyor…

*

ÖNDER BALOĞLU'NDAN 'GÖRÜŞLER' KİTABI

Rahmetli babam, liseyi bitirdiğim gün uyarmıştı: 'oğlum, çalışıp okumak zorundasın...' Haklıydı, dört kardeştik ve en büyükleri bendim. Aynı gece yine rahmetli annem, hemen bitişiğimizde oturan bugünün Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in eşine durumu anlatmış. 1968'in bir Ağustos sabahı, Büyük-erşen beni Sakarya'nın bodrum katındaki yerine götürmüştü. İşimizin ne olacağını bile bilmiyorduk. Meğer dört kişi denenmek için alınmış. Bunlardan biri de bendim. Gazetenin Spor Müdürü Mehmet Aktop aynı günlerde Bulgaristan'daydı. Kendisiyle hiç tanışmamıştık. Ama başyazar Feyyaz Arsezen'ın gözü galiba bizdeydi. Öyle sanıyoruz ki gazetenin kurucusu Abdurrahman Ünügür'e de notunu vermişti. Daha bir ay geçmeden Aktop Bulgaristan'dan döndü. Birbirimizden habersiz dört stajyeri sıraya dizdi. Sorusu açıktı: 'Neden gazeteci olmak istiyorsunuz?' Bir arkadaşım, 'zorunluluktan' diğeri 'zaman geçirmekten' söz etmişti. Ben de, hem okumak hem de çalışmak zorunluluğunda olduğumu söyledim. Sonuncusu ise çok daha net konuşmuştu: 'Hiçbir yerde iş bulamadım, onun için geldim!' Aktop'un bu arkadaşa attığı tokat gözümün önünden yaşam boyu gitmez! Neticede seçilen biz olduk. Ve de her zaman büyük bir zevkle, onur duyduğumuz meslek yaşamımıza başladık. 1999 Yılında '9. Sütun' adlı ilk kitabımızdan sonra 'Görüşler'le tekrar huzurlarınıza çıktık... Yazılarımızda özellikle tarih vermedik... Hem düşündürmek, hem de okuyucuya ayrı bir araştırma kapısı açmak için.. Her zaman olduğu gibi... 'Gülerek, ya da kara mizahla...' Sakarya ve çoğunluğu Anadolu Gazetesinde yayımlanan bu kitaptaki yazıların tarihe ayrı bir ışık tutacağına inanıyorum... Yukarıdaki bu satırlar Eskişehir'in önde gelen gazetecilerinden olan meslek büyüğüm Önder Baloğlu'nun yeni kitabı 'Görüşler'deki sunuş yazısından alıntıdır. Baloğlu, içerisinde birbirinden güzel, doyumsuz yazıları olan yeni kitabıyla Eskişehir Tarihine tanıklık edecek. Güçlü kalemi, İlkeli duruşu ve saygın kişiliğiyle biz ve bizden sonra yetişecek genç gazetecilere örnek olmaya devam edecek. Baloğlu yeni kitabı için yarın saat 17.00'de Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi'nde imza günü düzenleyecek.

*

YENİ ATANAN ÖĞRETMENLERE ÇİÇEKLİ KARŞILAMA

İl Milli Eğitim Müdür Vekili Özden Akkaya, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ramazan Kutlay ilimize atanan öğretmenleri Müdürlük binası girişinde çiçeklerle karşılayarak, onlara yeni görevlerinde başarılar dilediler.

KARŞILAMA NOKTALARI
'Şehrimize hoş geldin öğretmenim' diyen Akkaya, onlara bürokratik işlemler konusunda yardımcı oldu. Akkaya, 'İlimize yeni atanan öğretmenlerimizi karşılamak üzere Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminali ve Eskişehir Tren Garında temas noktaları oluşturduk. Şehrimize tren ya da otobüsle gelecek öğretmenlerimiz bu noktalara başvurabilirler' dedi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün Eskişehir'e atanan öğretmenleri böylesine sıcak bir şekilde karşılaması çok güzel bir olay.

YÖNETİCİLERİ
KUTLUYORUM
Otogar, ve Tren Garına Eskişehir'i bilmeyen öğretmenlere yardımcı olmak için noktaların oluşturulması da iyi düşünülmüş. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yanlış uygulamalarını en sert şekilde eleştiren birisi olarak, yapılan güzellikleri de görüp, takdir ederim. Bu örnek uygulamayı düşünen İl Milli Eğitim Müdürlüğü yöneticilerini kutluyorum.

*

FOTO ŞAKA

Eğitim Bir-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Cırıt: Sayın Valim, ben üç yıl önce Milli Eğitim'de AB Projelerinden Sorumlu Şube Müdürü değildim.
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna: İyi ki değilmişsin. Bir de olsaymışsın değil bir yakınına, tüm sülalene Gri Pasaport çıkartırdın.