Yaklaşık 15 gündür yazılıp çiziliyor…
CHP Eskişehir milletvekilleri Prof. Dr. Gaye Usluer ile Cemal Okan Yüksel, grup başkanvekilliği için adaylar…
Böyle bir olayın, haber olmasını anlayabiliriz…
Üzerine yorum yapılmasını da anlayabiliriz…
Ancak son 15 günde, neredeyse hakkında onlarca yazı yazılmasını, son dönemde ise giderek Usluer ile Okan arasında büyük bir rekabet ve kavga varmış algısı yaratacak yorum ve yazıları, en azından ben kendi adıma söylüyorum, anlamakta zorluk çekiyorum…
Zira,
Yazılıp çizilenler o kadar kişiselleştiriliyor ki, zannedersiniz CHP milletvekili adayları belirleniyor…
Ya da ne bileyim,
Eskişehirli seçmenlerin oy kullanarak seçecekleri bir makam-mevki çekişmesi yaşanıyor sanki…
Elbette,
İsteyen istediği gibi düşünür, istediği gibi yazıp çizer…
Ona diyecek bir şeyimiz olmaz zaten…

***

Gaye Usluer'in Parti Meclisi Üyesi olarak genel merkezde hatalar yaptığı iddialarından tutun da, Cemal Okan Yüksel'in uzlaşmacı değil tam aksine kavgacı bir tavra sahip olduğuna kadar, bir sürü şey…
Oysa olacak şey şu;
TBMM'nin 1 Ekim'de açılmasından sonra CHP'nin 134 milletvekili, 2 yıl boyunca CHP Meclis Grubu'nda grup başkanvekilliği yapacak 3 adayı seçecek…
Eskişehir'den aday olduklarını açıklayan 2 milletvekili de seçilemeyecek belki…
Hem Usluer'in hem Okan'ın yani ikisinin birden kazanacağını ben de düşünmüyor olsam da, belki biri seçilecek diğeri seçilemeyecek…
Belki, gelişmelere bağlı olarak Usluer ya da Okan'dan biri diğeri için feragat edecek ya da etmeyecek ya da gerekli desteği bulamadığını düşünerek seçimlerden önce adaylıktan çekilecek…
Ya da her ikisi de sonuna kadar gidecek…
Bunları bilemiyoruz…
Ancak,
Bunların hiçbiri CHP Eskişehir seçmeni nazarında bir şey değiştirmeyecek…
O nedenle de,
İşin üzerine bu kadar düşülmesi, bu kadar dipli köşeli, hatta ve hatta bu isimlerle ilgili 'olmayacak' noktalara gidiliyor olması, CHP'nin kurumsal yapısından başka hiçbir şeye zarar vermez…

***

Siyasete giren herkesin, hayatın diğer alanlarında olduğu gibi, hedefleri olması kadar doğal bir şey olamaz…
Gaye Usluer de, Cemal Okan Yüksel de, siyaset içinde kendilerine bir hedef seçerek, o hedef doğrultusunda yürüyecekler, yarışa girecekler, rekabet edecekler, CHP Genel Merkezi'nde daha güçlü hale gelecekleri konuma ulaşmak için emek verecekler…
Bundan daha doğal bir şey olabilir mi?
Bu, üzerinde bu kadar konuşulacak, yazılacak, çizilecek bir şey midir?
Bırakın Eskişehirlileri, CHP Eskişehir seçmeni açısından ne kadar önemli olduğu bile tartışılır…

***

Ancak…
Cemal Okan Yüksel ve Gaye Usluer üzerinden yapılmak istenen başka bir şey var…
Bu, o kadar çıplak ve anlaşılabilir hale geldi…
Bu iki isim arasında, bitmez bir kan davası ve kavga varmış havası yaratılarak, aynı Eskişehir'deki CHP'li belediye başkanlarında yapılmaya çalışıldığı gibi, milletvekilleri arasında da bir çekişme ve husumet varmış gibi bir hava yaratmaya çalışarak CHP'yi Eskişehir'de zayıflatmaya, gücünü kırmaya, başarısız kılmaya çalışmak…
Eskişehir'de CHP açısından yaratılmaya çalışılan atmosfere bakar mısınız?
Sanki,
Belediye başkanları birbirleriyle küs,
Sanki,
Milletvekilleri birbirleriyle küs,
Sanki,
İl, ilçe başkanları birbirileriyle küs…
Herkes birbiriyle kavgalı, herkes birbirinin kuyusunu kazmak için uğraşıyor…
Sorunlar yok mu, elbette var…
İnsanlar arasında sorun olmaması mümkün mü?
Birbirini deli gibi seven insanlar bile sorun yaşamıyor mu?
Önemli olan, sorunun yönetilme biçimidir…
Eskişehir'de bence şöyle oluyor;
Birbirini sevmeyen, birbirini çekemeyen, birbiri ile ilgili geçmişten gelen sıkıntıları, sorunları olanlar;
İki milletvekilinin grup başkanvekili olmak için adaylıklarını koymalarını öyle bir hale getirmeye çalışıyorlar ki, zannedersiniz CHP grup başkanvekili olmak için değil, AKP'ye geçmek için yarışıyorlar…
Dahası
CHP Genel Merkezi'nin kapısından girmemiş, girse de, günü ve saati belli randevu ile bunu yapmış olanların, Genel Merkezdeki havayı bire bir kokladığı ve her şeyi çok iyi bildiği gibi bir hava yaratılıyor ki, bu da başka bir gerçek…

***

Hep söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim…
Önemli olan,
Gaye Usluer'in, Cemal Okan Yüksel'in ve Utku Çakırözer'in asli görevleri olan milletvekilliğinde ne ölçüde başarılı olup olmadıkları değil midir?
CHP'ye ve Eskişehir'e sağladıkları katkı,
Dahası Türkiye için ne yapıp ne yapmadıkları değil midir?
Başarı kriteri,
Grup başkanvekili adayı olup olmamaları ya da grup başkanvekili seçilip seçilmemeleri değildir ki…