Cumhurbaşkanımız 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri günü dolayısıyla ilk kez Cumhurbaşkanlığı sarayı'nda bir resepsiyon verdi. Yazmayayım dedim ama içime dert oldu. Duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Cumhurbaşkanımızın yurt içinde ve yurt dışında görev yapan silahlı kuvvetler mensuplarıyla görüntülü telefon bağlantısı yapması duygu verici. Gönülden tebrik ediyorum.
Konuşmasında; Ülkemizde yaşayan 78 milyon insanımızın her biri bu devletin eşit haklara sahip, birinci sınıf vatandaşlarıdır. 81 vilayetimizin her biri Türkiye'nin ayrılmaz birer parçasıdır. Biz ne tek bir vatandaşımızdan ne de bir karış toprağımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bunun için kurulan tuzakların, oynanan oyunların, ortaya atılan fitnelerin üstesinden Allah'ın izninden geleceğiz. Devletin tüm kurumlarıyla, güvenlik güçlerimizle, milletimizle birlikte hedeflerimiz doğrultusunda adım adım ilerleyeceğiz. Bizlere bu toprakları vatan kılan şehitlerimize ve gazilerimize olan borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebileceğimize inanıyorum. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bin yıldır Anadolu ve Trakya'nın vatanımız olması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan şehitlerimize ve gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.' Dedi.
***
'Ülkemizde yaşayan 78 milyon insanımızın her biri bu devletin eşit haklara sahip, birinci sınıf vatandaşıdır.'
Madem birinci sınıf vatandaşıyım. O Resepsiyonda bende olmalıydım. O kadar ünlü yer aldıysa halkın içinden birileri de olmalıydı.
Resepsiyonda olmalıydım her ne kadar dilim dönmese de zenginlerin menülerini merak ediyorum.
Örneğin;
Ejder meyveli smoothie'yi (chia tohumu eşliğinde) merak ediyorum.
Efuli'yi (Liçi meyvesi eşliğinde) merak ediyorum.
Aloevera (Starex meyvesi esşliğinde) merak ediyorum.
Pataşur içinde çerkes tavuğu merak ediyorum.
Tartalet içinde humus merak ediyorum.
Zencefilli Somonlu Suşi. Bunları hep merak ediyorum.
Bir taraftan da kendi kendime kızıyorum neyine senin smoothie, Zaten yazarken de zorlandım. Ekmek şu kadar zamlanmışken ekmeği bulduğuna şükret diyorum.
Durum böyle olunca kendimi birinci sınıf hissedemiyorum, ümitlerim bir dahaki resepsiyona kaldı.