Çok sık rastlanan bir insan fıtratı mamulü,
'Aldatmak ve aldanmak'.
Siyasette çok kullanılmaya başlanınca, 'aldanma' sözcüğü için sözlük karıştırdım biraz.
'Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varma' demekmiş.
Biri bir başkasını aldattığında,
'Aldanan' anında farkına varamazmış. Aldatıldığını anlaması için üzerinden uzunca bir zaman geçmesi gerekirmiş.
'Aldatan' ise yaptığının bilincindeymiş. Bilerek, isteyerek, planlayarak aldatırmış.
Burasını anladık da, aynı olayda en az iki farklı kişi olması gerekmiyor mu?
Tek kişinin (aynı kişinin) 'hem aldatan, hem aldanan olması' biraz garip değil mi?

***

Sayın Cumhurbaşkanımız ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, 'cahildim dünyanın rengine kandım' günlerine bir göz atalım.
3 Ağustos 2016'da, 15 Temmuz darbesinin ardından FETÖ'nün hain yüzünü önceden ortaya dökmemiş olmanın üzüntüsünü şöyle dile getirdi:
'Rabbim ve milletim bizi affetsin!'
27 Şubat 2017'de, zekatlarını hizmet için FETÖ'cülere veren yurttaşlara hitaben konuştu Uşak'ta:
'Aldatılıyoruz, aldatıldık; ben dahi aldatıldım!'
20 Nisan 2017'de, El Cezire televizyonunda anlattı:
'Obama maalesef PYD ve YPG konusunda bizi aldatmıştır.'
26 Eylül 2017'de, hedefinde bağımsızlık referandumu yapan Barzani vardı:
'Böyle bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk; demek ki yanılmışız!'
24 Ocak 2018'de, Münbiç'e yapılacak Zeytinlik harekatı için varılan anlaşmadan ABD'nin kıvırmasına kızdı:
'Ne yazık ki orada Obama bizi aldattı!'
Aldanma ve aldatma üzerine söylenen, daha o kadar çok iç ve dış demeç örnekleri var ki...

***

Hatipliğiyle tüm aldanmalarda 'mağdur' madalyasını kapabilen, düşüncelerini 'kör göze parmağım' ustalığıyla kabul ettirebilen, 'siyasi kurnazlık' duayeni bir politikacının,
Sık sık ve böylesine kolay aldanacak kadar saf olabileceğine inanalım mı?
'Aldatanlar, aldananların açık bıraktığı kapılardan girerlermiş.'
Kapıları kimin, hangi amaçla açık bıraktığını bu toplum çok iyi biliyor artık.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 26 Mayıs 2018 tarihinde Erzurum'da yaptığı ilk miting konuşmasındaki;
Son cümlesi de gerçekten 'beyin yakan' cinstendi:
'Biz bugüne kadar ne aldatan olduk, ne aldanan olduk!'

***

Buyur buradan yak!
Alıştığımız 'perhiz' cümlelerinin ardından, bu 'lahana turşusu' hiç yakışmadı doğrusu.
'Aldanma mevsimi'ndeki demeçleri kim verdi? Hangisine inanacağız?
Acaba sürekli aldandığını söyleyen Erdoğan'la, hiç aldanmadığını/aldatmadığını söyleyen Erdoğan farklı kişiler mi?
Yoksa 'aldanırken aldatıyor'du da, biz mi fark etmedik?

***

Seçim atmosferine girdiğimiz şu günlerde, miting alanlarından yükselen iddialı nidalar karşısında şüpheye düşmemek elde değil.
'Mızrağın çuvala sığmadığı' açık seçik görülmesine rağmen, bir öyle bir böyle demeçlerle amaçlanan ne? Gördüklerimiz/duyduklarımızla ilgili zihnimizde oluşturulan yargı mı yanlış?
Anlamak için 16 yıl bekledik; daha bekleyecek miyiz?
Doğrunun ortaya çıkmasını beklerken, nasıl oluyorsa;
'Atı alan Üsküdar'ı geçiveriyor!'