EĞİT- DER Eskişehir Şubesi adına 15 arkadaşımızla birlikte katıldığımız bu yoğun katılımlı ve kaliteli anma toplantısında anılarımız depreşti, duygularımız kabardı ve bilinçlerimiz kamçılandı…
ZOR DÖNEMLERİN BİRLEŞTİRİCİ VE KURUCU BAŞKANI
Türkiye Demokratik Öğretmen Hareketinin son 50 yıllık gelişim sürecinde Ali BOZKURT'un çok özel ve çok özgün bir yeri var.
O'nun '12'den 12'ye' adı altında kitaplaştırdığı anılarında sergilediği gibi, özellikle 12 Mart ve 12 Eylül faşist dönemlerinin ağır darbelerinden sonra öğretmen örgütlenmesinin bu iki yeniden doğuş süreçlerinde ; 'dağınıklık, parçalanmışlık, umutsuzluk ve arayışlar iç içeydi…'
O sisli ortamlarda öğretmen örgütlenmesinin sağlıklı gelişebilmesi için 'güven verici ve birleştirici önderlik' gerekiyordu.
İşte o gereklilik 'Ali BOZKURT' adıyla çakıştı ve o unvan 'birleştirici ve kurucu bir iradenin simgesi' oldu...
Ve o iki kuruluş sürecinin zorluklarının aşılmasında Ali Abinin çok büyük katkıları oldu.
12 Mart cuntasının TÖS'ü kapatmasından sonra ortaya çıkan TÖB- DER sürecinde Ali BOZKURT adının gelişimi:
TÖB- DER'in kuruluş tarihi olan 3 Eylül 1971 tarihinden başlayarak; 1972, 1973, 1974, 1975 yıllarında yapılan yoğun tartışmalı genel kurullar sürecini kapsar.
Ali BOZKURT, TÖB- DER'in 23- 24 Haziran 1975'te yapılan 3. Olağanüstü Genel Kurulunda 'Siyasal grupların sorumsuz davranışları…' gerekçesiyle aday olmadı ve TÖB- DER Genel başkanlığından ayrıldı…
Ben Ali BOZKURT'u, TÖB- DER Mihalıççık Şubesi delegesi olarak katıldığım 1973, 1974 ve 1975 yıllarında Ankara'da yapılan genel merkez genel kurul toplantılarında tanıdım.
Doğru sözlü, babacan tavırlı, azimli ve kararlı, kendisine güvenen ve güvenilir kişiliğiyle beni derinden etkiledi ve o genel kurullarda kendisini koşulsuz olarak destekledim…
Ali BOZKURT ile yaşam çizgimiz 10 yıl sonra, yani demokratik öğretmen hareketimizde çok özgün bir yeri olan 'abece Dergisi ve EĞİT- DER sürecinde' yeniden çakıştı.
Hem de öyle bir çakıştı ki kendisiyle adeta 'abi- kardeş', ailecek de 'akraba' gibi olduk…
Ali Abi'nin 12 Eylül sonrası örgütsel yaşamının dönüm noktaları şöyle özetlenebilir:
- 1985 yılında ön hazırlıkları yapılan ve 7 Ocak 1986 tarihinde 'EĞİTİM İŞ' adıyla eski öğretmen örgütçüsü 8 ortak tarafından resmen kurulan EĞİTİM İŞ Şirketinin Nisan 1986' da çıkarmaya başladığı 'abece Dergisi'nin sahibidir.
- 'abece Dergisi' bünyesinden doğarak 16 Şubat 1988 tarihinde kurulan 'Eğitimciler Derneği (EĞİT- DER)'nin Kurucu Genel Başkanı' dır.
- EĞİT- DER'in 4 Şubat 1989 tarihinde yoğun katılımlı ve tartışmalı olarak yapılan 1. Olağan Genel Kurulunda; 'yeniden palazlanan siyasal grupların dayatmalarını kabul etmeyerek aday olmadı…'
Ve o Genel Kurul tarafından kendisine oybirliğiyle 'EĞİT- DER Onursal Başkanı' unvanı verildi…
ALİ BOZKURT VE ESKİŞEHİR
Ali BOZKURT, abece Dergisi sürecinde 3 kez Eskişehir'e gelerek bizlerle ortak çalışmalar yaptı.
Birincisi, 1986 yılı Aralık ayında kadim dostu ve yol arkadaşı İlhan ALKAN ile birlikte Eskişehir'e gelerek; 'abece Dergisi aboneliklerinin yaygınlaştırılması' amacıyla yaptıkları görüşmelerdir.
O gelişlerinde '30 civarında eski TÖB- DER'li öğretmen' kendileriyle Gaziantep Lokantasında bir yemek yemiştik. Ve bu toplu yemek, Eskişehir'de öğretmenlerin 12 Eylül sonrasında açıkça bir araya gelebildikleri İLK toplantıydı…
Gelişen süreçte 'Eskişehir'de abece Dergisi abone sayısı ilk sıraya yerleşti…'
Ali Abinin ikinci gelişi 1987 yılı Haziran ayında oldu.
12 Eylül sonrasında Ankara dışında ilk kez Eskişehir'de yapılacak olan panelin görüşmeleri ve izin işlemleri için geldiği kentimizde, bizim günlerdir uğraştığımız birçok sorunu, girişimci ve kararlı tutumuyla bir günde hallediverdi.
Ve üçüncü gelişi 20 Haziran 1987 günü, Süder Düğün Salonunda yapılan ve Ali BOZKURT, Hasan ÜREL, Hüseyin YILMAZ, Feyzullah ERTUĞRUL, Mustafa MERİÇ, Prof. Dr. Yakup KEPENEK'in konuşmacı oldukları o panel; '12 Eylül sonrasında Eskişehir'de yapılan İLK panel' olarak demokrasi tarihimizdeki yerini aldı.
EĞİT- DER Genel Merkezi ve Eskişehir Şubesi işbirliğiyle önümüzdeki günlerde Eskişehir'de de Ali BOZKURT için bir anma toplantısı yapılacak.
12'DEN 12'YE ALINACAK DERSLER
Benim tanıdığım Ali BOZKURT, öğretmen örgütlenmesine adadığı yaşamı boyunca özellikle iki konuda hiç taviz vermedi:
Birincisi, 'örgütsel bağımsızlık', ikincisi de 'örgütsel birlik'.
İşin ilginci, Ali BOZKURT'un yaşayarak edindiği bu ilkeler; bugün çağdaş toplumbilim öğretisinin tartışmasız olarak doğru kabul ettiği ilkelerdir...
Ve işin acısı, bu iki sorun başta eğitim sendikalarımız olmak üzere ülkemizdeki tüm örgütlerin temel sorunlarıdır…
Onun içindir ki o Koca Usta'nın '12'den 12'ye' eserinden herkesin alacağı önemli dersler var.
Sevgili ALİ BOZKURT abimin ışıklar içinde yatmasını diliyorum.
Eşi (Ezo Gelini) Mücevher ablamıza, oğulları Oğuz ve Cengiz'e, gelinlerine, torunlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…
