Sevgili okurlar;
Bir eğitim yılı daha başladı. Buradan en büyük mükafat veya ceza elbette ki öğretmenlerin olacaktır. Çünkü dünyada öğretmenlikten daha kutsal bir meslek yoktur.
Çünkü ilmin kapısı olarak kabul edilen Hz. Ali Efendimiz bile bir harf öğretenin kölesi olmayı kabul ediyorsa, bir insanı yetiştirip vatanına, milletine faydalı olmayı sağlayan hocaların öğretmenlerin acaba nesi olmalıyız.
Bunu yanında harplerde esir alınan müşrikleri (Müslüman olmayan) 10 kişiye okuma-yazma öğretme karşılığı hiçbirinden fidye, cizye yani bedel almadan affedileceğini ilan eden yüce İslam peygamberi ilme öğretmene ne kadar kıymet verdiğini bundan daha güzel bir örnekle anlatma imkanımız var mı?
Burada şunu vurgulamakta fayda var; Bütün bu örnekler gösteriyor ki öğretmenlikten daha kutsal bir meslek yoktur. İşte işin faziletli yönü bu aslında tarihi araştırmaya girsek ve binlerce örnek versek yine de bu, bırakın elini, ayakları öpülesi insanları anlatmış olamayız.
Şimdi de bu hocaların yapacakları günah sayesinde ne tür bir cezaya düçar olacaklarını anlatalım.
Henüz günaha batmamış melek mesabesinde olan ve her şeyi ile öğretmenine teslim ettiğim bu yavrularımızı eğer öğretmenleri bilinçsiz ve özellikle dininden, vatanından, millet sevgisinden yoksun bırakacak şekilde yetişir ve dinini öğrenmeyip ebedi hayatını mahvederse onun ahiretini yıkıp viran eylerse bunun cezası da ahirette ebedi cehennemdir.
İşte mükafat işte ceza. Bu ikisi de öğretmenleri bekleyen unsurlardır. Ne olur hocalarım, öğretmenlerim pırıl pırıl bu yavrularımızı İslam'a, dine uymayan sapık ideolojilerle harap edip hem bu masumları hem de kendimizi Allah korusun cehennem ateşinde bulmayalım. Çünkü onlar ve sizler alemi ukbada iyi yetiştirilirse cennet ehli olacaksınız Yüce Peygamberin müjdesi bu yöndedir.