Alpu'ya yapılması planlanan termik santral konusunda Eskişehir kamuoyu, çok yavaş da olsa ses vermeye başladı…
Eskişehir Kent Konseyi ile TMMOB'a bağlı meslek odaları konuyla ilgili görüşlerini paylaşmaya başladılar…
Pazar günü Anadolu gazetesinde Arif Anbar'ın Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy'la yaptığı söyleşinin ardından,
Dün de,
Sonhaber gazetesinde Meltem Karataş'ın Alpu ve köylerinde vatandaşlarla yaptığı görüşmelerden oluşan haberini okuduk…
Kent Konseyi'nin en önemli varlık nedenlerinden biri bu…
Siyaseti, ideolojiyi, çıkar gruplarını bir kenara bırakıp, şehir ve şehrin geleceği için doğruları çekinmeden dile getirmek, gerekiyorsa şehrin dinamiklerini, sivil toplum örgütlerini, ayırt etmeksizin şehrin tüm bireylerini şehir için bir araya getirmek, birlikte hareket etme refleksini ortaya koymak…
TMMOB da,
Her biri kendi meslek dalında uzmanlaşmış kadrolarıyla, bilimin ve teknolojinin öncülüğünde gerçekleri halka anlatmak…
Ve elbette…
Tüm bunların önünde halkın doğru bilgilendirilerek, görüşlerini, düşüncelerini ve taleplerini alıp bunlara göre tavır ortaya koymak…
Zira halk, kendi geleceğine kendi sahip çıkmadığı sürece, gerisi laf-ı güzaf olmaktan öteye geçmiyor ne yazık ki…

***

Bu nedenle,
Dünkü Sonhaber gazetesinde yer alan Meltem Karakaş'ın haberi, özellikle önemlidir…
Zira, Meltem Karakaş direkt bölgeye giderek, o topraklar üzerinde yaşayan insanlarla görüşmüş, ne düşündüklerini, ne isteyip ne istemediklerini, itirazlarını, taleplerini direkt birinci ağızdan öğrenmiş ve yazmış…
Meltem Karakaş'ın haberinden anladığımız o ki;
Bölge halkının büyük çoğunluğu kömür madenlerini de, üzerine termik santral kurulmasını da istemiyor…
Aynı zamanda, bir takım çevreler tarafından bölgede inanılmaz bir bilgi kirliliği yaratılmış durumda…
Doğrular, yanlışlar, olması ve olmaması gerekenler öylesine eğrilip bükülüp anlatılıyor ki…
Beyazaltın Mahallesinde gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında yaşanan bir olay, bunun en önemli göstergesi…
Bir bürokrat olarak, kendisine verilen 'halkı ikna etmek' görevini yerine getirmekle yükümlü olan Eskişehir Çevre Şehircilik İl Müdürünün, bilgilendirme toplantısına katılan vatandaşlardan bazılarının 'neden kömür yerine güneş enerjisi üretme yolu seçilmiyor?' şeklindeki sorularını 'akşam güneş batınca ne olacak?' diyerek yanıtladığı anlatılıyor…
Ve vatandaşa bu cevabı veren kişinin bir çevre mühendisi olduğunun da özellikle altı çiziliyor…

***

Şu gerçeğin bir kere daha altının çizilmesi gerekiyor…
Santralin kurulmasının planlandığı bölge Eskişehir ile Alpu ilçe merkezinin tam ortasında…
Eskişehir merkeze 20 kilometre uzaklıkta…
Belki de santral, Eskişehir'e Alpu ilçe merkezinden daha yakın…
O nedenle de,
Yarı çapı 100 kilometre olan bölgedeki her yaşam alanını etkileyecek olan bu santralin kurulmasına yalnızca o topraklarda yaşayan insanlar karar veremez…
O insanların 'biz istiyoruz' demeleriyle son karar verilemez…
İşte termik santralin yeriyle ilgili verilen bilgilerden bir önemli not daha…
'Santral sahasının güney istikametinde kuşuçuşu yaklaşık 10 km mesafeden Porsuk Çayı,
11 km mesafeden ise hızlı tren hattı geçmektedir.
Santral sahasının kuzey istikametinde ve kuşuçuşu yaklaşık 650 metre mesafede ise Alpu Yolu geçmektedir.'
Bilmem sırf bu bilgi bile felaketin derecesini anlamamıza yetiyor mu?
Kömür sahası ve santral,
PORSUK ÇAYI'NA YALNIZCA 10 KM UZAKLIKTA…
Başka bir şey söylemeye bilmem gerek var mı?