Dün bu köşede,
Alpu'da yaşanan talihsizliklerden söz etmiştik…
E tabi, olay dün bizim söz ettiğimiz gibi, kısaca anlatılıp içinden çıkılabilecek gibi değil…
Alpu Ovası'nda yaşananlara sonra gözatmak üzere bugün,
Alpu Belediyesi'nin artık dillere destan borç batağından söz edelim biraz daha…
Dün Alpu Belediyesi'nin toplam borcunun 49 milyon 324 bin 454 lira olduğunu ve bu miktarın da belediyenin bir yıllık bütçesine denk geldiğini yazmıştım…
Çok iyimsermişim…
Daha doğrusu bilgisizlik ile iyimserlik birleşince böyle bir tespit çıkmış ortaya…
Meğer, Alpu'nun 2018 yılı bütçesi 16 milyon 728 bin TL civarında imiş…
Yani,
Alpu Belediyesi'nin gün geçtikçe yenileri eklenerek artan borcu,
Belediyenin bir yıllık bütçesinin 3 katından fazla…
Yani,
Alpu Belediyesi,
Yıllık bütçesinden belediye hizmetlerine bir kuruş harcamasa, borcunu ancak 4 yılda bitirebiliyor…
Elbette böyle bir şey de mümkün değil…
Önceki AKP'li Belediye Başkanı Rafet Demirtaş arkasında 50 milyona yakın borç bırakmış bırakmasına da, 10 milyon liralık belediye gayrimenkulünü de satmış bu arada…
Tabi o para da yok ortada…

***

Şu tespiti doğru yapmak gerekiyor…
Artık bu ülkede,
Ne borçsuz insan var, ne de borçsuz kurum ya da kuruluş…
Hele ki borçsuz belediye bulmak neredeyse olanaksız…
Tamam, belediyelerin borçları olur…
Ancak,
Bu borçların karşılığında da ortada bir şey olması gerekmez mi?
Altyapı, üstyapı, kanalizasyon, hizmet binası, ne bileyim farklı bir şeyler…
Ama Alpu'da yok…
Yine önceki gün Başkan Gürbüz Güller'in açıklamalarından okuduk…
Elektrik parasını ödeyecek paraları yok…
Üstelik İller Bankası'ndan da 20 milyon lira kredi alınmış…
Başkan şunu söylüyor;
'İller Bankası, üstyapı işlerinden kullanılmak üzere belediyeye 20 milyon lira kredi vermiş…
Alpu'da henüz altyapı yok ki, üst yapı nasıl olsun…
Önce altyapı yapılmaz mı?
Seçim öncesi göz boyamak için harcanmış onca para…
Biz altyapı yaparken hepsini sökeceğiz yeni baştan…
O para da boşa gitmiş yani…
Ayrıca İller Bankası, 50 milyon borcu olan bir belediyeye nasıl 20 milyon lira kredi veriyor, anlamış değilim…'

***

Yine Sonhaber Gazetesi'nde Ayhan Aydıner daha önce yazmıştı…
Pancar söküm makinesi hikayesi var ki, evlere şenlik…
2018'de döviz kurlarının çıldırdığı dönemde leasing ile (finansal kiralama) pancar söküm makinesi alınmış…
Ne kadar biliyor musunuz?
Tam 540 bin Euro…
Kur 6.58'den hesaplanmış ve o günkü kur üzerinden maliyeti 3 milyon 800 bin lira…
Bu borç 5 yılda ödenecek…
Toplam ödenecek miktar ise 8 milyon lirayı aşıyor…
Yıllık 1,5 milyon lira taksit ödenecek…
Böylesine yüksek bir borcu olan bir belediyenin tutup 540 bin Euro'ya makine alması, size mantıklı geliyor mu?
Bana hiç gelmiyor…