Ülkemizin geleceğini belirleyecek referandum sona erdi. Birçok yazımızda belirttiğimiz şekilde düşüncemiz, sadece 18 madde olarak gözüken aslına bakarsak 18'den çok daha fazla olan Anayasa değişikliği paketine geleceğimiz açısından ciddi sorunları da beraberinde getireceği düşüncesiyle 'Hayır' demenin daha faydalı olacağı yönünde idi.
Ancak sandıktan çıkan sonuç bizim düşündüğümüzün aksine bir netice verdi 'EVET' az farkla da olsa kabul edildi. Demokrasilerde sonuca saygı duymak ve gelişmeleri verilen vaatler üzerinden doğru takip etmek uygun olan davranış biçimidir. Bundan sonra da vatandaş olarak görevimiz bu olmalıdır. Ancak 'Hayır' yönünde tavır alan muhalif siyasilerin davranış biçimlerinin çok daha farklı olmasında fayda olacağını düşünmekteyim. YSK'nIn yaptığı büyük hatalar dahil süreci iyi değerlendirmek ve 'Hayır' diyenleri ürkütmeyecek yol haritaları çizmeleri özellikle Ana Muhalefet Partisi CHP'nin büyük sorumluluğu olmalıdır.
Bu öyle bir sorumluluktur ki özellikle şu dönem için ülkemizin yaşadığı makus kaderini değiştirebilecek ağırlıktadır. Bu referandumda CHP yöneticilerinin sadece şikayet ederek, suçlayarak muhalefet olmayacağını daha iyi görmüş olmaları gerekiyor. Örneğin mühürsüz oyların geçerliliği noktasında suçluyorsanız bunu kanıtlayacaksınız veya bu gibi olaylarla karşılaşılacağını öngörecek ve kanıtlama mekanizmalarınızı iyi kuracaksınız.
Devleti ele geçirmiş bir partiyle mücadele etmenin zorluğunu unutmadan bunu bilerek mücadele edeceksin. Şikayet etmek yerine eleştirme kültürünü yerleştireceksiniz. Ve tüm kadrolarınıza çözüm üretmeyi öğreteceksiniz. Bakış açısını değiştirmeden karşındakinin yerine kendini koymadan çözüme ulaşamayacağını bileceksin. Laf kalabalığı yapmanın muhalefete hiçbir faydası olamaz, parti iradenize hakim olarak kendinizi ağırdan satmadan, kendinizi övmeden toplumun büyük bölümünü kucaklayabilir ve insanları ikna edebilirsiniz işte o zaman daha büyük bir kitle partisi haline gelebilirsiniz.
Referandumdan çıkarılacak elbette birçok ders vardır önemli olan bu derslerin hayata uygulanışında doğru davranabilmektir. Ana muhalefet partisi her şeye rağmen hala milyonlarca insanın umudu olarak ortadadır. Gerekli dersleri aldığını, buna uygun davranacağını kısa süre içerisinde belli etmeli ve kamuoyuyla da paylaşmalıdır. Herkesi kucaklayan siyaset yollarının açılması için cesaretle ve korkusuzca hareket etmesi gerekmektedir. Bilinçsiz ve organize yapılmayan çalışmalar sadece örgütsel olarak temsil ettikleri partiye değil yanlarında duran milyonlarca insana da zarar verecektir.
Referandum öncesinde ve sonrasında birçok doğru hareket yapılmışken yanlış hareketler de olmuş ve zarar vermiştir. CHP'nin yapacağı iş söz konusu doğruları çoğaltarak yoluna devam etmek yapılan yanlışları da törpülemek olacaktır. Yoksa bu ülkenin makus kaderini değiştirmek her geçen gün zorlaşacaktır!...