Yaz mevsimi gelince en çok hayvanlarla ilgili duyarlılık gündemde olur. Sıcak hava doğayı olumsuz etkiler ve özellikle kentlerde bazı hayvanlar çaresiz kalırlar. Evet kedi, köpek ve kuşlar daha çok akla gelir ve belirli yerlere su ve yem bırakılır. Çocuklar bu duyarlılığa davet edilir ve gerek okullarda gerek toplumun diğer birimlerinde bu vicdanı muhasebe hayata eklenir. Sokak kedileri kentlerde bazı mahallelerde benimsenir, bazı mahallelerde eğitim seviyesiyle de ilgili olarak hiç önem temsil etmez. Sokak köpekleri bazı yerlerde sadece birer tehdit olur ve hatta şiddete maruz bırakılır. Bu tutum bir insanlık dramı döngüsüyle yaşanırken kentlerde yaşayan atlar kimsenin aklına gelmiyor. Onlar bahsettiğimiz diğer hayvan dostlarımızdan farklı olarak iş hayatında olmalarına rağmen zor durumdalar. Elbette ki örneğin otizmli çocuklar belli çiftliklere götürülerek özellikle atlarla terapiye tabi tutulur ve çok önemli faydaları da görülür. Bu faytonların mantıklı açıklaması değildir. Romantizm şiirde güzel, resimde, müzikte güzel ancak bu sıcaklarda hayvanları kullanarak yaşamak biraz vicdansızsızlık.

***

Belediyeleri de bu konuda duyarlı olmaya davet etmek gerekiyor çünkü ben yakınlarda fayton çeken bir atın nallarının lastik olduğunu kendim gördüm. Bunlar doğru dürüst kalitede nal olmalı değil miydi? İnsan keyfine bu kadar düşkün bir canlıyken bu atları hem kullanıp hem de zor şartlarda çalıştır.ak nasıl bir vicdansızsızlıktır? Benim amacım burada ekmek yiyen emekçi insanları üzmek değil ancak onlar da bu işi daha kaliteli yapıp, atları sırayla çok az saatler çalıştırıp konforlu nallarla yürütürlerse kendileri de daha mutlu olurlar.Eskisehirde duymadık, görmedik ancak yumruk ve sopalarla dövülen, dili kesilen, hastalandığı için ormana terk edilip birkaç insanın verdiği suyla hayata tutunmaya çalışan çok sayıda atın haberi medyaya yansımışken, onların çektiği acılara bir son vermekten bizi alıkoyan nedir? Bu hayvanlar insanların keyfine hizmet etmek zorunda bırakılırken ve bu kadar işkenceye maruz kalırken biz neden sadece seyirci kalıyoruz?

***

Hiçbir gelenek hayvanlara yapılan eziyeti haklı çıkaramaz. Atlar biz insanların keyfine hizmet etmek zorunda değildir. Hayvanları köleleştiren ve işkence eden bir gelenek varsa, o geleneğin yaşatılmasındaki ısrar, eziyetin sürdürülmesindeki ısrardır. Aynı düşünce tarzıyla bugün Avrupa Birliği boğaların eğlence için korkunç işkencelerden geçirildiği ve öldürüldüğü boğa güreşlerini yasaklamıyor. Yine aynı savunmayla bugün ABD'de yavru buzağılara eğlence ve gelenek adı altında işkence eden rodeolar yasaklanmıyor. Gelenek ve tarihi doku gerekçesiyle işkence-zulüm sürdürülemez!
Hayvanların işkenceye maruz kalarak çalışmaya zorlandığı faytonlar yerine elektrikli faytonların kullanılmasını rica etmek kabalık olmamalı. Eskişehir'de faytonların daha kötü durumlarını görmedik diye girmeyeceğim lz demek değil. O görüntüler ortaya çıkmadan iyileştirmeler yaparak ya da yapılıyorsa bunu bakımları, nalları, beslenmeleri ve sulanmaları tam ve itinayla yapılıyor diye özellikle çocuklara da eğitimin de bir parçası olmak üzere görsellerle vurgulanıp gösterilmesi bence acilen gerekmektedir. Bu işten faydalanan herkesi vicdansız davet ediyorum.