Nedir bu!
Günlerdir...
Atlet don, racon macon hikayesidir gidiyor.
Gazetelerin köşeleri…
Televizyonların ana haber bültenleri…
Her şeye maydanoz, her teraneden anlayan, zikri belli fikri belli televizyon yorumcuları…
Tartışma programlarının paralı askerlere benzeyen hazır kıta gediklileri…
Günlerdir tartışıyorlar.
Racon öyle mi kesilir böyle mi kesilir?
Raconu o mu kesmeli bu mu kesmeli?
Muhalefet partisi lideri atletle yemek yer mi yemez mi?
Bütün bu tartışmalardan sonra…
Mesela şu da gelmiyor değil insanın aklına, bir parti lideri tuvalette bizim gibi mi s.çar?
Hatta s.çar mı s.çmaz mı?
S.çarsa altını kendi mi temizler başkası mı temizler?
Altın kaplama bir el uzanıp klozetten…
Ne bileyim işte, olmadık şeyler geliyor insanın aklına, günlerce süren bu canhıraş tartışmaların içinde boğulunca.
***
Benim asıl anlayamadığım, nasıl geldik buraya?
Ankara'dan İstanbul'a…
Bir aya yakın süren…
432 kilometrelik Adalet Yürüyüşü nasıl oldu da gelip buraya dayandı?
Buraya, yürüyüşte mola sırasında karavanda atletle yenen bir yemeğin fotoğrafına?
***
Oysa beklenen,
Adalet sistemindeki sorunlar nelerdir…
Bu sorunlar nasıl giderilir…
Adalet sistemi, bağımsız yargı nasıl güçlendirilir tartışmalarıydı.
E tabi lüzum yok bunları tartışmaya!
Hayli de sıkıcı konular.
Her şey yolundayken üstelik de…
'Sözde Adalet Yürüyüşü!...'
Yazık oldu yürüyüşe.
Atlet don seviyesine indirilen Adalet Yürüyüşüne.
***
Sanırım tartışmanın asıl alevli kısmı atlet matlet de değil.
Siyaset ateşinin asıl körüklenen kısmı atletli fotoğraf haberi için atılan 'vatandaş…' başlığı.
'GAP'ı gaptırmam!' meselesi yani.
Var mı öyle rol çalmak!
Bedavadan 'halkın adamı…'
'Milletin adamı' olmak!
***
Zaten öyle giyim kuşamla da halkın adamı…
Halk…
Vatandaş olunmaz.
Telefona sarılıp sınırda terör tehdidi altında nöbet tutan askerin ailesini aramakla…
Arayıp gecekondusunda, yer sofrasında akşam yemeğini yemeye hazırlanan asker babası, annesi vatandaşı şaşırtmakla da olunmaz.
Yahut da şehit babasının ağlayarak 'vatan sağ olsun' derken başını omzuna koymasına müsaade etmekle de olunmaz.
Nasıl halk, nasıl halkın adamı olunacağını değil de halkın nasıl olduğunu merak etmekle olunur ancak halk adamı.
Değilse…
Değilse atletle olmazsa donla otur yemek ye.
Ne yaparsan yap.
Bunların hepsi saçmalıktan başka bir şey değil.
Dikkate değer de değil.
Sıradan bir insanlık hali belki.
Belki de boş bir tenekeyi davul çalar gibi sabah akşam tangırdatıp kafa ütülemek sadece.
İçeride terörün her türlüsü varken…
Dışarıda terör…
Soğuk savaş…
Kuşatılmışlık varken üstelik de.