Deneyip öğrenenleriniz vardır ama denemeyenler de rahatlıkla şunu yapıp öğrenebilirler, kamu veya özel fark etmez herhangi bir bankaya uğrayıp kredi ihtiyacınız olduğunu belirtin uyguladıkları yüksek yasal faiz bir yana, bakalım size yeni bir hesap açmadan yeni bir kredi kartı vermeden veya sigorta yaptırmadan kredi verecekler mi? Emin olun vermeyecekler! Hatta o da yetmiyor gibi sanki kendi rızanızla her şeye evet demişçesine tüm sözleşme detaylı imzalattırıp yasal olarak vermeleri gereken bir nüsha sözleşmeyi dahi vermeyip sizi kendi şartlarına uymaya zorlayacaklar.
Paraya ihtiyacınız var ise yapacak bir şey yok! Boyun eğeceksiniz! Bunu özellikle anlattım çünkü geçen hafta iki rapor yayımlandı bunlardan ilki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)'nun Ocak sonu itibarıyla bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini açıklayan rapordu. Buna göre, 'Ocak 2018 döneminde bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 3 trilyon 248 milyar 336 milyon lira olarak gerçekleşti. Ocak 2018 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 111 milyar 487 milyon lira, menkul değerler 401 milyar 991 milyon lira oldu. Geçen yıl sonuna göre sektörün aktif büyüklüğü yüzde 0.3 azaldı, krediler yüzde 0.6 artış gösterdi ve menkul değerler toplamı ise bir önceki ay seviyesinde kaldı. Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat 2017 sonuna göre yüzde 0.2 artışla 1 trilyon 713 milyar 853 milyon liraya yükseldi. Ocak sonu itibarıyla sektörün dönem net karı 4 milyar 537 milyon lira olurken geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.7 artış gösterdi. Ocak 2017'de sektörün karı 3 milyar 698 milyon lira düzeyinde olmuştu.'
Peki bankaların bu inanılmaz karı karşısında tüketiciler olarak vatandaş ne durumdaydı o da yayımlanan bir başka raporda yer aldı; Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin, Negatif Nitelikli Bireysel Kredi ve Kredi Kartı Ocak 2018 Raporu'na göre, 'Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 2018 Ocak ayında, 2017'nin aynı ayına göre önemli bir değişiklik göstermeyerek 151 bin 100 kişi oldu. Yılın ilk ayında, bireysel kredi kartı borcu dolayısıyla 82 bin 600 kişi yasal takibe girdi. Geçen yılın Ocak ayında 96 bin olan kişi sayısında yüzde 14 oranında bir düşüş gözlemlendi. Öte yandan, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise aynı dönemde yüzde 20 oranında artarak 89 bin 200 kişi oldu. Kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe girenlerin sayısı, geçen yılın ocak ayına oranla düşerken bireysel kredi borcu dolayısıyla yasal takibe girenlerin sayısı arttı ve yasal takibe intikal etmiş toplam kişi sayısında önemli bir değişme gerçekleşmedi.'
Sonuç olarak bu iki rapor şunu gösteriyor; tüketicilerden ettikleri kar oranları hiçbir dönemde %40'ların altına düşmeyen Bankalar ekonominin adeta tek aktörleri kendileriymişçesine yapılan uyarıların hiçbirini dikkate almadan neredeyse tefeci faizleri denebilecek faiz oranlarını ve kendi kurallarını tek taraflı uygulayarak vatandaşların borç batağına girmelerine aldırış etmeden kar etmeye devam etmektedirler. Maalesef buna dur diyecek önlem alacak yetkililer de seyretmeye devam etmektedirler!..