Bilindiği gibi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 2014 yılından bu tarafa yürürlükte, zaman zaman bu köşede yasaya atıfta bulunarak tüketicilerin yaşadığı sorunları anlatmaya çalışıyorum.
Bugün de yasanın 31/3 maddesinden kaynaklanan sorunları paylaşmaya çalışacağım. Yasa maddesi 'Kart çıkaran kuruluşlar, tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorundadır.' hükmünü içermektedir. Ancak bu hükme rağmen kendisini ekonominin tek aktörü zanneden bankaların tüketicilere aidatsız kredi kartı sunmadıklarını hatta mevcut kartlardan aidat talep etmeye devam ettiğini sağır sultan bile duydu!
Yasanın açık hükmüne rağmen bankaların yasaya uymamalarının tek nedeni kredi kartı aidatı altında tüketiciler üzerinden ciddi kazanç sağlamaları. Elbette kart sahipleri müşteri temsilcilerini arayarak kart aidatlarının iptalini talep edebilir. Veya hesaplarının bulunduğu bankanın şubelerine giderek, kredi kartı ekstrelerine yansıyan kredi kartı aidatının iptal edilmesi ya da aidatsız kart taleplerini yazılı olarak bildirebilirler.
Ancak bu o kadar kolay olmuyor. Maaş promosyonu, kredi, hayat sigortalarınızda özel indirimler ve kolaylıklar yapıldığı iddiası ile bankalar iptal ettirmemek için bin dereden su getirip kolayı zor hale getiriyorlar. Aslına bakarsanız banka tüketiciye aidatsız kart vermeyerek kart aidatını talep etmeye devam ediyor ise tüketiciler aidat ödememek adına aidatsız kart talep tarihinden itibaren hesap özetlerine yansıyan aidat tutarının iptali için yerleşim yerleri kaymakamlıklarında bulunan tüketici hakem heyetine müracaat edebilirler. Ancak bilinçli olamayan tüketici bunu yapmıyor yapamıyor bu da bankaların yanına kar kalıyor!
Sadece bu da olmuyor tüketiciler, kredi kartı hesap özetlerine yansıyan kart aidatı için, bankayı aradıklarında bazı bankalar yasal olmayan bir şekilde tüketiciden altı ay kredi kartını iptal etmeyip taahhüt alarak, kredi kartı için tahakkuk ettirdikleri aidatı iptal ediyorlar. Buyur buradan yak! Bu taahhüdün hiçbir yasal dayanağı yok ama yapıyorlar bankanın tüketiciye aidatsız kart sunmadıysa mevcut karta aidat talep edemeyeceği de ortada.
Kredi kartlarından kart aidatı alınabilmesi için kartın kullanılıyor olması, kartın 180 gün hareketsiz kalmaması, alınacak kart aidatı ücretinin makul bir ücret olması ve kart sahibinin onayının alınması gerektiği de yine yasal çerçevede netleşmiş vaziyete. Bir başka sorun da bu hakları olduğu halde bilmeyen tüketicilerin söz konusu haklarını kendilerinden daha iyi bilen dolandırıcıların tuzağına düşmeleri!
Kart aidatlarının geri alınabileceğine ilişkin gönderilen SMS mesajlarına ve bu mesajların yönlendirdiği linklere itibar ettikleri taktirde kötü niyetli kişiler tarafından kolaylıkla dolandırılabilecek bir durum meydana gelmekte. Bu aidatları alacaklarını iddia edip tüketicinin birçok bilgisine ulaşıp güvenliklerini de sıkıntıya sokmaktadırlar. 'Kart iadenizi almak için son gün, aidatınız almak için lütfen bize başvurun' şeklinde SMS ve link gönderildiği an unutmayın dolandırılmaya potansiyel adaysınız! bu linkler tıklandığında telefonunuza ücret yansıması bir yana 100 TL ödemeli kargo yolu ile dilekçe alabilir hatta kredi kartı gibi bilgileriniz anında başkalarının eline geçebilir.
Uygulanmayan uygulatılamayan sadece bir yasa maddesinin durumu özetle bu! Peki kimlerin uygulatmadı gerekir? Denetleyecekler, yaptırım uygulayacaklar kimlerdir? Vatandaşı bankaların elinden kurtarması gerekenler? Sanırım söylemeye gerek yok herkes biliyor!...