31 Mart 2019 günü yapılacak Yerel Yönetim Seçimleri, Türkiye için yaşamsal önem taşıyor.
Çünkü bu seçimlerin sonuçlarına göre ülkemizde ya 'Tek adam diktasına dayalı dinsel rejim iyice perçinlenecek…'
Ya da 'Laik ve demokratik Türkiye umutlarının kapıları aralanacak…'
Bu ülkedeki 'Tek adam diktası yanlıları', önümüzdeki yerel seçimlerin kendileri için çok önemli olduğunun farkındalar…
Çünkü onlar da biliyorlar ki, 'Yerel yönetimleri zapturapt altına almadan hiçbir dikta rejimi ayakta kalamaz…'
Yani 'Dikta rejimlerinin gerçek panzehri, öncelikle yerel yönetimlerin güçlü olmasıdır…'
Ülkemizdeki 'Laik ve demokratik Türkiye' özlemi içinde olan duyarlı yurttaşların ise önümüzdeki yerel seçimlerle ilgili umutları çok yüksek…
Ancak bu umutların ivedilikle 'Birlikte üretilecek ve birlikte desteklenecek somut projelere dönüştürülmesi' gerekiyor.
Gün, kısır siyasal tartışmaların dayanılmaz hafifliğine kapılma günü değildir.
Gün, bilimin doğruluğu, demokrasinin iyiliği ve sanatın güzelliği doğrultusunda aydınlık geleceğe doğru BİRLİKTE yürüme günüdür.
Önümüzdeki süreçte KESİT köşesinin ana konusu Yerel Seçimler olacak.
Bu konuda belleklerimizi, bilinçlerimizi ve umutlarımızı birlikte tazelemek dileğiyle…
NEDİR ÇAĞDAŞ BELEDİYECİLİK?
Çağdaş demokrasi öğretisinde 'Katılımcılık ve çoğulculuk' demokrasinin temel ilkeleri olarak kabul ediliyor ve bu bağlamda 'Yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir…' deniliyor.
Görülmüştür ki, insanlığın en büyük buluşu olan 'demokrasinin' en somut uygulamaları 'yerel yönetim' alanında gerçekleşiyor.
Çünkü yerel yönetimlerdeki işlerin planlama, uygulama, denetleme gibi tüm aşamalarında genellikle 'doğrudan demokrasi' uygulanmaktadır.
Çağdaş yönetim bilimi verileri 'Yerinden yönetim' uygulamalarının daha işlevsel ve verimli olduğunu ortaya koyarak , 'Yerel yönetimlerin görev ve yetkilerinin arttırılmasını…' öneriyor.
Diğer yandan, 'yereldeki toplumsal yatırımların ve hizmetlerin merkezi hükümetlerce değil, yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilmesinin maliyet ve verimlilik açısından daha avantajlı olduğu…' bir yönetim bilimi gerçekliği olarak çoğunlukla kabul ediliyor..
Ve gelişmiş ülkelerdeki toplumsal yaşam içinde yerel yönetimlerin ağırlıkları giderek artıyor.
Bu gelişmelerden ortaya çıkan verilerin ışığında 'Çağdaş belediyeciliğin temel ilkeleri' şöyle özetlenebilir:
  • Belediye yönetimlerine en yüksek yurttaş katılımı sağlayacak kanalların oluşturulması.
Özellikle kentteki uzman meslek kuruluşları ve STK temsilcilerinin sürece katılımlarının sağlanması.
  • Belediyelerde en saydam yönetim yöntemlerinin uygulanması,
  • Belediyelerin demokratik denetim olanaklarının güçlendirilmesi.
  • Kamu (kent) yararını önde tutan uygulanabilir ve sürdürülebilir projeler üretilmesi.
  • Yüksek bir kentlilik bilinci…
ULUSLARARASI BELGELERDE YEREL YÖNETİMLER
Bilindiği gibi, dünya insanlığının ortak bilinç ve iradesinin ürünleri olan 'uluslararası sözleşmeler' en yüksek düzeyde hukuk belgeleridir.
Bu bağlamda, konumuz olan 'yerel yönetimlerin önemi' birçok uluslararası belgede açıkça vurgulanmaktadır.
Örneğin, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Yerel Yönetimler Evrensel Bildirgesi, Gündem 21, Yerel Gündem 21, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Avrupa Kentsel Şartı bu alanda çok önemli belgelerdir.
Uluslararası belgelerde yerel yönetimlere atfedilen ortak nitelikler şöyle özetlenebilir:
  • Yerel yönetimler demokratik sistemin vazgeçilmez ve etkili bir aktörüdür.
  • Yerel yönetimler özerk kuruluşlardır.
  • Yerel yönetimler halk katılımına olanak tanıyan yönetsel birimlerdir.
  • Yerel yönetimler, yerel düzeydeki kamu hizmetlerinin halka doğrudan ve etkin olarak sağlanmasında merkezî yönetime göre daha başarılıdırlar.
  • Halka en yakın yönetim birimi olan yerel yönetimlerin yerel halka, hemşerilere karşı duyarlılığı ve sorumluluğu yüksektir.
'Çağdaşlık, yaşamın tüm alanlarında evrensel düzeyde üretilen iyi, güzel ve doğru değerlere uyum sağlamak…' anlamına geldiğine göre; yerel yönetimler alanında üretilen evrensel değerlere uyum sağlamak, çağdaş belediyeciliğin olmazsa olmaz koşuludur.
Sözün özü, önümüzdeki süreçte yaşamın her alanında, yerel yönetimlerin en önemli unsuru olan 'belediyeleri' çok önemli görevler bekliyor.
Ülkemizdeki siyasal partilerin de bu bilimsel verilerden sonuçlar çıkarmaları ve geleceğe yönelik projelerini/programlarını bu doğrultuda yapmaları gerekiyor.
SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİK
'Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, kardeşlik, dayanışma, emeğin önceliği, bilimin rehberliği…' gibi değerleri ilke edinen 'sosyal demokrat partiler', dünya düzeyinde 'çağdaş belediyecilik' konusunda örnek uygulamalar sergilemektedirler.
Çünkü çağdaş belediyecilik anlamındaki ilke ve yöntemlerin çoğu, sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla çakışmaktadır.
Örneğin, sosyal demokrat belediyelerin başarıyla uyguladıkları 'Katılımcı/ saydam/ üretken/ sosyal belediyecilik, kamu (kent) yararının önceliği, emeğe/ halka/ sol değerlere yaslanma…' gibi ilkeler, çağdaş belediyecilik açısından önemlidir.
Bu bağlamda, günümüzde 'Çağdaş belediyecilik' deyince ilk akla gelen 'Sosyal demokrat belediyecilik' olmaktadır.
Ülkemizde de özellikle 1970'li yıllardan günümüze sosyal demokrat CHP, SHP, DSP'li belediye yönetimleri tarafından 'Sosyal demokrat belediyecilik' doğrultusunda başarılı uygulamalar gerçekleştirilmiştir.
Ancak ülkemizde sosyal demokrat siyasette genellikle yaşanan;
  1. Etnik, dinsel/ mezhepsel yaklaşımların öne çıkarılması…
  2. Merkez sağa yaslanılması…
  3. Partinin üye ve örgüt yapılanmasında kalite ve katılım düşüklüğü…
Gibi sorunların hızla çözülmesi ya da bu sorunların belediyecilik alanına bulaştırılmaması gerekmektedir.
Bilindiği gibi bugün Türkiye'de 'Çağdaş belediyecilik' ya da 'Sosyal demokrat belediyecilik' denilince akla öncelikle ESKİŞEHİR gelmektedir.
Çünkü Eskişehir'de önce rahmetli Selami VARDAR, sonra da Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN öncülüğünde Dt. Ahmet ATAÇ ve Av. Kazım KURT dönemlerinde belediyecilik alanında yapılan işlerin çoğu 'Çağdaş sosyal demokrat belediyeciliğe' örnektir.
Eskişehir'de çağdaş belediyecilik konusunda yapılan uygulamaları önümüzdeki günlerde KESİT köşesinde birlikte irdeleyeceğiz.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…