Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile yaptığım söyleşiden akılda kalan önemli beş soru bence şu anda da önemli.

1-Bu yolculuk nasıl başladı?

O yıllarda Avrupa'dan Diş Hekimi daveti söz konusuydu Almanya İsviçre gibi ülkeler Diş Hekimi talebinde bulunuyordu. Ben o dönemde istemedim Şehrime dönüp hizmet etme daha cazip geldi. 72'de askerliğim bitti ve askerde İstanbul Gümüşsuyu Hastanesi'nde diş hekimi olarak askerlik yaptım. Orası bana çok şey kattı. Sonra Eskişehir'e geldim ve kendi muayenehane mi açtım. Daha sonra 72 de CHP'ye üye oldum. Mesleğimde çok başarılıydım. Eskişehir'de çok popüler oldum. 87 yılında Eskişehir Diş Hekimleri Odası başkanı oldum. 99'da Belediye Başkanı olana kadar bu çalışmalarım devam etti. 2004' e kadar başkanlığım devam etti. Sonraki seçimi kaybettim. Sonra siyasete küsmedim ama tekrar muayenehaneme döndüm. Türk Diş Hekimleri Birliği'nin Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığını yaptım. O süreçte yine halkla iç içeydim. Muayenehanem bir İletişim Ofisi gibiydi. Sonra 2009 da büyük bir oy artışı ile seçim kazandım. Önceki dönemdeki hizmetlerim pek algılanamadı. O zaman temel hizmetler yapılan işlerin çoğunluğuydu. Bazı şeylerin temellerini attım ama anlaşılamadım. 99 seçimlerinde gezerken mart ayıydı ayakkabım çamura battı resmen. Şirintepe'de Sütlüce'de altyapı neden olmadığını anlayamadım. 2000'li yıllara gelmiş Eskişehir'de Çamlıca Fevzi Çakmak Şarhöyük Yeşiltepe Sazova Elmalı Zafer Kumlubel gibi mahallelerde de bitmemiş alanlar vardı. Eskişehir'de altyapı 82 yılında başladı ve 99 yılına kadar Tepebaşı'nda altyapısı bitirilen sokak sayısı 650 idi. Biz 5 sene de 1200 sokağı bitirdik. Çarpıcı rakamlar bunlar. Bu süreç hizmette hedeflerin büyümesi şeklinde gelişerek bugünlere geldi. İnanarak,isteyerek kararlılıkla geldiğim nokta bu.
Ailemde hiç siyasetçi yoktu. 68 kuşağı ve o dönemdeki olaylar bizi siyasete doğru itti. Çetin Altan'ın akşam gazetesindeki yazılarına kaçırmazdım. Deniz Gezmiş'lerin olayları ve 68 ruhunun içinde olduğu ortamda siyasetle yoğrulduktan. Okuldan sonra da muayenehaneyi açıp ilk iş CHP'ye üye oldum. O zamandan beri siyasi ilkelerimde bir oynama olmadı. Çünkü sosyal demokrasi ile insanların daha çok mutlu olacağına inanıyorum, dünyada çok örneği var bunun. Ama siyaset seçim zamanından sonra biter benim için, siyaseti hiç kullanmam.

2- Sizce belediyecilikte siyaset nasıl bir yer teşkil eder?

Bana göre belediyecilikte siyaset yoktur, benim sloganım: 'En iyi siyaset en iyi hizmettir.' Seçim bitince herkes benim vatandaşım olur, seçimde de bir siyasi çatı altında olmak zorundayız. Ben % 47 oy aldım. Bunun% 35'i soldansa %12'si de sağdan gelmiştir. Özellikle Eskişehir'de oy kişiye verilir. 2011'de CHP'ye geri döndüğümde oyum 66 bine çıktı son seçimde de 85 bine çıktı. Türkiye'nin hiçbir yerinde böyle bir artış yok.

3- Özel hayatınızdan biraz bahseder misiniz?

Klasik müziği severim Türk sanat müziğini, Türk halk müziğini severim. Batı müziğini severim, güncel müzikleri de severim. Kaliteli olan her türlü müziği dinlerim. 1950 ve 60'ların Batı müziğini severim. Özellikle Türk Halk müziğini çok severim. Bir Neşet Ertaş ne büyük bir değerimizdir. Aşık Veysel'in mesela iki defa canlı olarak dinleme şansım oldu. Yatılı okurken Aşık Veysel'i getirmişler, dinledik. Zihnimde dönüm noktalarından biridir. Ayrıca bir konu aklıma geldi. İlkokuldayken şeker fabrikasının tiyatrosunda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası dinledim. Yani Atatürk Şeker Fabrikası'nı öyle bir oluşturmuş ki bakıyorsunuz hem sektörel hem de kent ve halkın hayatı paylaştığı bir yer. Multifonksiyonlu işletmeler kurulmuş. Kitap okumaya olması gerektiği kadar vakit bulamasam da başucu kitaplarım vardır. Köy Enstitüleriyle ile ilgili bir kitabım var, bir de Arif Keskiner'in bir kitabı var Nazım'la ilgili, diğer bir kitap da yine Arif Keskiner'in Yaşar Kemal'le ilgili bir kitabı. Bugünlerde bunları okuyorum. Gece uyanıp kitap gazete okumaya çalışırım. Yoğun olduğumdan dolayı geceleri sık sık uyanıp tekrar uyumadan önce okumaya vakit ayırırım. Spor ise hiç bırakmam, yürüyüş yaparım ve yavaş ve uzun yüzerim. Pilatesin bir versiyonu olan reformer var onunla çalışıyorum. Sporda kendim hekim olduğumdan fazla yükleme yapmadan ama ara da vermeden yapılması gerektiğini bilirim, hayatımın en önemli parçasıdır. Formumu ve sağlığımı buna borçluyum. Ayrıca yediğime içtiğime de çok dikkat ederim.

4- Sizce Eskişehir'in siyasi anlamda ülkede rolü nasıl değişmiştir?

Eskişehir aydın bir şehir, gelişiyoruz değişiyoruz. Dışarıda Eskişehirli olduğumuzu öğrenince merakla tanışmak istiyorlar. Ben de Eskişehir'e hizmetlerime devam edeceğim. Tepebaşı ile böyle bir karşılıklı güvenimiz oluştu, bizim karşılıklı güvenimiz yıkılmaz. Bu sinerji, hizmetlerimiz ve gelişim birçok yere örnek oluyor tabi ki. 'Partiler üstü bir dialoğumuz oluştu.' Bütün Türkiye'ye örnek olan saygıyla bahsedilen çalışmalarımız var.

5- Bugünlerde ülkede size en çok üzen olaylar nelerdir?

Ben en çok işsizlik, ekonomi ve Doğudaki olaylara üzülüyorum. İşsizlik illeti ve bozuk ekonomi ülkede artık insanların canına tak etmiş durumda. Doğudaki şehitlerimiz ve gelişen olaylar da çok üzücü. Ankara'daki patlamayı stadyumda ıslıklattılar. Böyle bir şey olabilir mi? Ne aydın insanlar, bebekler öldü orada. Ayrımcılık ve yanlış siyaset yapıyorlar. Ayrıca Eskişehirlilere şükranlarımı sunuyorum. Seçimlerde gelişerek sağlam zemine gelen aile olma adımlarımızı artık en üst seviyeye getirdik. Destekleri için, yanımda oldukları için, bütün projelerimizde beraber oldukları için, bizimle elele oldukları için sana da dostluğun için teşekkür ederim.