Yeni bir yıla girerken piyasanın tüketimi özendirme noktasında yine hareketlendiğini görüyoruz. Birçok tartışmayı beraberinde getiren bu hareketlenmenin temelini tüketim çılgınlığı oluşturuyor. İnsan doğasının zayıf noktalarından biri olan tüketim eğilimi tartışmasız serbest piyasa ekonomisinin çıkarları doğrultusunda çok iyi kullanılıyor. Görünen o ki uzun bir süre daha 'yılbaşı kampanyaları', 'Kara Cuma' şeklinde adlandırılan alışveriş günlerini ve etkilerini konuşacağız. Firmalarda adeta bu durumu körükleyici kampanyalarına devam edecekler! Yüzde 70 ve bir de kasada artı yüzde 10 şeklinde indirim vaatleri, '3 al 1 öde, 1 alana 1 bedava' gibi tüketime yönlendirici girişimler tüketicinin üzerine üzerine gelmeye devam edecek! Peki bu tek taraflı piyasa hareketlenmesine tüketimin hedef kitlesi olan tüketiciler nasıl karşı koyup hakkını arayacak?
Günümüzde, ekonomik ve sosyal alandaki genişleme ve gelişmeler ile piyasa ekonomisinin değişen koşullar karşısında tüketicilerin, ihtiyaçlarının karşılanmasında beliren sorunları yalnız başlarına çözemeyecekleri ortadadır. Bu durumda tüketici çıkarlarını korumak amacıyla çözümler aranmasının zorunlu olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Günümüzde tüm demokratik dünyada tüketiciler yasal, yönetsel, sosyo-ekonomik açıdan özel olarak korunmaktadır. Diğer yandan, sağlıklı bir toplum için yaşamsal öneme haiz olan Ürün Güvenliğini sağlamak için; ürünlerin insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını sağlamasını, teknik düzenlemelere uygun ve güvenli olmasını temin etmek gerekmektedir. Buna koşut olarak, tüketicinin gereksinimlerini karşılarken, standartlara uygun, kaliteli , tüketici sağlık ve güvenliğini öngören mal ve hizmet üretimini sağlamak devletin başlıca görevleri arasındadır.
Bilinmesi gerekli en önemli hususta Evrensel Tüketici Haklarından olan hakların bilinip kullanılmasıdır. Yeri gelmişken bunlardan da bahsetmek gerekir;
Tüketiciler tarafından satın alınan her çeşit mal ve hizmet nedeniyle karşılaşabileceği risk ve tehlikelere karşı alınan önlemleri ifade eden Sağlık ve Güvenlik Hakkı;
Tüketicilerin gelir düzeylerine göre gereksinimlerini karşılayabilmeleri için, istedikleri mal ve hizmetleri; ucuz ve kaliteli alabilmeleri, tercih edebilmeleri ve bunlarla ilgili seçeneklerin artırılmasını anlatan seçme hakkı, tüketicilere daha iyi ve uygun koşullarda mal ve hizmet sağlanması, aldatılmalarının, zarar görmelerinin ve mağduriyetlerinin önlenmesi, yaşam düzeylerinin yükseltilmesine yönelik olarak alınan tüm yasal, yönetsel, teknik, sosyal ve ekonomik önlemleri olan Ekonomik Çıkarların Korunması Hakkı ve son olarak
Tüketicilerin ayıplı mal ve hizmetler nedeniyle gördüğü zararların giderilmesi tazminini anlatan Tazmin Hakkı bulunmaktadır.
Yaşanan yaşatılan bu tüketim çılgınlığına en azından bu hakların bilinci ile vatandaş olarak tüketici olarak sağlığımızı güvenliğimizi ön planda tutarak karşı durmak artık şart olmuştur.