Sohbetlerinden büyük keyif aldığım, yanına uğradığımda bilgi dağarcığıma, yeni bilgiler yükleyen Avukat abimi ziyarete gittim.
Kapıyı sekreteri açtı.
İçerde koyu bir sohbet vardı. Bense, rahatsız etmemek adına girişte oturup bekledim.
Konuştuklarını duyabiliyordum.
Avukat abim, 'İnsanlar ne kadar çirkinleşti. Birbirinin eşlerine, sevgililerine hatta minicik çocuklara bakan sapkın zihniyetler var' diyordu.
Arkadaşı ise onu onaylıyordu.
Avukat abim; 'Eskiden biz sokakların başlarında beklerdik. Farklı mahallelerden gelen serseriler kendi mahallemizdeki kızları rahatsız etmesin diye. Kendi mahallemizden korkmazdık. Bilirdik ki, eskiden mahallede bir tane serseri, bir tane dilenci, bir tane hırsız, bir tane o, bir tane şu vardı. Mahallede herkes onları bilirdi.
Şimdi ise kimin ne olduğunu bilemiyorsunuz. Görünüşte herkes evliya, fakat 60 yaşındaki adam 6 yaşındaki komşusunun bebesine tecavüz edebiliyor.'
Konuşurlarken sekreter benim orada olduğumu söyledi.
Avukat abim seslendi. 'İçeri gelir misin?'
İçeri girdim, arkadaşı 'Artık gideyim iftara davetliyiz' Dedi ve çıktı.
'Ne kadar önemli bir konuya değindiniz' dedim.
Çekmecesinden gözleri dolarak üniversite arkadaşlarının olduğu siyah beyaz resmi çıkardı.
'Şu' dedi, 'İşte şu hanımefendi benim çok sevdiğim kız. Şimdi İstanbul'da bir pilot ile evli.'
'Hala takip ettiğinize göre çok seviyorsunuz neden evlenemediniz?' diye sordum.
'Söyleyemedim ki, biz eskiden utanırdık' dedi.
Resmine bakarak avunuyordu.
'Her ne kadar bu dert içimi kemirse de, bu yaşa kadar ölmedim bundan sonra da bir şey olmaz sanırım' dedi.
Röportaj yapmak istedim ama bu defa evlendiği eşi ile sıkıntı yaşayacağını düşündüğümden ismini vermeden yazmayı tercih ettim.
Çok sevdiği sınıf arkadaşına hislerini açıklayamayan, ona bakmaya bile kıyamayan bir toplumken, ne ara bu kadar kötü olabildik.
***
Sırf patronum zenginim, para her şeyi çözer diye düşünen şımarık bir serseri çalışmaya ihtiyacı olan genç bir kıza tecavüz edip, plazanın 20. katından atıyor. İntihar etti imajı bırakmaya çalışıyor.
Hadi herkes intihar ettiğini düşünsün, nasıl bir vicdan ki yastığa başını koyduğunda uyuyabilecek?
ŞULE ÇET OTOPSİ RAPORU
Şule Çet'in otopsi raporu çıkmış. Raporda, daha önce intihar ettiği ileri sürülen Çet'in ölümünden önce ilişkiye zorlandığına dair bulgulara rastlandığı belirtildi. Çet'in düştüğü iddia edilen pencerede ise kendisine ait parmak izine ulaşılamamış.
'ATLAYACAK BİRİ PENCERENİN KENARINDAN TUTMAZ MI'
Çet ailesinin Avukatı Umur Yıldırım, Çet'in öldürüldüğünü savunarak, 'İlk günden intihar etmediğini söyledik. O geceki yazışmalar, attığı mesajlar da bunu gösteriyordu. Otopsi raporu her şeyi ortaya çıkardı. Ters ilişkiye zorlanmış, bu şekilde tecavüze uğramış. Düştüğü pencerede parmak izi tespit edilememiş. Atlayacak biri pencerenin kenarından tutmaz mı? Bu kız balıklama atlamadığına göre demek ki ya öldürülüp öyle atıldı ya da baygın haldeyken atıldı' iddialarında bulundu.
TIRNAK ALTINDA ŞÜPHELİNİN DNA'SINA RASTLANDI
Soruşturma dosyasına giren otopsi raporunda Çet'in ölümünden önce ters ilişkiye zorlandığına dair bulgular yer aldı.
Ayrıca Çet'in 9 parmağının tırnak altında bir erkeğe ait dokular (deri kalıntısı) ve DNA bulguları tespit edildi. Çet'in kanında 'Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde' ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlandı. Erkeğe ait doku örnekleri ve DNA bulgularının ise Çağatay A.'ya ait olduğu belirlendi. Çet'in düştüğü ofisteki 25 ayrı noktada da parmak izi çalışması yapıldı. Yapılan kriminal incelemenin ardından soruşturma dosyasına gönderilen Olay Yeri İnceleme Raporu'nda Çet'in 3 farklı yerde (bir gazoz kapağında, çalışma ofisi masasında ve sehpada) parmak izi belirlendi. Çet'in düştüğü 1.20 santimlik pencerenin camında, pervazında ve çerçevesinde ise genç kadına ait parmak izi tespit edilemedi.
HAYATLARI ÇALINAN BİNLERCE KADIN
Münevver Karabulut, Özgecan Aslan, Helin Palandöken, Şule Çet ve daha nice hayatları çalınan kadınlar.
Alkol kullanan, bakire olmayan, gece dışarıda gezen bir kadına tecavüz edemez, dokunamazsın!
Bu ve buna benzer konular savunma konusu olmamalı.
Bir kadını öldürüp savunmasını bakire olmayışı üzerinden kurgulamak ahlaksızlığın, şerefsizliğin en uç örneğidir. Kadını sorgulamak yerine kendinizi, ahlaksızlığınızı, sapkınlıklarınızı sorgulayınız.
Çocuk istismarcılarını, tacizcileri, tecavüzcüleri koruyanlar, aklamaya çalışanlarda suçludur.
Erkeğin adaleti değil, gerçeğin adaleti olmalı. Bu dava tüm kadınların ve aynı zamanda tüm toplumun davasıdır.