Kimin doğru söyleyip kimin söylemediği belli olmasın diye ortam tam bir curcunaya çevrilmiş durumda. Yaşadığımız coğrafyada curcuna ortamına yabancı değiliz ama anayasa değişikliğinde bilgilendirme, yapılmak istenenler hususunda zannedersem ilk defa bu tip olaylarla başbaşayız ülkemiz daha önce böyle bir durumu hiç yaşamamıştı.
Düşünebiliyor musunuz nerdeyse yüzyıldır öyle veya böyle uygulanan demokratik bir sistem var, alıp bu sistemi kökten değiştiriyorsunuz ama vatandaşın kafasında hala net bir şey oluşturamıyorsunuz. Oluşturamadığınız içindir ki referandumu siyasi parti seçimine çevirip konular anlaşılmasın, kafalar bilgi ile aydınlanmasın derdindesiniz. İnsanlar partilerine oy verir gibi kutuplaşıp oy versinler sizlerde siyasi geleceğinizi kaybetmeyin! Örnek mi? Alın size 'eyalet sistemi' durumu, Başbakana sorarsan Anayasa değişikliğinde öyle bir şey yok. Muhalefet partilerine göre var.
Siyasetin en tepesindekilerin danışmanlarına göre evet var, hatta referandum sonrası bu konu masaya gelebilir. Çık işin içinden çıkabilirsen. İçeriğini bir kenara bırakıp şekli anlamda siyasi partilerin hemfikir olamadıkları bir konuda halkın nasıl doğru karar vermesi beklenir? Anlayan varsa ileri çıksın. Böyle bir değişiklikte yöntem önce doğru bilgiyi halka vermektir; ancak daha bunu beceremeyen bir iktidarın yapacağı değişikliklerin hangisine güvenelim?
Aynı iktidar neredeyse aynı söylemlerle 2010 Anayasa değişikliğinde de oy istemiş yapılan uyarıların hiçbirini dikkate almayarak yargının birçok noktasında değişim hakkını ele almıştı. Sonuç ne oldu her birime nasıl olduysa FETÖ'cüler doldu ve 15 Temmuz gibi bir felaket oldu. Şimdi aynı iktidar yine hemen hemen aynı şeyleri söyleyerek destek istiyor.
Şunu kabul edelim demokratik rejimde sorunlar var çözülmeli, hukuk sistemimizde sorunlar var çözülmeli, siyasi partiler kanunda, sendikalar kanunlarında, çalışma hayatında sorunlar var çözülmeli. Ama bu çözüm yöntemi böyle mi olmalı? Diyelim ki herhangi bir sorun olmadan referandum oylaması bitti ve sadece bir 'Evet' rakamla 1 oyla 'Evet' kazandı. Bunun mümkünatı var mı evet var.
Böyle bir durumda ne olmuş olacak? Büyük siyasi zafer mi kazanılmış olacak? 40 gün 40 gece kutlamalar mı yapılacak? Demokrasilerin önemli özelliği uzlaşmadır. Ne olursa olsun ilk önce uzlaşı kapıları sonuna kadar zorlanmalıdır. Ve köklü değişikliklerin tamamı uzlaşının büyük çoğunluğu ile yapılmadır. Bugün olduğu gibi insanları kutuplaştırarak başarı elde etmek hizmet ettiğiniz vatana fayda getirmez.
Kısa vadede size yarar sağladığı düşünülse de toplumun öğütücü çarklarında uzun vadede un ufak olur gidersiniz. Ve bugün olduğu gibi uzlaşmak yerine kavga ederek kazanmaya çalışırsanız ömür boyu meşru da olamazsınız kara kaplı kitaplardan da çıkamazsınız zamanla da yok olur gidersiniz.