Sezonun üçüncü maçında komşumuz Bursaspor ile karşılaştık. Yıllardır büyük çekişme ve heyecana sahne olan 'Anadolu Derbisi' diye adlandırdığımız bir karşılaşma oynadık. Maçın teknik taktik olarak yazmaya gerek yok. Bursaspor'u bir daha bu kadar kötü yakalayamazsınız. Transfer tahtasını yeni açmış, uyum sorunu yaşayan, defansında bu kadar kopuk, orta sahasında organize olamayan, bir takımı yenemiyorsanız oturup düşüneceksiniz.
Takımımız baskılı oyununun karşılığında 7-8 tane pozisyona girdi, bir tane golümüz yok. Rakip 3 kere geldi, ikisini gole çevirdi. Başka açıdan bakarsak kalecileri değiştirmiş olsaydık, maçı 6-0 veya 6-1 alırdık. Maçın kritiği bu kadar.
**** **** **** ****
Yukarıdaki yorumdan sonra herkes Hoca daha ne yapsın diyebilir. Haklı da olabilirler. Bu buzdağının görünen yüzü. Zaten sorunda burada başlıyor. Ama golleri kaçıranlar, sezon başı çalışmasına katılmamış, sürekli parayı düşünerek aklı başka yerlerde olan, ikinci hamleyi yapamayacak kadar güçsüz ve saha da olduğunda yüreğini ortaya koyamayan bir futbolcu grubu var. Diğer tarafta ekibin dinamik, sezon başından beri idmanlarını kaçırmamış, adil olunmasını isteyen, forma bekleyen, geleceğimiz olan gençlerimiz var. Bunun yanında geçen yıldan beri genç öğrencilerine bir gram ilerleme kaydettirememiş, saha içi hariç her işle uğraşan bir teknik kadromuzda var. Buradan bir yemek çıkmasını beklemek hayalden başka bir şey değildir. Orta da başarısızlık varsa, faydalı olamıyorum diyerek istifa etmekte bir erdemdir.
Yönetim kanadından bakınca, geçen yıl elimizde gencecik bir kadro vardı. Bu fidanlar boy göstermeye başlamış, iyi bir bakımla meyvelerini toplayacaktık. Sadece su vermekle fidan yetişmiyor. Zaman zaman aralarında çıkan ayrık otları da çapalamak gerekiyor. Bizim yönetim suyu az verince, teknik ekipte ÇAPA yapmayı unutunca fidanlarda kurumaya yüz tuttu. Gereği de en kısa sürede yapılmalıdır. Yönetim sakın milli maç arasında toparlanırız bahanelerine aldanmasın. Kaybedilen her gün bizi alt lige götürür.
**** **** **** ****
Maçtan önce, Eskişehir sokaklarında Bursaspor'lu kardeşlerimiz vardı. Çok hoşumuza gitti. Yıllardır ezeli rakip olan iki güzide kulübün arasındaki atmosfer her zaman saygı çerçevesi içinde kalmıştı. Bursaspor'un en kötü günlerinde yanlarında idik. Maç içinde futbolcular arasında gerginlik olur. Skor lehte veya aleyhte gelir-gider. Herkes kazanmak için mücadele ediyor. Bunların hiç birisi sorun değil. 90 dakika sahanın hakimi Eskişehirspor iken, kendilerinin dahi kazandıklarına inanamadığı, Bursa'lı kardeşlerimizin, skor 2-0 olduktan sonra, hayatta kalmak için son nefesine kadar mücadele eden rakiplerine karşı, saygısızca ve alay edercesine yapılan tezahüratları açıkçası komşumuzdan beklemezdim.
**** **** **** ****
Hafta içi yaşadığımız 'yönetime talibiz' açıklamaları için başkanı ve yönetim kurulu belli olmadığı ve alınan bir kongre kararı olmadığı için, açıkçası bir yorum yapmıyor ve beklemeye alıp, takipte kalacağımızı söylemek istiyorum.