Kim demiş, 'zamanda yolculuk olmaz' diye?
CHP'de birileri Kuantum fizik kurallarını bile alt üst eden yeni kanunlar türeterek,
CHP'de son 6-7 yıldır var olan uzlaşma, birlikte hareket etme ve başarı çizgisinden bıkmış olmalılar ki, 'zamanda yolculuk' yaparak CHP Eskişehir Örgütünü eski günlerine geri götürme gayreti içindeler…
**************
CHP'de gerçekten ilginç şeyler oluyor…
Bu olacakları beklemiyor muyduk?
Bekliyorduk…
Bu kadar çabuk ortaya çıkması şaşırtıyor mu bizi?
Hem evet hem hayır…
Peki CHP Eskişehir İl Başkanlığı ve yönetimi için olağanüstü kongre talep etmenin, çok abes, çok yanlış, çok inanılmayacak bir yönü mü var?
Hayır…
Genel merkez, mevcut il başkanlığı ve il yönetimi ile partinin bir kesimi, olağanüstü kongre talebine olağanüstü reaksiyon mu gösteriyor?
Hayır…
Karşı çıkanlar, kongrenin yerel seçimin hemen sonrasında yapılmamasını, olağan kongre sürecinin beklenmesini savunanların, en az isteyenler kadar düşüncelerini açıklama ve savunma hakları yok mu?
Elbette var…
Mevcut il başkanı ve yönetimi;
'Bu partiyi yakarım yine de olağanüstü il kongresi yaptırmam' mı diyor?
Yooo…
Genel merkez, bir irade ortaya koymuş mu?
Koymamış…
'Yapılmasın' demiş mi?
Hayır…
Peki o halde,
Olağanüstü kongre illa ki yapılmalı diyenlerin, ortalığı bu kadar velveleye vermelerinin nedeni acaba ne?
***************
Velvele derken, neyi kastettiğimi sanırım anladınız…
Sinan Özkar'ın, Yunusemre Karabulut'un, Atilay Dalgıç'ın, Erdal Çakıcıer'ın açıklamalarını ve ısrarlarını anlamak mümkün…
Parti tüzüğünü, Siyasi Partiler Yasasını filan örnek göstererek görüşlerini savunuyorlar…
Eyvallah…
Hepsi tamam da,
Rabia Akman'ın dünkü açıklamaları nedir, Allahaşkına?
Üstünü başını yırtarcasına ortaya çıkıp, ne genel merkez bırakmış, ne il başkanı, ne il yönetimi, ne de yerel seçimlerde bu partiye oy veren ve bu parti için çalışan herkesi yer ile yeksan etmiş…
Rabia Akman, siyaset yaptığını unutmuşa benziyor…
Daha çok kurmalı mı, pilli mi olduğu anlaşılmayan oyuncak bir bebek gibi laflar etmiş…
Çünkü ancak bir bebek,
Söylediği lafların nereye gideceğinden bu kadar bihaber olabilir…
***************
Rabia Akman,
Önce CHP Genel Merkezini hukuksuz işlem yapmakla suçluyor…
Neredeyse 6 ay sonra, hakkını aramak aklına geliyor ve o hak aramasını da, il başkanlığı yaptığı dönemde kendisiyle ilgili ortaya çıkan genel kanıyı tastikler nitelikte yapıyor…
Bir partilinin (hangi partiye mensup olursa olsun) partisi, genel merkezi, il başkan ve yöneticileri için asla söylememesi gereken, söylenmesi durumunda ise, davasında ne kadar haklı olursa olsun, sonuçta siyasi hayatını bitirecek şeyler söylüyor…
İl başkanı için 'şaibeli' diyor…
İl yönetimi için de, aynı tabiri kullanıyor…
'Sözde il başkanı…'
'Sözde il yönetimi…'
Bu 'sözde' tanımlaması Türkiye'de en çok iki şey için kullanılır…
'Sözde terör örgütü elebaşısı…'
İkincisi de, 'sözde Ermeni soykırımı…'
İl başkanını da, il yönetimini de 'tanımadığını' söylüyor…
Sanki onn tanıyıp tanımaması birilerinin umurundaymış gibi…
****************
Diğer taraftan,
Bu şehirde CHP'ye oy veren seçmeni aşağılıyor…
Düşünebiliyor musunuz, bir dönem hasbelkader il başkanlığı yapmış bir kişi çıkıyor, bu parti için çalışan, bu partiye emek ve zaman veren ve de bu partiye oy veren kişilerin ortak gayretleriyle kazanılan seçimi yerin dibine sokuyor…
Büyükşehir'de, Odunpazarı'nda, Tepebaşı'nda, Han'da, Mahmudiye'de, Seyitgazi'de, Alpu'da kazanmak, Çifteler'de başkanlığı olmasa da, meclis çoğunluğunu elde etmek, Büyükşehir Meclisi'nde 5 yıl aradan sonra, üstelik de son Büyükşehir Yasası'nın tüm olumsuzluklarına karşı çoğunluğu kazanmak, zat'ıalileri için başarı falan değilmiş…
Kendisi olsa,
Eskişehir'deki 15 belediye yanında, hızını alamayıp, Afyon, Kütahya, Bilecik hatta Ankara'nın Eskişehir'e yakın bir çok ilçesinde seçim alacakmış gibi konuşuyor…
24 Haziran 2018 seçimlerinde kendisi il başkanıyken Eskişehir'in toplam milletvekili sayısının 7'ye çıkmasına rağmen CHP'nin 2 milletvekilliğinde kaldığını unutarak üstelik…
Daha neler neler...
*************
Öncelikle,
Rabia Akman'ın CHP üyesi olarak yaptığı açıklamada söylediği şeyler, tam olarak 'parti suçu'dur…
Deseler ki,
Bir parti üyesinin, kamu önünde partisini açıkça eleştirmesinin, küçük düşürücü beyanatlarda bulunmasının parti suçu olduğuna ilişkin bir örnek ver, hiç düşünmeden Akman'ın bu açıklamasını gösteririm…
Hani 'Tüzük partinin herşeyidir' diyenler var ya, onlara, Akman'ın bu açıklamaları ile ilgili Tüzüğün 68'nci maddesini okumalarını öneriyorum…
Olağanüstü kongre bir tüzük maddesiyse,
Partiyi ve partiliyi alenen küçük düşürmek, karalamak ve değersizleştirmek de, Parti Tüzüğüne göre suçtur…
O tüzük ise, bu da tüzük…
*************
Olağanüstü kongre talebini, Tüzük hükümleri uyarınca savunmak, yapılmasını istemek ve söylemek başka bir şeydir;
Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi açıklama yaparak, herşeyi kırıp dökmek, başka bir şey…
Bilmem anlatabildim mi?