Yaşanan beklenmedik gelişmeler sonrasında Türkiye erken milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimiyle yüz yüze kalınca, ister istemez her şey yeni baştan kurgulanmak zorunda kalındı…
Bu yaşanan gelişmeler içinde en önemlilerinden biri, CHP'nin adayını belirlemesiydi…
Geç oldu, güç oldu derken sonunda Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendi ve kamuoyuna sunuldu…
Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanır açıklanmaz;
CHP'nin iç dengeleri yeni baştan gözden geçirildi…
İnce'ye yakın olanlar, uzak olanlar,
Arası iyi olanlar, limoni olanlar,
İyi hatıralar, kötü hatıralar hemen arşivlerden çıkartılıp,
Ya hiç görülmemiş ya da yarım kalmış hesaplaşmalar için harekete geçildi…
Bunlardan biri de Eskişehir'de yaşanmıştı…
Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yapılan referandum öncesinde Eskişehir merkezde referandum yapmak isteyen Muharrem İnce ile dönemin il başkanı Sinan Özkar arasında yaşananlardı…
Daha doğrusu ikili arasında direk bir şey yaşandı mı bilmiyoruz ama üzerinde çok konuşulan bir konuydu…
Dönemin İl Başkanı Sinan Özkar'ın İnce'nin mitingi ile ilgili 'korsan' benzetmesi yapması üzerinde çok konuşulmuştu…
*************
Hal böyle olunca,
Yani,
2018 yılının Mayıs ayında Muharrem İnce, CHP tarafından cumhurbaşkanı adayı ilan edilince bazı kesimler bu hesapları yeniden raftan indirip görmeye kalktılar…
Bazı kesimler, hep bir ağızdan haykırmaya başladı…
'Sinan Özkar şimdi ne yapacak?'
Sinan Özkar'ın şimdi ne yapacağına ilişkin ben bir şey söyleyecek değilim elbette…
Ancak, Özkar'ın ne yapması gerektiğine ilişkin bir şey söylemem gerekirse;
'O gün yaşananlarla bugün yaşananlar arasında bir bağlantı kurmasına hiç mi hiç gerek olmadığını' söyleyebilirim…
Yazılıp çizilenlerin ancak ve ancak Sinan Özkar'la olan hesaplarını göremeyenlerin Muharrem İnce'nin sırtından hesap görmeye çalışması olarak göründüğünü söylemeliyim…
O gün yaşananlar o günde kalmıştır…
CHP kendi içinde o dönemde böyle bir sıkıntı yaşamış ve bitmiştir…
Geçmişte kalan sıkıntıları bugüne taşıyıp, yeniden gündeme getirip, ısıtıp milletin önüne koymak (hele ki bunu ülke için son derece önemli bir seçim öncesi yapmak) olsa olsa CHP'nin, CHP adayının ve ülkenin geleceğinin önüne köstek çıkarmaktır, engel koymaya kalkışmaktır…
***************
Sinan Özkar'ın il başkanlığından istifasının ardından milletvekilliği aday adaylığı için başvurup vurmadığına ilişkin bir bilgim yok…
Ancak, Özkar'ın milletvekilliği adaylığı ile İnce'nin cumhurbaşkanı adaylığı arasında bir bağlantı kurmaya kalkmak , olsa olsa 'başka hesaplar' içinde olmanın sonucudur…
Milletvekili listelerinde Muharrem İnce'nin istek ve ricaları elbette dikkate alınacaktır ancak İnce'nin listeler üzerinde egemen olacağını düşünmek büyük hata olur…
Zira,
CHP Genel Başkanı halen Kemal Kılıçdaroğlu'dur…
Kararları alacak ve listeyi yapacak olan genel başkan ve PM ile MYK'dır…
O nedenle,
Muharrem İnce ile Sinan Özkar ve dolayısıyla Eskişehir arasında böyle olumsuz bir tablo varmış gibi bir algı yaratmak kimsenin yararına değildir…
Hele ki bunu,
CHP'ye yakınlığı ile bilinen isimlerin yapması, CHP'nin kronik hastalığının daha ilk gün ortaya çıktığının göstergesidir…


CHP'DE KADIN ADAY MI?

Her niyedir, bilmem de anlamam da…
Milletvekilliği adaylığı konusunda, kadınlarla ilgili ilginç bir o kadar da ilkel bir görüş var…
Listelere,
Eğer kadın aday varsa çok iyimser,
Kadın aday yoksa çok kötümser bir bakış ortaya çıkıyor…
Ağalar beyler, Akdağ'dan kar bağışlıyorlar ya;
'kadın kotası' 'gençlik kotası' 'engelliler kotası' adı altında getirilen düzenlemeleri bu sefer kendi lehlerine kullanma eğilimindeler…
Nasıl mı?
Şimdi Eskişehir listeleri konuşuluyor, tartışılıyor, tahminler yürütülüyor ya,
Hüküm kesin neredeyse;
'Eskişehir'de CHP listesinde seçilebilecek yerlerde 2 kadın aday birden olmaz!'
Nedenmiş o?
Önyargıya bakar mısınız?
Yıllarca listeler sırf erkeklerden oluşmadı mı?
Yıllarca hepsi erkeklerden oluşan listelerle uğraşmadık mı?
Peki şimdi,
'Eskişehir'de CHP listesinin seçilecek sıralarının hepsi kadın olsa ne olur?'
Hiçbir şey olmaz…
Çok normal bir şey değil mi?
Bu da olasılıklar içindedir ve böyle bir liste kimseyi şaşırtmamalı…
Listelerin seçilecek sıralarında de illa ki bir tane kadın olmalı diye ahkam kesip, bunu da 'kadın hakları savunuculuğu' zannedenler…
Size söylüyorum, duydunuz mu?