Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi,
Günbegün tarihlerini belirlememiş olmasına karşın,
'Olağan Kongre Dönemi'nin başlayacağını açıkladı…
Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise,
CHP Büyük Kurultayı'nın 2010 yılının Ocak ayında yapılmasını planladıklarını açıkladı…
Bu da demek oluyor ki,
CHP tüm il ve ilçelerde olağan kongrelerini yapacak…
Bu süreci başlattı…
***
CHP Genel Merkezi'nin bu kararının Eskişehir açısından başka bir önemi var, biliyorsunuz…
Eskişehir il örgütünde, geçtiğimiz yılın Kasım ayında bir görev değişimi olmuştu…
İşte o dönemdeki görev değişikliğinin CHP tüzüğüne uygun olmadığını savunan bir kesim, il yönetimi için derhal olağanüstü kongreye gidilmesini talep etmiş ve talepleri il yönetiminden karşılık bulmayınca konuyu mahkemeye taşımışlardı…
Eskişehir'de olağanüstü kongre kararı almak için beklenmesi gerektiğini savunanların iki gerekçesi vardı…
Birincisi, ertelenen İstanbul büyükşehir belediye başkan seçimi,
İkincisi de, zaten olağan kongre dönemi olduğu ve genel merkezin erteleme kararı almaması halinde, kongrelerin zaten olağan haliyle yapılacak olması…
Bununla birlikte,
Olağan kongre sürecinin, bir yıl ertelenmesi halinde olağanüstünün yapılabileceği savunuluyordu…
Şimdi anlaşılan o ki,
Kongreler süreci ertelenmeden bu yıl içinde başlayacak…
Ocak 2010'da Büyük Kurultayın yapılabilmesi için de, delege seçimlerinin Ağustos ayı içinde başlaması gerekiyor…
***
Buna karşılık,
İl yönetimi için olağanüstü kongre yapılması ve kayyum atanması ile ilgili dava ise 18 Temmuz'da görülmeye başlanacak…
Edindiğimiz bilgilere göre,
18 Temmuz'daki davaya, CHP Genel Merkezi de müdahil olacak…
Ve kuvvetle muhtemel,
Olağan kongre sürecinin başlayacağını ve bu nedenle olağanüstü kongreye gerek olmadığını savunacak…
Hem genel merkez, hem mevcut il yönetimi…
Buna rağmen,
Mahkemeye giden ve il yönetimi yerine kayyum atanmasını talep eden kesim, CHP Genel Merkezini de karşısına almış olacak…
Bu, çok abartılı bir öngörü değil…
Zira önceki il başkanı Rabia Akman,
Konuyla ilgili olarak yaptığı bir açıklamada, Genel Merkeze yönelik önemli suçlamalarda bulunmuştu…
Bu tavrın,
Demokratik bir hak ve mücadele yöntemi olduğu savunulabilir…
Ve bu savunu doğrudur da…
Ancak bunun, hukuken olmasa da, siyaseten bir karşılığı mutlaka olacaktır…
***
ÖYLEYSE...
Öyleyse,
Geriye, yapılacak tek şey kalıyor;
18 Temmuz'da yapılacak davayı geri çekmek…
CHP Genel Merkezi'nin aldığı olağan kongrelerin başlaması kararı,
Dahası, davaya müdahil olmaya karar vermesi,
CHP Tüzüğünde şöyle bir hüküm var…
OLAĞANÜSTÜ KONGRELER
Madde-43
6- Kongreler Takvimi ilan edildikten sonra olağanüstü kongre yapılması, süreç takvimden önce başlamış olsa bile Merkez Yönetim Kurulunun iznine bağlıdır.
Mahkemenin olağanüstü kongre için kayyum atanmasına karar vermesi halinde,
Tüzüğün bu hükmünün ne ifade edeceğini bilememekle birlikte,
Ortaya karmaşık bir durumun çıkacağı ortada…
***
Olağanüstü il kongresi yapılmasını isteyenlerin,
Hatta konuyu mahkemeye götürecek kadar ısrarcı olanların dayanak noktaları Parti Tüzüğü…
Ancak bu grup,
Olağanüstü kongreyi,
İlla ki tüzük hükmü diye istemiyor…
Dayanak noktaları tüzük,
Ancak isteme nedenleri tüzük gereği değil, başka bir amaçları olmak zorunda…
Bilindiği gibi,
Olağanüstü kongre yapılırsa, önceki yönetimi seçen delegelerle yapılacak…
Olağan kongre için ise,
Delege seçimleri yeni baştan, sıfırdan yapılacak…
Öyle anlaşılıyor ki,
Konuyu mahkemeye götüren grup, olağan kongreye giderken, delege seçimleri sırasında yönetimde olmak istiyor…
Bu, niyet okumak mıdır, kahinlik midir bilmem…
Ama benim aklıma başka bir neden gelmiyor…
Nihayetinde,
Önce delege seçimleri, ardından ilçe seçimleri, sonunda da il kongresi olağan şekilde yapılacak…
İsteyenler de aday olacaklar…
Ve delegeler de yöneticileri seçecek…
***
Bu denli basit ve net bir işleyişi,
Dava konusu yaparak karmaşıklaştırmak ne kadar doğru?
Kim kazanır ya da kim kaybederse kaybetsin, sonuçta kaybeden CHP olacak…
O nedenle konunun,
Mahkeme salonlarında tartışılmasına izin verilmeden,
Herkes kozlarını olağan kongrelerde paylaşmak için çalışmaya başlamalı…