'10 yıldır partinin içindeyim gerçekten Sayın Genel Başkanı il binasına getirebilen bir il başkanımız olmadı. Yeni seçilecek il başkanının birinci görevi bu olsun bence.'
Bu sözler CHP PM Üyesi Gaye Usluer'e ait. Usluer ES TV'de Vaziyet Programı'nda bu sözleri söyledi. Yaklaşık dört ay önce 23 Temmuz 2019'da Görünüm'de kaleme aldığım 'Kılıçdaroğlu Neden Eskişehir Chp İl Binasına Hiç Gelmedi?' başlıklı yazıyla bu konuyu ilk ben gündeme getirmiştim. Yazımda şu ifadeleri kullanmıştım; 'Kemal Kılıçdaroğlu 22 Mayıs 2010'da CHP Genel Başkanı seçildi. Yani '9 yılı aşkın' bir süredir CHP Genel Başkanlığı yapıyor. Kılıçdaroğlu defalarca Eskişehir'e geldi. Neden 'bir kez bile' CHP'nin Eskişehir'deki 'kalesi olan İl Başkanlığını' ziyaret etmedi? Bu sürede 'İl Başkanlığı yapanlar neden onu CHP İl binasının içerisine' sokamadı? AK Partili Maliye Bakanı merhum Kemal Unakıtan bile CHP Eskişehir İl binasını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu sokağına bile girmedi.' Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildikten sonra 'hiç CHP Eskişehir Örgütünü kaale' aldı mı? Bırakın milletvekili belediye başkanını; 'belediye meclis üyelerinin belirlenmesinde bile' örgütün dediği hiç oldu mu? 2010 Mayıs'ından bugüne görev yapan tüm il, ilçe başkanları ve yönetimleri neden adayların önseçimle belirlenmesi için partilileri otobüslerle taşıyarak, genel merkeze yığmadı? Kemal Kılıçdaroğlu baktı ki Eskişehir'de 'örgütün hiçbir ağırlığı ve gücü' yok. Eskişehir'e her geldiğinde parti binasına değil de kentte en büyük güç olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i ziyaret etti. Örgütün başında olanlar 'belediye başkanlarının önünde el pençe durmaya, delegeleri ve yönetimleri onların isteklerine göre dizayn etmeye devam ettikçe' örgütün Genel Başkanın gözünde hiçbir zaman ağırlığı olmayacaktır.
----------------------------------------------
KABA KUVVETLE
SUSTURAMAZSINIZ


Gazetecilik mesleğinde üzerimde büyük emekleri olan Hakkı Sağlam önceki gün çirkin bir saldırıya uğradı. Sağlam'ın Yazıişleri Müdürlüğünü yaptığı Sakarya Gazetesinin yakınındaki bir kafede pusuya yatan birisi ona yumruklu saldırıda bulundu. Haince yapılan bu saldırı ve atılan yumruk basın özgürlüğüne atılmıştır. Çıkarlarına dokundukları için gazetecileri kaba kuvvetle susturacaklarını sananlar, yanılıyorlar. Geçimini gazetecilikten sağlayan basın emekçileri olarak 'hiçbir zaman kaba kuvvete, tehditlere' boyun eğmeyeceğiz. Ve asla susmayacağız. Hakkı Sağlam'a 'geçmiş olsun' diyorum. bu çirkin olayı kınıyorum. Emniyet güçlerinin bu olayın tüm faillerini ortaya çıkaracağına inanıyorum.
-----------------------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ:

KARAGÜN VE AKGÜN

Hüseyin Avni Lifij'in sipariş olarak aldığı iki kompozisyonu resim sanatımızdaki özgün yerini almıştır. Bunlardan biri yaşanan savaşın acılarını aktaran Karagün, diğeri ise savaşın bitimindeki kazanılan zaferi, yaşanılan gururu yansıtan Akgün'dür. Karagün, 15 Mayıs 1919 tarihinden sonra Anadolu'nun emperyalist güçler tarafından işgalini anlatır. Akgün ise tıpkı ölümden dirilişe, batıştan çıkışa, yok oluştan varoluşa dönüşüm anlamı taşıyan vatanımızın emperyalist saldırılardan arındırması ve işgalci orduları denize döktüğü 9 Eylül 1922 gününü simgeler. Hüseyin Avni Lifij'in Karagün adlı tablosunda, alegorik bir yorumla tarihi bir konuyu ele alır. Kompozisyonda Kurtuluş Savaşı sırasında düşmanın yakıp yıktığı bir köy kalıntısı içinde, ön planda giysileri parçalanmış ve tecavüz edilmiş izlenimi veren yarı çıplak ve öldürülmüş bir kadın bedeni, kilim üzerinde resmedilmiştir. Kadın figürünün başucunda, Anadolu'nun yerel sanat anlayışıyla üretilmiş ve işlenmiş bir beşik üzerinde, anneye doğru sırt aşağı uzanmış ölü çocuk figürü yer almıştır. Çocuğun ölü bedeninin üzerinde bulunduğu beşiğin ayağına, sivri ve keskin gagalı, kanatlarını heybetle iki yana doğru açmış, kuyruğu beşik üzerinden arkaya doğru uzanan bir kartal yerleştirilmiştir.
-----------------------------------------------------
NOSTALJİ:

KENTİN VE ESNAFIN
BAŞKANLARI

Yıl: 1999. 20 yıl öncesine ait tarihi fotoğrafta; Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, dönemin Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı merhum Ali Yüksel Yüzügüllü ve Saatçiler Odası eski Başkanı merhum Ahmet Bozkaya yer alıyor. Ahmet Ataç Tepebaşı Belediye Başkanlığı görevini yıllardır başarıyla yapıyor. Hayata geçirdiği projelerle Tepebaşı'nın çehresini değiştirirken; 7'den 77'ye herkese dokundu. İnsanları mutlu etmeye devam ediyor. 30 yılı aşkın süre Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanlığını yapan ve asıl mesleği 'terzilik' olan Yüzügüllü bayrağı 2005 yılında şimdiki Başkan Ekrem Birsen'e teslim etti. 1957 yılında ilimizde Saatçiler Derneği'nin kuruculuğunu yapan ve uzun yıllar Oda Başkanlığı yapan Ahmet Bozkaya 16 Ekim 2011 yılında vefat etti. Hayatını küçük esnaf ve sanatkarın sorunlarının çözülmesini adayan Ali Yüksel Yüzgüllü' de 1 Nisan 2018'de aramızdan ayrıldı. Yüzügüllü'ye ve saatçilik sanatına büyük katkılar veren Ahmet Bozkaya'ya Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun. Yüzügüllü ve Bozkaya'nın hizmetleri asla unutulmayacak...
---------------------------------------------------
FOTO ŞAKA:

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Harun Bey, iktidar gücüne rağmen Eskişehir'deki belediyeleri niye kazanamıyorsunuz?
AK Parti MKYK Üyesi Harun Karacan: Utkucuğum 'AK Parti'ye oy vermedim' diye övünenleri Eskişehir'de makam sahibi yaparsak, sonuç böyle olur.
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman: Harun Bey, bana fena çaktı. En iyisi o beni eliyle göstermeden çorbamı kaşıklayıp, buradan uzayayım.
-------------------------------------------------------------
FIKRA:
İHTİYAÇ KALMADI

Hemşire elindeki idrar tahlil kabını sarışına uzattı. 'Yanda banyo var. Buna yapın. Doktor da birazdan gelecek' dedi. Sarışın banyoya girdi. Az sonra yüzünde rahatlamış bir ifadeyle çıktı. Elindeki kabı hemşireye uzattı. 'Banyoda bir tuvalet vardı' dedi. 'Buna ihtiyaç kalmadı..'