'CHP 36. Olağan Kurultay Takvimi' işliyor.
Bu takvimin birinci aşaması olan 'Muhtarlık Bölgesi Delegeleri ve Parti İçi Önseçmen Seçimleri' Eylül ayı içinde yapıldı.
CHP Kongreler sürecinin bence 'can alıcı aşaması' olan 'İlçe Kongreleri' ise önümüzdeki Ekim/ Kasım aylarında yapılacak.
Siyasi Partiler Kanunu gereğince ilçenin nüfusu oranında en çok 400 delege (ve doğal delegeler) ile yapılacak olan ilçe kongrelerinde; 'İlçe Başkanı, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve İl Kongresi Delegeleri' seçilecek.
CHP açısından bu ilçe kongreleri sürecinin önemi o kadar fazla ki…
Çünkü CHP, Mart 2019'da yapılacak Yerel Yönetim Seçimleri ile Kasım 2019'da yapılacak CB ve TBMM Seçimlerine (belki de birleştirilerek öne alınacak seçimlere) bu kongrelerde seçilecek ilçe yönetimleriyle girecek…
Ve çünkü 2019 seçimlerinden sonra CHP'de çok şey artık bugünkü gibi olmayacak…
Bu bağlamda, Eskişehir ilinin nüfus yapısı nedeniyle Odunpazarı ve Tepebaşı ilçeleri bu konuda daha fazla önem taşıyor. Örneğin, 600 delegeyle yapılacak CHP İl Kongresi için Odunpazarı 288, Tepebaşı 236, diğer 12 ilçe ise 76 delege seçecek.

CHP MAHALLE DELEGELERİ SEÇİMİ SÜRECİNDEN KALANLAR
Öncelikle bir güzel gerçeğin altını çizmemiz gerekiyor.
CHP açısından çok önemli olan Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinin tüm mahallelerinde delege seçimleri demokratik bir olgunluk içinde yapıldı ve sorunsuz olarak sonuçlandı.
Böylesi bir güzellik ne yazık ki CHP'den başka hiçbir siyasal partimizde yaşanmıyor.
Ancak yine ne yazık ki, ülkemizin genelindeki karanlık ve diğer partilerimizde parti içi demokrasi standartlarının çok düşük olması yüzünden, CHP'deki demokrasi pırıltıları sanki gözümüzü kamaştırıyor…
Oysa son yıllarda CHP'deki parti içi demokrasi standartları da evrensel değerlerin hatta 1970'li yıllardaki CHP uygulamalarının çok altında kalmış durumdadır.
Bu standart düşüklüğünün tipik örneği olarak, CHP'nin Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinde son yapılan mahalle seçimlerine 'iki blok liste' damgasını vurdu…
Blok liste taraftarlarının yarattıkları gerginlik ve güvensizlik yüzünden 'üyelerin mahalle seçimlerine katılımları yüksek olmadı…'
Dahası, 'blok liste oluşturma pazarlıkları yüzünden…' partinin birçok emektar ve saygın ismi delege listelerine bile giremedi.
Ve bu olumsuzlukların doğal sonucu olarak, toplam delege kalitesi düzeyi yüksek olamadı…
Sonuçta, 'Odunpazarı'nda mavi liste, Tepebaşı'nda beyaz liste ortalığı sildi/ süpürdü…'
Ama Tepebaşı'nda mavilerin, Odunpazarı'nda beyazların ve her iki mahallede güneşin diğer renklerinin artan endişeleri süpürülemedi, ortada kaldı…

BLOK LİSTENİN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ…
CHP Tüzüğü'nün 'Seçimlerde Kullanılacak Oy Pusulası' başlığı altındaki 48/J maddesi aynen şöyle diyor:
'İl ve ilçe kongrelerinde seçimlerde kural, tek ve ortak listedir (çarşaf liste)…' (Bence bu kural mahalle seçimlerini de kapsamaktadır.)
Bu maddenin devamında belirtildiği gibi elbette salt çoğunluğun kararıyla seçimler 'blok liste' ile de yapılabilir…
Ancak ne hikmetse, 'CHP'deki aktif politikacıların çoğu yandaşlarını ısrarla blok listeye yönlendirmektedirler…'
Ve bu yönlendirmede 'çarşaf liste uygulamasının karışıklık yaratacağı ve uyumsuz yönetimler ortaya çıkaracağı, ötekilerin kötü olduğu' gibi öylesine anlamsız bahaneler ortaya atılıyor ki…
Bence bu tür bahaneler, CHP gibi üyelerinin eğitim ve kültür düzeyi çok yüksek olan bir partiye hiç yakışmıyor.
Örneğin, üç gün önce CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Akın SALLAREL ve Tepebaşı İlçe Başkanı Vural YÖRÜK ile bu konuda telefon görüşmesi yaptım. Her iki başkan da ısrarla 'blok liste' savunması yaptılar.
Üstelik bu iki başkan da tekrar adaylar ve birisi mavi, öteki de beyaz listenin açık destekçisi durumundalar…
Eskişehir'de CHP içinde aktif politika yapan birçok dostumun da 'blok liste savunmanı…' durumunda olması benim gibi birçok yurttaşı üzüyor doğrusu.
Çünkü blok liste uygulaması:
  • Parti üyelerinin demokratik katılımını büyük oranda engellemektedir.
  • Sosyal demokrat bir partide mutlaka birlikte uyum içinde yaşaması gereken farklılıkları açıkça kışkırtmaktadır…
  • Seçilecek kişilerde ve organlarda liyakat ve kalite ölçütlerini düşürmektedir.
  • Parti içi demokrasinin işleyişine ve parti içi demokratik uzlaşma kültürünün gelişmesine zarar vermektedir.
  • Blok liste gölgesine sığınarak siyaset yapan fırsatçılara 'fırsat' vermektedir…
CHP İLÇE KONGRELERİ MUTLAKA ÇARŞAF LİSTE İLE YAPILMALIDIR
Yukarıda özetlemeye çalıştığım 'blok liste' sakıncalarından sonra, 'çarşaf listenin yararları' konusunda bence uzun söze gerek kalmıyor.
Ancak şu iki gerçeği tüm CHP'lilere tekrar anımsatmak gerekiyor:
  • Doğrudan demokrasinin en güvenilir yolu olan çarşaf liste yöntemi, gelişmiş ülkelerdeki sosyal demokrat partilerin parti içi seçimlerde tartışmasız olarak uyguladıkları seçim yöntemidir.
  • CHP Tüzüğü, 'tek ve ortak liste (çarşaf liste)' yöntemini 'kural' olarak kabul etmektedir.
Üstelik CHP'nin yaşamakta olduğu 'Kalite, kitlesellik, katılım, birliktelik' sorunlarının aşılabilmesi için, parti içi demokrasinin çok önemli olduğu da bilinen bir gerçekliktir.
Bu gerçekler ortada dururken, CHP içinde blok liste savunmanlığı yapmak en azından ayıptır.
Kemikleşmiş blok listelerle yapılacak ilçe kongrelerinden sonra, il kongreleri ve Kurultay aşamasında çarşaf listeyi savunmak ise işgüzarlıktır…
Sözün özü, 'Adalet Yürüyüşü' ve 'Adalet Kurultayı' etkinlikleriyle Türk halkına umut olan CHP, 'Parti içi işleyişte ADALET' konusunda da diğer partilere örnek olmak durumundadır…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…